Love In The Fire [JJK] TR ✔️

4. Bölüm °

_____

Lien oldukça yavaş attığı adımlarını sürüye sürüye tam karşısına geçti Jungkook'un. Tam anlamıyla şok olmuştu. Jungkook'un ağzı aralık bir şekilde yere bakması, hiç bir şey söylemeden gözlerini kapatması ona hiç yardımcı olmuyordu. Sevdiği adam babasından nefret ediyordu, bunun bir açıklaması olmalıydı ki Lien ikna olsun.

"Az önce duyduklarım-"

"Az önce duyduklarını hiç duymadın." Jungkook sert çıkan sesi ile sözünü böldü Lien'in. Neden ona sinirlendiğini de bilmiyordu. Sadece bu gerçeği böyle söylemeyi hayal etmemişti.

Jungkook daha fazla beklemeden Lien'in yanından geçmeye niyetlendiğinde, Lien bütün gücüyle kolunu kavradı Jungkook'un. Ona dokunmak hiç bu kadar zor olmamıştı onun için.

"Bir açıklamaya ihtiyacım var Jungkook..." dedi karşısındaki ağaca bakarak. Sonra kafasını yukarı çıkardı ve onun büyük ve çekik gözlerine baktı. Yalvarıyordu prenses. "Bana bir şey söyle ki dediklerini kaldırabileyim. Bir kelam et ki sana yardımcı olayım."

Jungkook aldığı nefesi yavaşça burnundan verdi. "Bir açıklaması yok Lien..." derken sesi çatallaşmıştı. "Gerçek bu."

Sonra kolunu yavaşça ondan kurtardı ve kışlaya doğru ilerledi. Lien ise boğazına oturan yumru ile birlikte sırtını dikleştirip hiç bir şey olmamış gibi odasına girdi. Babası nasıl amcasını öldürebilirdi ki? Zaten biri kral olduysa, tahtını koruma altına almak için kardeşlerini öldürürdü. Fakat amcası tahtı istemediği için kral onu öldürmemişti. Üstelik araları çok iyiydi. Halk da çok severdi onu. Ama duyduğu gerçekler her şeyi alt üst etmişti. Babası bunu yapamazdı. Yapmazdı.

°°°

"Bu çocuğun ayağımıza bağ olacağı belliydi." diyerek önündeki masaya vurdu bakan Yong Hoo. Saraydaki yandaşları ile odaya geçmiş, mecliste olanları tartışıyorlardı.

"Prens Jungkook çok sinsi efendim. Tıpkı babası gibi." dedi oradan bir adam. Yong Hoo güldü.

"Efendi Jong Yul yaşasaydı işler daha iyi giderdi. En azından oğlunu ayağımızın altından çekerdi. Şimdi saray daha da sıkı güvende olacak ve bu planımız için iyi olmadı." dediğinde diğer biri kafasını kaldırdı.