BEATİFUL MEMORİES-10

116 11 0
                                    

Dediklerinden sonra odayı sessizlik ele geçirmişti ,benim rahatlamam için duş almamı söyleyip odadan çıktıktan sonra duş almış üzerimi giyinmiştim ,sonrada Kevin'ı çağırıp uyumuştuk. Sabah olduğunda kahvaltı yapıp hazırlanmaya başladım ,üzerime askılı siyah bir bluz giydim altıma fuşya bir şort giydim ve ayakkabı olarakta siyah vans tercih ettim. Makyajı fazla kaçırmayarak sadece eyeliner ve portakallı dudak koruyucumu sürmüştüm. Son olarakta zincirden bir askısı olan fuşya çantayıda alıp içine gerekli gereksiz doldurdum. Böyle nereye mi gidecektim? Ah pardon size söylemeyi unuttum ,biz Kevin ile beraber kız kardeşini alacaktık ve bende bundan sonra kardeşini alıp alışverişe gitmeyi planlıyordum. Bir kızı anca alışverişte çok iyi tanıyabilirdiniz. Aşağı inip Kevin'a baktım ama salonda veya mutfakta kimse yoktu ,yukarı tekrar çıkıp Kevin'ın odasına girdim ,Kevin yatakta hazırlanmış vaziyette oturuyorfu ve düşünceliydi tabi odaya ben bi anda girince dik dik bana bakmaya başladı. Odaya girmeden kapının aralığından konuştum "Gitmiyormuyuz kardeşini almaya".

Kevin beni hiç tereddüt etmeden süzüyordu ,bu biraz utandırsada çktırmayıp beklemeye devam ettim ,Kevin sonunda "Arabaya bin geliyorum güzellik" dediğinde. Koşar adımlarla aşağı kata indim ve salondaki sehpahanın ortasında duran kahverengi küçük sepetin içinden Kevin'ın arabasının anahtarını alıp dışarı çıktım. Otomatik kilide basıp arabayı açtım ve içeriye ön kısma yerleştim. Kevin yanıma sonunda teşrik edebildi ve arabayı çalıştırarak sürmeye başladı. Büyük ama bir o kadarda gösterişsiz bir eve geldiğimizde durduk. Arabadan inerken etrafı süzdüm ,bu okulun arkasındaki evlerdi. Biliyorsunuz ki bize 1 ay tatil yılbaşı nedeniyle ,size söylemeyi unutmuş olabilirim. Kapının önüne vardığımızda Kevin ebinden anahtarı çıkartarak kapıyı açtı. Salondan sesler geliyordu ,bir sevinçle oraya ilerlediğimde şok oldum ,bir kız ve bir çocuk bildiğimiz yiyişiyordu. Kevin konuşarak yanıma geliyordu ki görüntüyü görünce şaşkına döndü ,gözleri koyulaşmaya başlayan Kevin'ı fark eden kız çocuğu üzerinden itti ve utanarak zırvalamaya başladı "abi ben ,ben gerçekten...olay göründüğü gibi değil... lütfen...lütfen beni dinle ilk önce". Kevin sinirle iki üç adım kıza yaklaştığında Kevin'ı tutup "bir şey yapma o senin kardeşin ,hem belki seviyor çocuğu belki onların kaderi bizim ki gibi olacaktır" dedim. Kevin iyice sinirlenmişti ,saçlarını karıştırıp sakinleşmeye çalıştı ama işe yaramadığı belli oluyordu. Önüne gecçip gözlerinin içine baktım bana sinirle bakıyordu ,beklemediğim bir anda bağırdı bana doğru "Delimisin! Ne haldelerdi görmedin mi! Biraz olsun beni anlasaydın şimdi önümde durmazdın!". Kevin'a sakince bakmaya devam ederken ona oranla daha alçak bir ses tonuyla konuştum "Bak o kız senin kardeşin! Ne yaparsa ,ne derse bilki bildiği bir şey vardır azıcık insanları dinlemeyi bil! Belki zorla olmuştur nerden biliyorsun ,tamam haklısın yapmaması gerekiyordu ama hepimiz hayatımızda bir kaç yanlış yapıyoruz ,biraz sakinleşip kardeşini dinle sonra çocuğu dinle ve ortaya çıkan sonuca bak ,bu olaylara bu kadar sinirle yaklaşırsan hayatında yapacağın en büyük pişmanlığı yaparsın ,bir kız melektir ,kalbi bir söze kırılacak kadar narindir". Kevin'ın sinirini bir nebze olsun dindirebilmiştim fakat tekrar sinirlenmesine neden olan sözcüğü çocuk bağırarak söylemişti "Bitti kızım ,bu iş burada bitti". Kevin'ın kardeşi bağırarak ona karşılık verdi "Git kendine sürtük bul! ,ben senin takıldığın kızlar gibi değilim ,beyinsiz piç!". Çocuğun tekrar bağırmaması için yanına gidip bir tane tokat attım. Çocuk bana şaşkın ve eli yanağında bakarken ben "Hakkettiğin lafları duymak bozulmanamı neden oldu ,ahhh pardon ama karşında ki kızın abisi burada ,istese seni bir çırpıda öldürebilecek bir abi ama hala bağırmana açıkası şaştım" dedim kendimi tutamayarak. Çocuk korkuyla Kevin'a baktıktan sonra konuşacaktı ama onun sözünü başlamadan kesen yine benim cümlem olmuştu "Git! Siktir olup git! Yoksa kızın abisini tutmaya çalışmam!" tehdit cümlem onu germeye neden olmuştu fakat hala direniyordu ,direnmesine sırıttım ve içimdeki öfkeyi sesime yansıtarak "Kevin buraya gelmek istermisin tatlım ?". Kevin pis pis sırıtırken yumruğunu sıkıyordu "Tabiki" dediği anda kaçan çocuğun ardından kahkaha attım. Kevin çocuğu yakaladığında ben sinirimi kahkaha atarak atmaya çalışıyordum ama pek işe yaradığı söylenemezdi. Kevin çocuğu yakasından tutmuş sarsarak tehditler savururken sinirimi atmak için hızla çocuğu duvara ittim ve tam yerine ayakkabımın topuğuyla vurdum. Çocuk yere yığıldığında sinirle bağırdım "İşte senin hakkettiğin bu!". Tekrar tekmelemeye başlayacaktım ki Kevin beni belimden tutup omzuna attı. Sinirle "İndirsene beni ya! O piçi öldüreceğim ,bir kıza zorla bir şeyler yaptırmak ne demekmiş göstereceğim ona! Bırak! Bırak beni!" dedim ama nafile. Sinirim yavaş yavaş azalıyordu ve kokusu bunun tek nedeniydi. Çok güzel kokuyordu ,yürümeye başlayan Kevin serbest bıraktığım kafamı bir yere çarptığında inledim. Kafamı tutarken Kevin beni sırtından indirip aceleyle özür dilemeye başladı. Komikti ve benim gülümsememe neden oluyordu. Kevin'ın gözleri bir an genişleyen gülümsememe baktığında sertçe yutkundu. Kardeşi yanımıza gelip "Şuan seni çok seviyorum ,kahramanım benim" dedi bana ve bir çırpıda sarıldı. Kıkırdadığımda ,kardeşi tekrar konuştu "Benim adım İsabella ,zaten seni tanıyorum ,tamam kabul abim biraz anlatmış olabilir". Tekrar kıkırdadığımda Kevin sinirle "Bella tamam bu kadar sırnaştığın ,karımı rahat bırak".

BEAUTİFUL MEMORİES (Jelena)Where stories live. Discover now