Katil bakışlı kedi.

158 16 7
                                    

"Eun Jee, bugün Yoongi hyungun doğum günü."

Telefonumdan başımı kaldırıo gelen kuzenime boş bakışlar atmakla yetindim.

"Ee git kutla banane."

Bana 'ciddi olamazsın' şeklinde baktıktan sonra gözlerini devirdi.

"Sende geliyorsun."

"Normalde gelmezdim şimdi niye geliyorum? Banane ya ben gelmek istemiyorum."

"Yapacak bir şey yok bu sefer seni de çağırdılar."

"Gelmesem?"

"Tch olmaz."

Sıkıntıyla başımı sallayıp onu odadan gönderdikten sonra söylenerek dolabımın başına geçtim.

"Pantolon, tişört giysem ne olur?"

Taehyung aşağı kattan sanki konuştuğumu duymuşcasına bağırdı.

"Sakın pantolon falan giyme doğru düzgün etek falan giy. Fazla kısa olmasın ama."

Beni bu kadar iyi tanıyan biri olması çok kötü. Ne güzel rahat rahat pantolon giyecektim ben.

Dolabıma biraz daha bakıntıktan sonra annem tarafından hazırlanıp asılmış sade bir etek kombini alıp giyindim.

Çantamı da takıp aşağı indiğimde Taehyung beni bir güzel süzmüş ve memnun olmuşcasına kaşlarını kaldırmıştı.

"Güzel. Hadi gidelim."

Ona gözlerimi devirdim ve onu beklemeden dışarı çıkıp ayakkabılarımı giyindim.

"Kaç kişi olacak Tae?"

Taehyung bir süre düşünüp cevap verdi.

"Bir biz olacağız bir de Yoongi hyung'un ailesi falan. Bizimkiler de orada olacak."

"Bizimkiler derken?"

Kafasını tuhaf bir yüz ifadesi ile kaşıdı.

"Ya şey işte bizim ailemiz."

"Benimkilerin ne işi var?"

"Onlarda tanıdıklar."

Vay anasını. Bir ben tanımıyormuşum.

Sessiz geçen dakikaların ardından sonunda doğum gününün olacağı mekana gelmiş ve hoşgeldin faslından sonra süslemelere başlamıştık.

"Yaa Eun Jee-shi, biraz daha aşağı as bak yamuk oluyor."

Merdivenin üstüne çıkmış Jimin'in saçma pankartını asmaya çalışıyordum. Hayır yani onca erkek varken neden ben?

"Jimin-shi kolaysa gel sen yap."

Bana cevap vermeden kendi işine döndüğünde bende sonunda asabilmenin sevinciyle merdivenden atlamıştım.

İyi ki düşmedim yoksa rezil olurdum.

Astığım pankarta gururla bakarken üstünde yazan yazıyla kocaman bir kahkaha atmıştım

Katil bakışlı kedi, doğduğun ve hayatımızı mahvettiğin için tşk.

"Tşk?"

Jimin omuz silkerek cevap verdi.

"Sığmadı ne yapayım?"

Ona kafa sallayıp sandalye de yorgun yorgun oturan Hoseok'un yanına geçtim.

Sessiz bir şekilde otururken Hoseok bir anda kalkıp karşıma geçti.

𝗛𝘆𝘂𝗻𝗴?! || 𝙹𝙷𝚂Where stories live. Discover now