"Aranızın bozuk olmasının sebebini" dedim

"Neymiş?" dedi amcam

"Annemmiş" dedim

İkiside birbirine baktı.

"Ne saçmalıyorsun Zümra?" dedi babam

"İki kardeşin birbirinde uzaklaşmasının sebebi annemiş işte daha nasıl söyliyebilirim" dedim

"Kim söyledi sana bunu?" dedi amcam.

"Daha almam gereken çok bilgi var. Kaynağımı harcatamam" dedim

Babam amcam sinirli sinirli baktı.

"Aynı sen ve bu beni deli ediyor." dedi babam

"Sıkıldım artık gidelim" dedim

"İyi gidelim. Seninde işin bittiyse geçe kadar durma şu hastanede eve git dinlen." dedi babam

Amcamla babam arısındaki şu ilişkiye hayrandım. Hem birbirlerine kızgındılar, Hem sövüp hem seviyorlar. Eve gittiğimde biraz Yıldız abla ile oturdum. Sonra odama çıkıp uyudum.

Sabah babam beni bırakıcağına söz vermişti. O işe gitmeden hazırlandım. Hemen yanına gittim.

"Hastaneye bırakıcaksın beni." dedim

"Şimdi müsait değillermiş." dedi babam.

"Baba söz verdin!"

"Tamam ben Onur'u arar söylerim. Müsait olunca seni hastaneye götürür." dedi

"Hayır beni şimdi sen götür yada Ömer'i ararım o alır beni" dedim. Sabah sabah yürek mi yediğimi sorguluyordum şu an

"İyi Ömer alsın o zaman seni ama 1-2 saat sonra" dedi

"Ömer konusunda bana kızgın mısın?" dedim

"Hayır, değişik bir durum. Yani eninde sonunda olucaktı. En azından doğru birini bulmuşsun. Murat'la Derya'yı çok iyi tanırım. Ömer'i çok iyi yetiştirdiklerine eminim ama bu kadar sık görüşmenizin sebebi İlayda'nın hastanede olması. Yoksa izin vermezdim. Yaşın daha çok küçük "dedi

" Baba ben seni çok seviyorum "diyip sarıldım.

" Hadi kahvaltı edelim. "dedi babam

" Dün ne oldu? Amcam aradı dime beni alman için ama amcamında haberi yoktu benim arkadaşımın İlayda olduğundan dime? "dedim

" Seni bu zekayla harcıyoruz"dedi babam gülerek.

"Amcam neden beni istemiyor?" dedim

"Neden istesin ki?" dedi

"Evet sizler için patlıycak bir bombayım. Kim istesin beni?" dedim

"Ne bombası?" dedi babam

"Ne biliyim artık? Öyle davranıyorsunuz" dedim

"Bomba falan değilsin sadece çenen biraz düşük." dedi

Ailecek ettiğimiz kahvaltıdan sonra babam işe gitti. Yıldız abla hamile pilatesi mi ne yapıcakmış. Bir kadın geldi beraber bahçeye çıktılar. Spor falan yapıyorlardı. Odama çıkıp dolanmaya başaldım. Artık bir çözüm, yol düşünmeliydim.

O kadar duygularımı bastırmıştım ki annemle karşılaştığıma onun sesini duyduğuma, ona bu kadar yakın olabildiğime inanamıyordum hala.

"Ordaydı, yıllardır içimdeki eksiklik ordaydı. Annedi o benim" dedim resmine bakarak

Nasıl biriydi acaba? Babam hep kötü diye bahsetti ailesini. Annem içinde sadece bağımlılığını biliyorum.

Kapı çalınca aşağı indim. Ömer gelmişti

"Ömer, hoşgeldin!" dedim yanına gidip sarıldım

"Hoşbuldum güzelim." dedi

"Neden geldin buraya?" dedim

"Erkenden gelicektin. Gelmeyince baban belki dün bizi görünce izin vermemiştir diye düşündüm. Konuşmaya geldim" dedi

"Geç kaldın babam gitti" dedim

"Hadi ya. Yıldız ablayla görüşsek?

" Ömer babam izin verdi ama daha geç gitmeme izin verdi. Sadece 1-2 saat sonra seni arayıp evden beni almanı söyliyecektim. Babam senin almana bile izin verdi"dedim

"Peki benim hakkımda senle konuştu mu? Hani dün gördü ya kızdı mı?" dedi

"Hayır, bir gün illa olucaktı dedi, ve Doğru kişi olduğunu düşünüyor sadece yaşım küçük diye endişeli gibi." dedim

"Haklı küçüksün" dedi

"Diyene bak sanki 30 yaşında" dedim

"25 yaşındayım. Sen 19 yaşındasın. Bende büyük olduğumu iddia etmedim zaten ama bu yaşlarda 1 yıl bile çok farkediyor" dedi

"Hadi beni İlayda'ya götür" dedim

"İlk başta seni alıp başka yere götürsem. İlayda hakkında konuşsak olur mu?" dedi

"Çok iyi olur" dedim

"Yıldız abla dışarıdaydı. Haber ver çıkalım" dedi

"Ay evet pilates falan yapıyordu"dedim gülerek

Ben bahçeye çıkıp Yıldız ablanın yanına gittim.

" Ömer geldi de biz çıkıcağız"dedim

"Baban söyledi canım. Görüşürüz" dedi

Yol boyunca tek kelam etmemiştik. Onu izlidim ben. Uykusuz, yorgun ve üzgündü.

"Bu kadar mı hayransın bana?" dedi bana espirili bir şekilde

"İyi gözükmüyorsun. Güçlü olmalısın" dedim

"Annem bu sabah fenalaştı. Kız kardeşimi sürekli uyutuyorlar. Bir tane teyzem var o da perişan halde. Birde Büşra var kuzenim. Öğrendiğinden beri ağlıyor ve sen, sen..." dedi sonra susup derince bir nefes aldı.

"Hayatımdaki tüm kadınlar çok kötü halde." dedi

"Ben ne? Ne diycektin bana?" dedim

"Sevdiğimin paramparça oluşunu izliyceğim. Bu çok zor" dedi

"Bugün beni konuşmayalım" dedim

Piknik alanı tarzı bir yere geldik. Ağaçların ortasındaki masaya oturduk.

"Aç mısın?" dedi

"Yok değilim" dedim

"İyi o zaman sana yeşil çay söylüyorum. Bana da bir çay" dedi

Başımla onayladım. Çok değişik biriydi. En başından beri tanıyor gibi. Her dediğime dikkat ediyordu. Ne sipariş vereceğime kadar ezbere biliyordu hemde bir kaç hafta içinde Siparişler gelene kadar sustu.

"İlayda küçük yaşta akran zorbalığına uğradı. Çok içine kapanık bir kız oldu. Hiçbir şey anlatmazdı bize. Ortaokula geçtiğinde ergenlikle beraber bu durum çok daha fazla arttı. Geceleri ağlama sesleri geliyordu odasında ve daha 7. sınıftaydı. O günü hiç unutamam. Okuldan geldi. Bir şeye sinilenmiş gibiydi. Somurtup duruyordu. Odasına kitledi kendini. Odadan ses gelmeyince korkup kapısını kırarak içeri girdim. Bilekleri kesikti. Evde sadece ikimizdik. Ambulansı aradım. Ambulans gelene kadar Bileklerini sardım. Daha yeniydi kesik, çok kan kaybetmemişti. Hiçbir tepki vermeden bana bakıyordu.

'Neden yaptım? "diye sorunca bana bakıp ağlamaya başladı.

" Abi vallahi benin suçum yok. "dedi

Hiçbir şey anlamadım o an.

" Yok tabiki "dedim.

" Ben istemedim. O zorla yaptı "diye saydıklamaya başaldı.

"Kim, neyi?" dedim

"Zümra, benim kardeşim yıllarca gözümüzün önünde istismar edilmiş, tecavüze uğramış. "dedi ve burda gücü bitti. Yüzünü kapatı muhtemelen göz yaşlarını benden saklıyordu.

" Dur sakin ol. Nasıl olmuş? Kim yapmış? "dedim

Bende gözyaşları içinde duyduklarını idrak etmeye çalışıyordum ama idrak edilebilecek bir şey değildi

Zümra -BAŞLANGIÇ حيث تعيش القصص. اكتشف الآن