8. Bölüm °

1.7K 179 85
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

___

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


___

Boşluk.

Boşluğa düştü Jungkook. Sonu olmayan, dipsiz bir boşluğun içinde gibi hissediyordu kendini. Kalbi sıkıştı. Aklı sürgünü değil, bunun arkasındaki sebebe odaklıydı. Korktu. Kaldıramamaktan korktu. Bilmediği bir sırrın ağırlığını hissediyordu omuzlarında. Gözleri yere çivilendi. Kraliçenin ise içi acıyordu.

"Sürgün?" diye mırıldandı Jungkook. Sesini kendi bile zor duymuştu. Sebebini soramıyor, ağzını açıp da 'Neden?' diyemiyordu. Cevabını bilmiyordu. İnsan bilmediği şeyden korkmaz mıydı zaten?

Jungkook şaşkınlıkla aralanmış ağzını kapatarak başını eğdi uyuşuk bir şekilde. Beyni uyuşmuştu. "İyi geceler kraliçem." deyip ayaklandığında ayaklarını sürüye sürüye bir iki adım attı öne doğru.

"Sebebini sormayacak mısın?" diye sordu kraliçe. Onu bu halde yalnız bırakmak gelmiyordu içinden.

Jungkook durduğu adımların biraz yana çevirdi ve pencereye bir bakış attı. "Şu an değil." diyebildi sadece. Bütün enerjisi çekilmişti sanki. Kraliçe durmadı.

"Eğer sebebini öğrenmek istersen krala git. Cevabını onda bulacaksın. Ve..." deyip gözünden düşen yaşı eli ile sildi. Göz yaşı dökmeyeli çok olmuştu. "Ve annen bir kaç güne kalmaz gelir. Tekrar burada, senin yanında kalacak."

Love In The Fire [JJK] TR ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin