11. Bölüm °

1.6K 154 51
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düştüm Allah kaldır beni! 🤤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Düştüm Allah kaldır beni! 🤤

_____

Ilık hava soluk borusundan bir yağ misali kayıp gitmesi gerekirken nefessiz kalıyordu prens. Sıktığı yumruğundan dolayı bembeyaz olan parmak boğumlarını inceledi. Hava gayet temizdi fakat havayı ciğerlerine kadar çekemedikten sonra bir anlamı yoktu onun için. Bir hainin oğlu olduğunu öğrenmişti daha az önce. En sevdiği, örnek aldığı babası bir yalancıydı. Hem de oğlunu kandıran büyük bir yalancıydı.

Kral, o an koca ülkenin kralı gibi değil de, yeğeni ile göl kenarında oturan sıradan bir amca gibi anlatmaya başladı her şeyi. Hiç bir ayrıntıyı atlamadan yapacaktı bunu. Hemen yanında her şeyi boşvermiş, sırtı kambur bir şekilde oturan prense baktıktan sonra göle çevirdi bakışlarını.

"Jong'un moğol komutanı Hoelun'a, içimizdeki bilgileri sızdırdığını çok sonradan fark ettim. Daha doğrusu o zamanki baş kumandan Kwan Yu'nun bir şeyler sezmesi üzerine peşine düştük. Dediğine göre; ne zaman sınıra gizli bir baskın yapılacak olsa, düşmanı ya orada bulamıyorlar ya da tuzağa düşüyorlarmış..." diyen kral, Jungkook'un anlık bakışı ile duraksadı.

"Hemen kabullendin mi yani amca?" diyerek yüzünü ekşitmişti Jungkook. "Hiç mi olmaz, o bunu yapmaz demedin? O kadar mı kötüydü babam?" Jungkook hala tam olarak kabullenmiş değildi. Nasıl babası ülkesine ihanet ederdi! Nasıl? Bunu düşündükçe kafasını yere sürtesi geliyordu.

Kral acı bir gülümseme sundu. Bu gerçekleri, o an neler hissettiğini, uzun zaman önce sadece kraliçe ile konuşmuş, daha da konusu açılmamıştı bu güne kadar. "Kolay olmadı..." dedi. "İlk başta inanmadım kumandana. Hatta azarladığımı hatırlıyorum. Ama o gece uyuyamamıştım. İlk olarak neden yapacağını düşündüm ama aklıma taht sevdasından başka bir şey gelmiyordu. Ancak ondan da açıkça çekildiğini belirtmişti. Arada kalmıştım." diye anlatırken Jungkook dinlerken hem içi parçalanıyor, hem de merak ediyordu. Bir beş dakika daha amcasının duygularını, nasıl çözüm bulduklarını dinledi.

"En sonunda, Jong'a bir tuzak kurmaya karar verdik. Bir kaç gün sonra çıkacağımız bir mekan belirledik ve orada moğollara baskın yapacağımızı da sarayda yaydık. Askerler bilmiyordu. Sadece ben ve Kwan Yu biliyordu. Bu sıralarda da, Jong'un sarayda tek başına olduğunu öğrendiğimiz için haberi bizzat kendisi götürmesi gerekecekti. Bu yüzden kumandan onu takip altına alıp, sabaha doğru saraydan dışarı çıkması üzerine peşinden gitmişti. Sonra da askerler ile-" deyip durdu. Jungkook hıçkırıklara boğulmuştu. Dizlerini kırıp ellerini yere koydu. Bedenini olduğu gibi kasmıştı ve bir yandan da yerdeki çimenleri çekiştiriyordu. Babasının nasıl öldürüldüğünü dinlemek çok ağırdı onun için.

Love In The Fire [JJK] TR ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin