6.Bölüm

190 17 6
                                    

Sıkıntılı bir nefes verip hocayı dinliyormuş gibi yapan Duygu'yu dürttüm. Kafasını çevirip bana baktı.

"Çok sıkıldım."

"Bende."

Kendi kendime şarkı mırıldanmaya başladım. Dersten çıksa mıydım acaba? Duygu'yu tekrar dürttüm.

"Dersten çıkalım mı?"

"Saçmalama."

"Ben dursam bile bir şey anlamıyorum ki."

Derin bir nefes verdi ve bir süre düşündü. Eşyalarını çantasına koymaya başladığında ben de gülümseyerek eşyalarımı çantama koydum. Sınftan çıktığımızda kocaman gülümsedim.

"Ee ne yapıyoruz?"

"Annemler para yatıracaktı bugün hesabımıza. Alışveriş yapalım mı?"

"Olur."

Ailemle aram pek iyi değildi ama Duygu'nun iyiydi. Okuldan çıktığımızda arabama bindik. Duygu radyoyu açtığında ben de caddeye çıkmıştım.

"Mina var ya Semih dediğin gibi çok tatlı."

Güldüm.

"Niye?"

"Boya yaptığımızda onunla konuşmaya çalıştım. Pek arkadaş canlısı değil galiba ama yine de bana yakın davrandı."

"Ooo."

Telefonuna mesaj gelince bir daha konuşmadık. Arabayı park edip aşağı indik. Önce paraları çekip sonra alışveriş merkezine girdik. Ailemiz zengindi. Yurt dışında şirketlerimiz vardı bu yüzden 2 sene önce oraya gitmek zorunda kalmışlardı. Bir mağazaya girip beğendiklerimizi sepete atmaya başladık.

"Efendim?"

Duygu'nun sesini duyunca o tarafa döndüm. Telefonla konuşuyordu.

"Gerçekten mi? Harika baba seni seviyorum. Tamam bıraksınlar oraya. Hoşçakal."

Telefonu kapatıp gülümseyerek bana baktı.

"Arabam gelmiş."

Ona anlamayan gözlerle baktı.

"Ne arabası?"

"Babamdan araba istedim."

Gülümsedim.

"Ne güzel."

Beğendiğim bir tişörtü daha sepete attım.

"Hadi çıkalım bu mağazadan."

"Tamam."

Aldıklarımızın parasını ödeyip mağazadan çıktık.

♣♧♣

Her zamanki gibi Duygu'yla koltuklara yayılmış, telefonlarımızla uğraşıyorduk. Boş boş öyle takılırken telefonuma gelen mesajla gülümsedim.
Kimden: Lulu♥
Nasılsın güzelim?

Kaan'a küçüklükten beri Lulu derdim. Neden diye sormayın bende bilmiyorum.
Kime: Lulu♥
İyi gibi. Sen nasılsın bebeğim?

Telefonumun çalmasını beklemediğim için şaşırdım. Bir şey demeden odama gittim ve aramayı cevapladım.

"Efendim?"

"Ne oldu anlat."

"Bir şey olmadı."

"Ben bilirim bu ses tonunu. Anlat hadi."

Yatağıma uzandım.

"Babam Duygu'ya araba almış."

"Anladım ama bir şey olmaz. Ben de sana aldım."

Derin bir nefes verdim. Kaan her şeyimi bilirdi. Küçüklükten beri tek arkadaşım o'du.

"Çok seviyorum seni ya."

"Tanrım! Cidden iyi değilsin sen. Size geliyorum."

Telefonu yüzüme kapattı. Ben kolay kolay kimseye seni seviyorum demezdim ama ne yapayım? Bu sefer içimden gelmişti. 15 dakika sonra kapı çaldığında yerimden bile kıpırdamadım. 2 dakika sonra falan odamın kapısı açıldı ve Kaan girdi.

"Mina'm?"

Yanıma yattı ve bana sarıldı.

"Üzülme bebeğim."

"Üzülmüyorum."

Beni daha sıkı sardı.

"İkizini kıskanmaman lazım."

"Kıskanmıyorum. Sadece... neden ben ailemle bu kadar iyi anlaşamıyorum?"

"Eğer sen onlardan araba isteseydin sana da alırlardı. Onlar ikinizide çok seviyor. Duygu biraz daha anlayışlı sana göre bu yüzden ailenle iyi anlaşıyor."

Derin bir nefes verdim. Bu doğruydu. Ben biraz daha hırçındım. İkiz olmamıza rağmen bazı huylarımız farklıydı. Ailemle çok kavga ederdim. Sabırlı olduğum söylenemezdi ama Duygu benim tam tersimdi. Sakin, sabırlı, alttan alan. Gözlerimi kapatıp kollarımı Kaan'ın beline sardım. O olmasaydı ne yapardım ben?

"Kaan."

"Efendim güzelim?"

"İyi ki yanımdasın."

Derin bir iç çekti.

"Sen de iyi ki benim yanımdasın. Şimdi biraz uyu tamam mı? Ben buradayım."

"Sen de uyu."

"Tamam."

★☆★

"Who said you can't find love in the club?'Cause I wanna tell them they're wrong.Come on, just, baby, try a new thing.And let's spark a new flameYou gon' be my baby.Love me, love you crazy. Tell me if you're ready.Baby, come and get it. Try a new thing.And let's spark a new flame"

Çocuklarla karaokeye gelmiştik. Kaan moralimi düzeltebilmek için böyle bir şey düzenlemişti. Bizimkiler bir grup olmuş sahnede Chris Brown- New Flame'i söylüyorlardı. Kayra havalı bir şekilde söylemeye çalıştıkça bizim çocukların yaptığı hareketler yüzünden sürekli gülüyordu. Şunu itiraf etmeliyim ki çok güzel gülüyordu. Beyaz saçlarını beresinin altına saklamıştı. Şarkı bittiğinde hepsi yanıma geldi. Tao kolunu omzuma attı ve arkasına yaslandı.

"Nasıldık?"

Gülümsedim.

"Çok iyiydiniz."

Deniz öne eğilip heyecanlı bir şekilde konuştu.

"Benim bir fikrim var."

Herkesin onu dinlediğine emin olduktan sonra tekrar konuştu.

"Bir dağ evine gidelim hep beraber. Kalalım bir hafta falan hem eğlenmiş oluruz. Kayak da yaparız."

Hepimiz birbirimize baktık ve gülümsedik.

"Harika olur."

Daha önce arkadaşlarımla tatile gitmemiştim. Bu harika olabilirdi. Kalabalık bir arkadaş grubuyla tatile gitmek. İşte bu harika!

Black PearlWhere stories live. Discover now