❇ Quidditch Seçmeleri

1.1K 86 76
                                    

Hermione Granger ertesi günün sabahında Quidditch sahasına giderken havanın soğuğuna rağmen vücudunun sımsıcak olduğunu hissediyordu. Sanki genç kız dün akşam vakitlerinde bulunduğu Kara Göl'den beri cayır cayır yanıyordu, duyguları alev alıyordu, kalbi heyecanla atıyordu. Düşündükçe yüzünde izinsiz bir gülüş beliriveriyordu.

Ginny bunu fark etmişti. Hermione dün gece yatağa girdiğinde yüzünde beliren sırıtışı görmüştü ve "Daha iyi görünüyorsun," demişti. 

Hermione, yüzüne ne zaman yerleştiğini fark etmediği gülüşü perdelerken, "Anlamadım?" diye sordu.

Ginny, gözlerini kaçırmadan, ciddi bir sesle, "Dün gece çok kötüydün." dedi. "Senin için endişelendim."

Hermione sadece bakışlarını kaçırabilmişti, açıklayacağı bir şey yoktu. Büyük ihtimalle Ginny Weasley, Hermione'nin Draco Malfoy'la bir şekilde konuştuğunu bilmiyordu. Gerçi bunu kimse bilmiyordu; Harry ve Ron da bilmiyordu. Ron şüphelense de yakın olmadıklarını söylemişti Hermione. En yakın arkadaşlarından sakladığı ne çok şey vardı.

Ama bir saniye...

Sahi yakınlar mıydı ki?

Hermione, içinde çığlıklar atan bir düşüncenin, Arkadaşsınız ya, aptal  dediğini duydu. Bu daha fazla gülmesine sebep oldu. Bu gülüşü fark eden Ginny vakit kaybetmeden, "Seni bu kadar üzüp aynı zamanda bu kadar da mutlu eden biri.." diye mırıldanmıştı. Sonra heyecanla, "Bana onu anlatacağın günü merakla bekliyorum." demişti. "Kim bu şanslı çocuk?"

Işıklar kapanıp da Gyrffindor yatakhanelerinde herkes kendini uykuya kaptırdığında Hermione bir süre uyuyamamıştı. Şaşkındı. Düşünceleri az önce duyduğu sözlere gidip geliyordu.

Ginny yanlış anlamıştı. İddia ettiğinin aksine bu çocuk Hermione'nin hoşlandığı, aşık olduğu veya ilgi duyduğu biri değildi. Bunu düşünürken bir an nefesinin kesildiğini fark etmedi genç cadı.

Ginny yanlış yorumluyordu. Hermione'nin anlatmasını beklediği o çocuk Draco Malfoy'du. Ve Hermione Granger'la arasında filizlenmekte olan bir arkadaşlıktan fazlası yoktu.

Genç kız bu düşünceyle kafasına çektiği yorganın altından gülümsedi. Arkadaşlardı. Buna bu kadar sevinmesi normal miydi?

Geçen yürek burkucu iki haftanın zihninde bıraktığı tahribatın farkındaydı. Ve artık Draco'nun o yokmuş gibi davrandığı korkunç zamanlar geride kalmıştı. Ne demişti bugün Draco Kara Göl'de?

Bana bağırıp çağırmanı istedim.

Sanki hiç yokmuşsun gibi davrandığım zamanların hıncını almanı istedim.

Sonra sıkıntıyla, Özür dilerim, Granger , demişti. Hermione tekrar ağlamak istiyordu. Bu nasıl bir ikilemdi böyle? İçi kıpır kıpırdı, dudaklarından gitmemekte ısrarcı bir gülüş vardı ama buna rağmen hıçkırarak ağlamak istiyordu.

Draco Malfoy ona ne yapıyordu? Adeta genç kızın kimyasıyla oynamıştı. Slytherin cübbesi giyen o çocuk duygularını alt ve üst ediyordu. Genç kızı tepetaklak ediyordu ve Hermione Granger bir uçumun başında olduğunu hissedebiliyordu. Biraz daha ileri giderse uçurumdan yuvarlanacak mıydı? Ya da düşündüğünün aksine şu anda çoktan bir uçurumdan yuvarlanıyor muydu? Draco Malfoy'un uçurumuna, onun bölgesine ne zaman girmişti?

O gece mi? Birbirlerini kaybedip yanlış anlaşıldıkları o gece mi?

Yoksa o soğuk sabahta bir ateşin başında dip dibe durdukları gün mü?

MudPureBlood | Draco Malfoy & Hermione GrangerWhere stories live. Discover now