Rainbow Love // Clifford

Four

Milyonuncu kez çalan telefona bakmamaya inat etmiştim. Michael'la konuşmayacaktım. Hatta bütün cadde boyunca beni bulmasınlar diye saklandığım eski en yakın arkadaşım Calum'la da konuşmayacaktım.

İlk defa gerçekten birini sevdiğimi hissediyordum ama o da beni aldatıyordu. Şansa bak.

Gerçekten. Onun küçük beyaz bir kediciğe benzeyen suratını seviyorum.

Ne yaparsa yapsın onu seviyorum. Ah, pardon.

Seviyor-DUM.

Lanet olsun ilk defa birine sarılırken bile gerçekten iyi hissediyordum. Okuldaki ezikliğimi umursamıyordu ve beni mutlu ediyordu. Hem erkek arkadaşım, hem de en iyi dostumdu.

Tek dostumdu. Calum'dan sonra .

Calum'la eski bir çocuk parkında tanışmıştık. Beni salıncakta sallamasını rica etmiştim ve bütün gün sıkılmadan beni sallamıştı.

Ve sonraki 3 ay boyunca.

Konuşmazdık ama eğlenirdik. Sonra sohbet etmeye başladık ve çok yakın arkadaş olduk.

Kullanılmayan bir çocuk parkında. Orası şimdi etrafı ağaçlarla ve kirli otlarla o kadar kapanmıştı ki , bir kaç dalı koparmadan oraya geçemiyordunuz.

Ben geçiyordum.

Calum geçiyordu.

Çok canım acıyordu. İnsanlar tarafından dışlanmaktan , onların beni sanki yokmuşum gibi saymasından yorulmuştum.

Yaşamaktan yorulmuştum.