Okuldan kaçış

132 17 3
                                    

"Eun Jee? Ne yapıyorsun ders saatinde koridorda."

Arkamdan gelen Hoseok'un sesiyle yerimden sıçradım. "Ne yapıyorsun salak? Arkadan gizlice gelinir mi?"

Elimi, korkudan hızlı hızlı atan kalbime götürürken Hoseok'un kıkırdamasını işittim. "Aman ne komik! Ölüyordum korkudan seni aptal!"

Hala gülmeye devam ederken sordu. "Tamam, her neyse soruma cevap ver."

"Bu bir emir mi? Öyleyse hayır."

Gözlerini devirdi. "Taehyung duyarsa annene söyler."

"Yani diyorsun ki bana söylemezsen ne yaptığını Tae'ye söylerim?"

Başını evet anlamında salladı.

"Ulan sen kimsin beni tehdit ediyorsun şopar?!"

"Yav alttarafı soruma cevap vereceksin. Ver işte ne olacak."

Ona burnumu kıvırarak baktım. Söylemekten hiç hoşnut değildim açıkçası fakat bir kere yakalanmıştım değil mi?

"Bizim ders boştu. Fakat sınıfta kalmamız gerekiyordu ama ben kaçtım. Peki sen?"

"Bizde ders boş falan değildi ama yine de kaçtım."

"Bana diyene bak. En azından benim dersim boş. Annene söyleyeyim mi seni?"

Kaşlarını çattı. "Annemi tanımıyorsun ki?"

Yüzümde bir gülümseme oluşurken cevap verdim. "Kedi suratlının doğum gününde her birinizin ailesi ile tanıştım ve annenle iyi anlaştığımı söyleyebilirim."

Yüzü aniden endişeli bir hal aldı. "Söyleyecek misin?"

"Tabi ki hayır. Madem kaçmışsın gel beraber vakit geçirelim."

Söylediğim şeyle rahatladı ve derin bir nefes aldı. Ama aniden şüpheye düşmüş gibi tekrardan endişeyle bakmaya başladı.

"Bunu sonradan bir koz olarak kullanmazsın değil mi?"

"Şuanlık aklımda böyle bir şey yok ama ihtiyacım olursa neden olmasın."

"Yani?"

"Yanisi bu soruya kesin bir cevap veremeyeceğim." Gözlerini devirdi ve başını salladı. "Hadi gidelim."

"Nereye? Okulda gidebileceğimiz sadece kafeterya var." Sırıtarak cevap verdi. "Okulda kalacağımızı kim söyledi."

Ben ona anlamazca bakarken arkamdan gelen adım sesleri ile gözlerimi büyüttüm. Hoseok benim onun söylediği şey üzerine tepki verdiğimi sanarak sırıtıyordu.

"Evet, okulda-" sözünü devam ettiremeden elinden tutup onu arka merdivenlerin olduğu koridora doğru çekiştirdim, son kat olmasaydı merdivenlerden çıkabilirdik. Fakat aşağı inemezdik. Aşağı merdivenler arka koridora baktığın gibi görünüyordu. Yakalanabilirdik.

"Dur, dur ne yapıyor-"

Koridora geldiğimizde onu duvara yasladım ve elimle ağzını kapatıp kulağına doğru eğildim.

"Hoca geliyor. Az sabret."

Hala elim ağzımdayken gözlerini kocaman açmış ve başını evet anlamında sallamıştı.

Bize doğru gelen gölgeyi gördüğümde işimizin bittiğini anlamıştım fakat yine de belki gider ve bizi görmez umuduyla kendimi yolun ortasından çekip daracık alanda Hoseok'a yaklaştım ve başımı göğsüne dayadım. Hoseok hareketimle kaskatı kesilmiş ve kalbi hıphızlı atmaya başlamıştı. Bende aynı şekildeydim ve muhtemelen bu fazla adrenalindendi.

𝗛𝘆𝘂𝗻𝗴?! || 𝙹𝙷𝚂Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt