Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Dünyanın üzerine açılmış bir karadeliğin kendisini içine çektiğini hissetti ilk an, sadece boşlukta savrulan içi boş bir beden gibiydi. Ruhu içine çekilirken ilk kez duygularını bulamadı içinde öfkelenmeli miydi? Yoksa bağırıp çağırıp ağlamalı mıydı? Bilmiyordu içindeki tüm canlılığın söndüğünü hissederken gözlerini kapattı.
Ne duydukları ne gördükleri canını yakarken ona atılan yumruk içini cayır cayır yakıyordu işte.
Ona özlemle sarılırken itilmiş ve birde tekrar sarılmaması için bir yumruk yemişti. Hemen yanağında hissettiği acı hissi kalbinin acısının yanında çok hafif kalırken tek kelime bile edememişti. Kızınızda alıp kendinden kaçar gibi evine giren ve suratına tekrar kapatan bu adama söyleyecek cümlesi kalmamıştı çünkü.
Artık onun hayatında yeri olmadığını yediği yumrukla anlamıştı. Yıllarca kendini kadınlar dikkatimi çekmiyor diyerek kandırsa da geleceğini bir kadınla kurmuştu işte, o kadından çokta güzel bir bebeği olmuştu. O bebeğe bakarken gözlerinin bu kadar parlamasından bile anlıyordu onu nasıl sevdiğini. Halbuki her çocuk konusu açılınca kaçan o değilmiş gibi bugün sımsıkı sarılmıştı o bebeğe onunla kahkahalar atmıştı. Tabi birde karısı olduğunu düşündü Taehyung gerçekten çok şanslı bir kadın olmalıydı diye içinden geçirdi.
Bebeğine bu kadar düşkün bir baba olmanın yanında harika biriydi eski hayatını bir oyunla silip atacak kadar zeki biriydi. Tabi böyle bir oyun oynadığına göre sevdiği kadının 'onun kadının' çok güzel olduğunu da emindi. Kendisi basit bir erkekken bir kadınla yarışamayacağını zaten biliyordu.
Ne saçını boyatınca, ne çirkin suratına makyaj yapınca, nede kilosuna dikkat edince bir kadının sunduklarını ona sunamazdı. Hele ki ona bir bebek asla sunamazdı. Küçük kalmış ruhu yetersizlik hissi ile çırpınırken 'o' kadının yerinde olmak istemişti.
Taehyung yaklaşık be dakikadır hiç kıpırdamadan çimlerin üzerine uzanıyordu. Ken'in hiç bir seslenişi onu yerinden kaldırmazken gözleri kapalı bir şekilde yanağındaki acıyı hissetmeye çalıştı. Böyle kusursuz bir oyunu nasıl tasarlamıştı ve nasıl bu kadar iyi rol yapabiliyordu bunu düşündü sadece. Belki de kendisine söyleseydi başka bir kadına aşık olduğunu geçen bu iki yılda bu kadar yaralı hissetmek yerine toparlanabilirdi. Yaşama küsmek yerine yaşayabilirdi.
Her gün onun ölmüş olma düşüncesi ile ölmek yerine başka bir kadınla mutlu olduğu için geçmeyecek bir kalp sızısı ile yaşayabilirdi. Ama en çokta ona özlemle dolup taşmak yerine dokunamayacağı bir beden olduğunu kabullenebilirdi. Jin bunları yapmak yerine bencil olmayı seçmişti. Taehyung kendisinin yüzünü görmeye tahammül edemediğini düşündü bir an kapıdan girdiği ilk andan itibaren ona korkarak bakmıştı bir veba gibi hissettirmişti kendini.
