₃₁dangerous lies

3.7K 382 308
                                    

♫Dudaklarından zehri tattım. Biz ayrılmak için yaratılmışız ama artık çok geç. Bana yaşattığın şeylere inanamıyorum. Sen benim için tamamen yanlışsın.

Öpücükleri gittikçe derinleşirken bir elini yanağımdan çekip sıkıca belime sardı. Beni yatağa doğru sürükledi. Sırtımı yatağa yaslamamı sağladıktan sonra üzerime çıkarak dudaklarını benden ayırdı. Gözlerimi açmadan nefes nefese kalakaldım. Kollarımı yakalayıp sertçe yukarıda sabitledi. Bacaklarımın arasına girerek boynuma sert öpücükler kondurdu. Resmen her hareketinde eriyordum. Ona ayak uyduruyor, ikiletmeden emirlerine uyuyordum. Bedenimi ona teslim ediyordum. Kendimde onu durduracak cesareti bulamıyordum.

Öpücükleri beni çıldırtırcasına boynumda gezindikten sonra hızlıca üzerimden kalktığında sakince gözlerimi araladım. Ne yapmaya çalıştığını algılamaya çalışırken tişörtünü sıyırıp çıkarttığını fark ettim. Vücudu ünlü bir ressam tarafından özenle çizilmiş gibiydi. Görüntüsü derince yutkunmama sebep olmuştu. Ona baktığımı fark eden Albert, kafasını hafifçe aşağı eğdi. Göz ucuyla bana bakarken çekici bir şekilde gülümsedi. Dudaklarım aralandı. Savunmasız bir şekilde öylece uzanmam hoşuna gitmiş olmalıydı. Nefes alışverişlerimi düzene sokabilmek adına gözlerimi sımsıkı yumarak dudaklarımı yaladım. Dudaklarımda onun tadı vardı. Bu his, çok güzeldi.

Üzerimde hissettiğim kıpırtıyla gözlerimi araladım. Albert tekrar üzerime çıkmıştı. Tek eliyle yataktan destek alırken diğer eliyle saçlarımı sakince okşadı. Elimi korkakça göğsüne götürdüm. Elim tenine değdiği anda avuç içimin yandığını hissettim. Bu his çok güzeldi.

Fısıltı şeklinde "Min Cheol," dedi. Gözlerimi gözlerine değdirdim. Efendim dercesine kafamı salladım. "İstediğine emin misin?"

Sorduğu soruyla donup kaldım. Sahiden, bunu yapmam ne kadar doğruydu? Yönelttiği bu soru beni gerçekliğe döndürmüştü. Benim aşık olduğum kişi Jungkook'tu. Albert'ın Jungook gibi görünmesi kafamı karıştırıyor olmalıydı fakat onlar kişilik olarak bambaşka insanlardı. Albert gibi bir insanı, sevebilir miydim? Deneyebilir miydim? Albert'ın bana karşı boş olmadığı aşikardı. Hoseok'un söylediğine göre tek amacı benimle yatmak olsaydı bunu bana sormak yerine çoktan yapardı, değil mi? Kafamın içinde dönen binlerce soru işaretinden sonra derin bir nefes alıp verdim. "Emin değilim." Elimi göğsünden çekip omuzlarından tutup yanıma yatmasını istercesine çekiştirdim. Üzerimden inip yanıma uzandığında usulca üzerine çıkıp oturdum. Ne yaptığımı anlamaya çalışırken yüzünde anlamsız bir ifade oluştu. Bu tepkisine gülümsemeden edemedim. Elimi karnına koydum. "Emin değilim çünkü," Karnını hafifçe okşadıktan sonra parmak uçlarımı gezdirmeye başladım. "Canımı yakmandan korkuyorum. Beni terk edip gitmenden korkuyorum." Derince yutkundum. Gözlerimi gözlerine diktim. "Sana aşık olmaktan korkuyorum Albert. Bu durum beni daha da büyük çıkmaza sokabilir. Sen ve Jungkook, çok farklısınız. İkinize birden aşık olma fikri, beni korkutuyor."

"Sana aşık olmayı ben de istemedim Min Cheol. Ama bilirsin, bazı şeyler kaçınılmazdır."

Kafamı aşağı yukarı salladım. "Haklısın, böyle devam ederse kaçınılmaz olacak gibi gözüküyor."

Hızlıca sırtını yattığı yerden ayırdı. "Nasıl devam ederse?" Yüzünü yüzüme yaklaştırıp gözlerimin içine içine baktı. Cevap veremeden, tekrar öylece kalakaldım. Belimi sıkıca sarmalayıp iyice üzerine oturmamı sağladı. Dudaklarını, dudaklarıma yakınlaştırmaya başladığında gözlerimi kapattım. Saniyelerce dudaklarımı öpmesini bekledim fakat yapmadı. Beni öpmeyeceğini fark ettiğimde sabırsızca dudaklarına uzandım. Masum bir öpücük kondurduğumda alt dudağımı dişlerinin arasına aldı, çekiştirip bıraktı. Böyle bir şey beklemediğim için acıdan hafifçe inledim. Acısını geçirmek istercesine alt dudağıma masum bir öpücük bıraktı. Hiç beklemeden delicesine dudaklarımı öpmeye başladığında kollarımı boynuna doladım. O da belimde olan kollarını daha da sıkılaştırıp aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdi. Vücudunun sıcaklığı bir anda içimi ısıtmıştı. Dudaklarını öperken onu bu kadar yakından hissedebilmek, ıslanmama sebep oluyordu. Ve oturduğum yerde hissettiğim sertlik, beni daha da beni çıldırtıyordu.

Bloody Roses | Jeon JungkookUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum