18. "BAŞLANGIÇ"

2.1K 231 62
                                    

                                 18.BÖLÜM
                               "BAŞLANGIÇ"

Sırtımı yasladığım bedenden güç alarak titreyen ellerimle kapıyı açtım. Odaya adım attığım zaman başımı yerden kaldırıp yatakta uzanan Fenrir'e yaklaştım. Adım seslerimi duyunca başını yastıktan kaldırıp gözleri kapalı gülümsedi.

"Miniğim sonunda beni görmeye gelmiş."

Yumduğu gözlerini açınca kehribar gözleri yorgun bakıyordu. Tam olarak ne söyleyeceğimi ya da ne yapacağımı bilmediğimden öylece ona bakıyordum. Yanında duran Freya'yı bile yeni fark edebilmiştim. Birbirine kenetlediğim ellerimi sıkmaktan uyuşmuştu. Orada öylece yatmasının benim suçum olduğunu bilmek canımı daha çok yakıyordu.

"Özür dilerim," dedim boğazıma oturan yumruları yok sayarak. "Yaşadığın tüm o acı günler için özür dilerim."

"Hel..." dediği zaman sözünü kestim.

"Bana benim hatam olmadığını söyleme. Yaşanan tüm olayların benim yüzümden olduğunu bilecek kadar büyüdüm. Yaşadığın acıların bir Özürle telafisinin olmayacağını bile biliyorum."

Birbirine kenetlediğim ellerimi birbirinden ayırıp yanına yaklaştım. Yatağın üzerinde çizikler dolu olan elini avucumun içine aldım.

"Ama sana söz veriyorum,"dedim kendimden emin bir sesle. "Sana yaşattıkları tüm o acıların daha fazlasını onlara yaşatacağım."

Gözlerimden damlayan bir damla yaş elinin üzerine düştü. Diğer damlalar tek tek düşmeye başladığı zaman kendimi tutmanın bir anlamı olmadığını anlamıştım. Fenrir, bileğimden tutup bedenimi kendine çekti. Onunda gözleri dolmuştu, fakat karşımda güçlü durmak için kendini tuttuğunu görebiliyordum. Yüzünde ve bedeninde bulunan yaraları daha yakından görünce sessizce akan göz yaşlarım isyan ediyordu.

Yutkunmakta zorlanınca boğazıma oturan yumrular büyümeye başlamıştı. Fenrir, başımı göğsüne yaslayıp saçlarımı okşadı.

"Ben buradayım Hel,"dedi sakin bir sesle. "İstediğin kadar ağla, istediğin kadar bağır..."

Ondan bu sözleri bekliyormuşum gibi boğazımdan bir hıçkırık koptu. Fenrir, sırtımı sıvazladığı zaman hıçkırıklarımın arasından defalarca kez özür diledim. Her özrüm de saçlarıma dudaklarını bastırıp "Senin hatan değildi" diyordu.

"Özür dilerim."

"Senin hatan değildi."

"Özür dilerim."

"Senin hatan değildi."

"Özür dilerim."

"Senin hatan değildi."

Kaç dakika ya da ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama ağlamaktan şişen gözlerim yorgunlukla kapanıyordu. Bedenimi Fenrir'den ayırmaya çalışan eli kendimden uzaklaştırıp kollarımı Fenrir'e daha sıkı sardım.

Kime söylediğini tam olarak bilmesem bile "Bırak kalsın," dedi Fenrir.

Kimseden ses çıkmıyordu. Gözlerim kapalı Fenrir'e sarılmış bir şekilde öylece uzanıyordum.

"Canını çok yaktılar mı," diye sordum sessizliği bozarak. "Ben onca yıl hiçbir şey olmadan yaşarken sen neler yaşadın Fenrir."

Başımı göğsünden kaldırıp yorgun gözlerine baktım. "Bana ne yaşadığını anlat ki yaşadığın her acının on katını onlara yaşatayım."

YERALTI CEHENNEMİWhere stories live. Discover now