1.2

1.4K 143 114
                                    

Bölüm Şarkısı
Rosé -> Gone
(yana koydum zaten)

''Ne?''

Shoyo, Osamu'nun kendisine sorduğu soruya sadece gıcık bir şekilde göz kırparak cevap vermiş ve ikizine kanayan burnunda yardımcı olmak için odadan çıkmıştı.

Shoyo ise duygularını bu kadar belli edip etmediğini düşünüyordu. Osamu zekiydi ama bu güne kadar çok iyi sakladığını düşündüğü duygularını farkedecek kadar zeki miydi?

Shoyo hep samimi ve arkadaş canlısı bir insan olmuştu ama Atsumu'ya karşı hislerini farkettikten sonra başkalarına karşı daha da samimi davranmış en azından kendisini öyle davranmaya zorlamıştı.
Eğer herkese karşı samimi olursa Atsumu ona olan duygularını farketmez diye düşünmüş kendince bir kamuflaj oluşturmuştu.

Nedenini asla öğrenememişti fakat kendisi bu kamuflajı oluşturmaya başladıktan sonra Atsumu'nun kendisinden uzaklaştığını farketmişti. Bu onun canını çok acıtmıştı o zamanlarda.
O günlerde aklından hep 'Hislerimi çok mu belli ettim ve bu yüzden benden tiksiniyor mu?' tarzı düşüncelerle boğuşmuştu.

Bir çok kez Atsumu ile eskisi gibi konuşmaya çalışmış falat hepsinde başarısız olmuştu. Atsumu sanki yıllardır arkadaş olan onlar değilmişcesine soğuk yapıyordu.

Kendisine fizik çalıştırması için Atsumu'ya yalvardığı günlerde olumlu bir cevap almak Shoyo için kaybolduğu karanlık tünele minik ir delikten giren umut ışığı gibi olmuştu.
O ışığı gördükten sonra Shoyo, Atsumu'yu tekrar kaybetmek istemediğini farketmiş ve aralarını bozma ihtimali çok yüksek olan bu duyguları unutma kararı almıştı.

Shoyo bu kararı almıştı almasına ama kalbi onu dinlemiyordu ki. Unutmayı hedeflediği duyguları kendisi farketmeden küçük bedenine sığmayacak kadar artmıştı. Bu duygular ne kadar artarsa artsın bunları Atsumu'ya belli etmemekte kararlıydı. Eğer Atsumu bunu öğrenirse büyük olasılıkla kendisinden tiksinir ve uzaklaşırdı. Shoyo bunu bir kez daha kaldıramazdı.

Her şey bu güne kadar planladığı gibi gitmişti ama demekki hislerini yeterince iyi saklayamamış olmalı ki Osamu farketmişti. Belki de farketmesi iyi olmuştu, tek başına içinde tutmaktan yorulmuştu kendiside . İkizi bile olsa Osamu'nun kimseye bir şey söylemeyeceğini biliyordu Shoyo.

Shoyo hızlıca kafasını iki yana sallayıp kafasını yiyip bitiren düşüncelerden sıyrılmış ve içerde kavga ettikleri sesleri sayesinde çok net anlaşılan ikizlerinin yanına gitmişti.

''Kavganızı sonra etseniz? Denize girmek istiyorum ben.''

Shoyo'nun içeriye gelmesi ile sesleri kesilen ikizler, Shoyo'nun cümlesinin bitmesi ile kafalarını sallayıp sanki hiç tartışmamışlar gibi odalarına doğru yürümüşlerdi. O an kendini köpeklerini eğiten bir köpek yetiştircisi gibi hissetmişti Shoyo.
Kendisi aklına gelen bu fikir ile kıkırdayarak odaya girerken kendisini izleyen Atsumu'yu farketmemiş sakince dolabına gidip çok sevdiği siyah üzerinde turuncu çizgileri olan mayosunu çıkarmış yatağın üstüne atmıştı. Kafasını kaldırdığında ise gördüğü manzara yanaklarının kızarmasına sebep olmuştu.

Karşısında üzerinde hiçbir şey olmayan ve altındaki pantolonun düğmelerini açmakta olan bir adet Atsumu vardı ve bu görüntü Shoyo'nun erimesine sebep olmuştu.

''İstersen dokunabilirsin.''

Duyduğu aşina olduğu ses ile gözlerini izlerken transa girmesine sebep olan bedenden çekip bedenin sahibinin gözlerine sabitlemişti.

''Ha?''

Atsumu portakalının bu saf ve şirin haline kıkırdayıp ona doğru bir kaç adım atıp yaklaşmıştı.

~Teach Me~ [AtsuHina fanfic]Where stories live. Discover now