İNSANLIK TARİHİ

64 6 33
                                    

Ortaya atılan ilk evren modeli Dünya merkezliydi. Dünya evrenin merkeziydi ve insan evrende biricikti. Herşey bizim içindi.İnsan egosu öyle büyüktü ki,herşeyin bizim için olduğuna çabuk inanmıştık. Sonra evren modelinde merkez Güneş olarak belirlendi,daha sonra ise başka sistemlerin de var olduğu kanıtlandı. Egomuzu sarsacak bir durumdu bu,evren bizim algılarımızın çok ötesindeydi. Bu bilinmezin bir köşesinde yer alan,küçük soluk mavi bir noktaydık sadece.

Yirmialtı yetişkin ve iki çocuktan oluşan grup, kulübeden çıktıktan sonra büyük bir dikkat ile yollarına devam ediyorlardı.Bir ara kısa süreliğine mola vermiş,karınlarını doyurmuşlardı. Yeniden yola koyulduklarında,herkes olabildiğince sessizdi. Arada iki küçük çocuğun konuşmaları dışında ses çıkmıyordu.Kimse, mevcut durumları hakkında yorum yapmasa da gerginlik had saffada hissediliyordu.
Albay Stranger,tam otomatik av tüfeğini her an kullanma ihtimaline karşı hazırda bulunduruyordu. Doğruyu söylemek gerekirse, avlanmak için kullandığı malzemelerin işine bu şekilde yarayacağını hiç düşünmemişti. Gençlerin, neredeyse küçük bir cephaneliğe benzeyen kulübesini gördükleri anı hatırlayınca memnuniyetle gülümsedi. Çok uzun zaman Amerikan ordusuna hizmet etmişti,emekli bir savaş pilotuydu. Kimi zaman ise karada çarpışmak zorunda kalmıştı.Ülkesinin onuru ve geleceği için şimdi hatırlamadığı kadar çok kişiyi öldürmüştü. Bunlar için pişmanlık duyduğu söylenemezdi,görevi buydu. Albay,hemen önlerinden gelen bir takım sesler duyduğunda,arkasında yürüyen gruba eli ile durmaları gerektiğini işaret etti. Soru sormalarını önlemek adına parmağını dudaklarının üzerine götürdü. Tüfeğini sesin geldiği yöne doğrulttu,onun bu hareketi ile silah taşıyan diğerleride tetiğe geçmişti. Rose,tüfeğini titreyen elleri ile sıkıca tutuyordu. Sesleri artık  herkes gibi kendisi de duruyordu,birilerini öldürmek istemiyordu. Henüz buna hazır değildi.  Sesler daha belirgin olduğunda,artık onlar olduklarını biliyorlardı. Aksi yönde gitmeyi düşündüler ama sesler her yerdeydi. Köşeye sıkıştıklarını anladıkları an,Albay Stranger hızlıca bir plan düşünmeye başladı. Etraflarının kuşatıldığı düşünülürse pek fazla zamanı yoktu.

Duyulmasından korktuğu için ses tonunu olabildiğince alçak tutmaya çalıştı."Agaçların arkasına siper alacağız ve onları gördüğümüz an,  işaretimle birlikte ateş etmeye başlayacağız. Belki kafalarının karışmasını sağlar,bu durumdan kurtulmak için bir şans ediniriz."

Albay Stranger'ın konuşması bittiğinde,silahları olan herkes ağaçların arkasına geçmişti. Silahsız olanlar ise hemen onların yanında yerlerini almışlardı. Rose,geniş gövdeli bir ağacı kendine siper etti. Yanında Papaz Zee ve henüz adını bilmediği,ama Papazın yanında ayrılmayan çocuk vardı. Tüfeği kavrayan elleri hala titrese de,tutuşu kararlıydı. Bu durumdan herkes kadar,o da kurtulmak istiyordu. Çok geçmeden ağaçların ortasın da ki açıklığa,bir düzine kadar Luridalı gelmişti. Onları ikinci kez görenler korku ile,ilk kez görenler ise şaşkınlık ve korku karışımı bir duygu ile doldular. Luridalılar yaklaşık 15 kişi kadardılar.Grup için de silah kullanan kişilerin sayısı göz önüne alındığında,pek de adil bir karşılaşma olmayacağı açıktı.

Albay Stranger,liderleri olduğu her halinden belli olan Lurida'lı ya çevirdi silahını,paslanmamış olmayı umut etti. Gulf'un verdiği bilgiye dayanarak,gözlerini koruyan cama nişan aldı. Silahın sesi orman sakini hayvanların korku ile kaçışmasına neden olmuştu. Tam isabet denemezdi ama Lurida'lının şaşırdığı belliydi,o henüz şaşkınlığından arınamadan diğer silahlar ateşlenmeye başlamıştı.

Rose,bulunduğu yerden herkesin silahlarını peş peşe ateşlediği görüyordu. Büyük bir kararın eşiğindeydi kendi içinde,hemen yanında duran Papaz Zee'nin dudaklarının kıpırdandığını gördü. Diğer çocuk ile korku dolu bakışlar ile çatışmayı izliyordu,Lurida'lılar şaşkınlıkların dan çoktan sıyrılmışlardı. İki tarafta silahlarını öldürme amacı ile ateşliyordu ama teknolojik üstünlük elbette düşmandaydı. Lurida'lılar dan birinin ateşlediği silah bir ağacın devrilmesine neden olmuştu,ağacın arkasında olan Gulf,Mew ve Nadia son anda kendilerini yan tarafa atmışlardı. Rose,daha fazla beklemenin mantıksız olduğuna karar verdi. Dedesinin kendisine öğrettiği taktikleri hatırlayıp nişan aldı. İlk atış isabetsizdi,ama sonrasında hedeflerini vurmaya iyice yaklaşmaya başlamıştı.

VİTAWhere stories live. Discover now