𝐅𝐀𝐊𝐄 𝐃𝐄𝐀𝐓𝐇 ༒︎ 𝐒𝐄𝐎𝐍𝐆𝐉𝐎𝐎𝐍𝐆

𝐕𝐢𝐝𝐞𝐨

Hongjoong Seonghwa'nın kapısına gelip ziline bastığında zil sesini duyan Seonghwa Hongjoong'un geldiğini anlamıştı. Telefonu kapattıklarından beri San'ın kendisinde olduğunu tahmin edip edemeyeceğini düşünüyordu, görünen o ki artık düşünmesine gerek kalmayacaktı.

Kapıyı açtığı gibi siyahlar içindekiyle karşılaşması çok uzun sürmedi. Sadece gözleri görünüyordu yüzünde Hongjoong'un. Ağzını maskesiyle kapatmıştı. "Selam."

Seonghwa da ona aynı şekilde karşılık verdiğinde içeri geçmesi için kenara çekildi. Hongjoong içeri, kısa bir süre bekleyip öyle girmişti.
Seonghwa ise kapıyı kapatırken üç gün önce neredeyse ölümden dönmesinin sebebini evine aldığı gerçeğini kısa bir sürede yutmuştu. Bu tür şeylerle kafayı bozup kendini açık edecek bir aptal değildi.

Beyaz sweat ve gri bir eşofman vardı üstünde sadece. İçeriye girdiğinde Hongjoong'un onu orada beklediğini gördü. Göz göze geldiklerinde konuşma ihtiyacı hissetti kısa olan. "Dinle seni yoklamaya falan gelmedim, sadece San'ın evinin bir yedek anahtarı falan varsa kendim alırım- veya sen benimle gelirsin çünkü biliyorsun o notlar-"

"Sakin Joong." Seonghwa sıcak bir gülümsemeyle onun lafını keserken Hongjoong bu beklemediği atakla durdu. "Evinin bende yedek anahtarı var ama onu arayıp izin almam gerekiyor." Hongjoong tabii ki dercesine başını sallarken Hwa da onu onaylayıp sweatinin cebinden telefonunu çıkardı. Telefonun ekranında gezinen parmakları gerekli numarayı ararken Hongjoong onu inceleme fırsatı buldu. Saçları sanki daha yataktan yeni kalkmışçasına dağınıktı ve üstündeki bol kıyafetler onu adlandıramayacağım şekilde samimi ve sıcak gösteriyordu.

Seonghwa gerekli numarayı tuşlayıp telefonu kulağına götürdü. "Nora selam. Telefonu San'a verir misin?" Joong'un gözleri telefonla konuşan Seonghwa'nın yüzüne çıktı. Demek San Nora diye birinin evinde kalıyordu.

Bu detayı umursamadan Seonghwa'nın San'a evinin müsait olup olmadığını sormasını dinledikten sonra telefonların kapanmasıyla merakla Seonghwa'ya baktı. Seonghwa onaylarcasına başını sallarken aynı zamanda odasına doğru gidiyordu. "Hazırlanayım çıkarız."

(Seonghwa'nın outfitleri🤝ben)

Hongjoong akıp giden yola gözlerini dikmişken arabanın camına kafasını yaslamıştı. Emniyet kemeri takılıydı ve tek dizini torpidoya yaslamıştı. Arabanın sahibi ise buna bir şey dememişti.

Düşünceler diyarındaki Hongjoong'un yanı sıra Seonghwa dikkatlice arabayı sürüyordu ve sık sık dikiz aynasını kontrol ediyordu. Arabanın silecekleri açıktı, yağmur çiselemeye başlamıştı.

Seonghwa kısa bir saniye yanındaki düşünceli bedene baktı. Hongjoong'u gördüğünden hep bir yerlere dalıp, çok düşündüğünü fark etmişti. Her şeyi fazla düşünüp anlamdan anlam çıkartan biriydi o gözlemlerine göre. Fazla bunaltıcı.