25.BÖLÜM: MAFYA BOZUNTULARI

260 33 10
                                    

18.02.****

Bugün uyandığımda başım dönüp duruyordu. Evet dün gece fazla içmiştim hatta alkolle banyo yapmıştık.

"Uyandın mı kraliçem."

"Evet canım ama kendimi pek iyi hissetmiyorum."

"Kıyamam ama bugün işlerimiz var biliyorsun değil mi?"

"Hadi ama canım işin ucunda eğlence varsa tabi ki iyiyim."

************************

Üzerime giydiğim askılı incecik tişört ve kısa şortumla aşağı inerken Ozan şehvetli gözleri üzerimdeydi önemsemeden aşağı inip dudaklarını öptüm ve elimi kravatına attım. "Neden bağlamadın?"

Elini elimin üstüne koyup yavaşça aşağı indirirken "Sevmiyorum." dedi çok karizmatik duruyordu.

"Acaba sonra mı gitsek?" diyerek belime sarıldığında derdini anlamıştım bu yüzden hemen bir bahaneyle dışarı çıktım. Aslında istemiyor değildim ama saçımı makyajımı bozacaktı ve geç kalıyorduk.

*********************

Gelmiştik, karanlık bir mekandı. Yoğun ve koyu sigara kokusu beni rahatsız etse de belli etmedim. O an sevgilimin cebindeki bombaları kimsenin bildiğini sanmıyordum.

"Hoş geldin."

"Hoş bulduk."

"Ozan genelde sürtüklerini getirmezsin buraya." diyen adam bana baktığında Ozan beni belimden tutarak kendine çekti. "O bir sürtük değil benim kraliçem." dediğinde gözlerimi ondan ayıramadım. Adam şaşırmış gibiydi umursamadan masadan aldığım kimin olduğunu bilmediğim viski bardağını yudumladım.

Masaya geçtiğimizde kalabalıktık. Yaklaşık on mafya babası oturuyordu masada, ayakta duran beli silahlı korumaları saymıyordum bile...

Yaklaşık ayaktakilerle beraber otuz erkek arasındaydım. Korkmuyordum hatta hoşuma gitmişti, tek kız olmak küçüklüğümden beri sevdiğim bir şeydi.

Bir tek bizim korumamız yoktu sanırım sevgilimin cesaretine hayrandım. Masanın üstüne koyduğum silahım ile oynarken biran birinin benimle konuştuğunu fark ettim.

"Demek Ozan'ın yeni ortağı psikopat kız sensin." Kafamı kaldırıp karşımda duran uzun sakallı karizmatik adama baktım.

"Evet." Dediğimde neden böyle bir şey dediğini anlamaya çalışır gibi baktım gözlerine.

"Ozan bir kızı ortağın yapmak sence de saçma bir fikir değil mi?" ilk defa o an ciddileştim fakat ben bir şey demeden cevap verdi. "Emin olun o hepinizden iyidir." dediği anda ayağa kalkan adamın kafama dayadığı tabancayla koca bir kahkaha atmaya başladım. Ne yani beni mi öldürecekti, ölmekten korktuğumu mu sanıyordu?

"Söylemiştim, onu vurman onun için hiç bir şey ifade etmez." bu sefer Ozan'a dikmişti gözlerini. "Peki ya senin Ozan?"

"Benim de umurumda olmaz." nasıl yani umursamaz mı ölümümü? "Alt tarafı hepimiz burada patlar gideriz bende şeytanımla birlikte ölmüş olurum." diyerek elini elimin üstüne koyunca hızla M416'nın arkasıyla adamın göğsüne vurdum. Adam biran hızla kalktığı koltuğuna geri düştü. Ozan hafifçe gülümseyip adama baktı "Bir daha şeytanıma silah çekme..." dedi sesi çok kalın ve sert çıkmıştı. Ardından hiç bir şey olmamış gibi gülümseyerek masaya döndü. "Eee değerli vaktimi boşa harcamayın. Kim ne kadar veriyor?"

Normalde bilirsiniz ki herkes sevdiğine melek derdi ama benim sevgilim şeytanım diyordu bu iyi bir şey mi bilmiyorum ama kötü olduğumu bana sürekli hatırlatması hoşuma gidiyordu.

Tabloyu doğal olarak bir kişi almıştı o da az önce kafama silah dayayan pislikti. Ozan bana elini uzattığında elini tutup arkasından dolandım tepesinden dolandırdığı eliyle beni bıraktığında adamın kucağındaydım.

"Bir daha şeytanıma kötü davranma, özür dile şimdi." dediğinde bir eli kalçalarımda bir eli ise göğüslerimdeydi. Bir anda elini göğüslerimden çekip özür dilediğinde onu kışkırtmak için kulağına eğilip yumuşak ve tahrik edici bir ses tonuyla "Sert sanmıştım." dedim. İnanın o ne anladı bilmiyorum ama onda bir etki bıraktığım belliydi, dışarı çıkmadan önce kapıda "Sert zaten." dedi gülümsedim ve hiç bir şey demeden Ozan'ın peşinden gittim. O adam başıma bela açar mı bilmem ama Ozan ile arama girmesin yeter.

Her neyse bütün gece barda eğlendik. Ozan yine çok sarhoş oldu ve benimle kendini tatmin ettikten sonra uyudu. Yine gecenin sessizliğine boğulmuştum, bu durum artık yavaş yavaş canımı sıkmaya başlamıştı ama bu durum zevkliydi, kafamın içindeki melekleri umursamayacaktım ama kafamdaki iblis bana Ozan'ı öldürmemi ve onun yerine geçmemi söylüyordu.

Hiç kimse böyle devam etmemi söylemiyordu ve sanırım bir karar vermeliydim.

ŞİZOFRENİ HASTASININ GÜNLÜĞÜWhere stories live. Discover now