21.

859 45 0
                                    

Babamın ofisine dalıp masanın önüne dikildim.
Çağatay abime bakıp şeytanca sırıttım. "Çukuru hala bitirmek istiyor musun?" Bu cümleyle abimin dikkatini kazanmıştım. "Ne var aklında sestra?" Yüzümdeki sinsi gülümse büyüdü. "Babam Yamaçla bir anlaşma yaptı, biz yapmadık."
Çağatay da sırıttı. "Doğru."
Koltuğa oturdum. "Koçovalıların sözünü biliyor musun abi?" Abim başını salladı.
"Biz para biriktirmeyiz, adam biriktiririz." Kahkaha atıp bilgisayarına baktı.
"Bizim paralarımızı almaya kalktılar, bizde adamlarını alalım o zaman.."

-

Belime iki silah bağladım. Ayakkabımda bir bıçak sakladım. Ceplerimde el ve sis bombaları.
Aynaya baktım ve kendime onayladım.
Ölmeden bu işi başaracağım. Akını delirteceğim. Beni hafife aldığına pişman olacak.

Akşam adamlarla bir mekana geldik. Sereni aradım. "Sizde durum nasıl?" Diye sordum. "İki dakikaya alıyoruz." Tamam diyip telefonu kapattım.
Koçovalıların ne kadar mekanı varsa bu gece ordaki adamları alıyorduk. Öylece de mekan bizim olacaktı. Paralarını kesiyorduk.

Bilekliğimdeki saate baktım. On sahne kalmıştı.
Arabadan inip cebimden sis bombayı çıkarttım. "Üç..İki..Bir." Bombayı mekana atıp silahlarımı çektim. Cenk adamlarla içeri daldı ve ben arkadan gittim. Karşıma esmer bir oğlan çıktı. Bana şaşkınca bakakaldı. Tabi hangi kadın böyle misyona gelir?
"Köşeye geç yada sıkarım." Oğlan gülerek bana doğru geldi. Gözlerimi devirip silahımı belime bağladım yine. Kimse ölmemeli. Benim asıl planım bundan sonra başlayacak.
Oğlan bana yaklaştı ve yumruklu eli yüzüme doğru geliyordu. Son anda eğilip ona tekme attım. Yeri altından kaybedip düştü. Ayağımı göğsüme koyup sırıttım.

Arkamdaki adamı gördüm ama belli etmedim. Ayağımın altındaki çocuğa elimi uzattım. Onu yukarı çekip arkamdaki adamın üstüne fırlattım. İkiside köşede duran kartonların içine düştüler.
Kemerimdeki biber spreyi çıkardım ve önüme gelen herkese sıktım.

Duman söndü ve bizim adamlarımız Çukurcuları bağlayıp tıra soktular. Çok memnundum. Cenkle bakıştık ve ikimiz de gülmeye başladık. Arabaya binip depoya sürdüm.

Depoya geldiğimizde Sereni gördüm. "Nerde kaldın ya?" Gülerek başımı salladım. "Sorma ya, sizde ölüler var mı?" Seren omuzunu silkti. "Yani yok ama neden yok Berrak?" Dudağımı ısırıp depoya yüklenen adamlara baktım. "Her şey zamanında."
İki tır daha geldiğinde tamamen rahatladım. Her şey yolunda gidiyordu. Çukurda savaşacak bir adam bile kalmamıştı.

Çağatay depoya geldiğinde gerçekten şaşırdı. Bağlı adamları inceltti ve onayladı. "Tebrik ederim sestra. Bunu yapabilceğine inanmamıştım ama yanılmışım." İkimiz de yanılmışız abi. Seren abla adamların fotoğrafını çekiyordu.

Koçovalılara bir hediye göndermemiz şart, değil mi?

İntikam - çukur -Where stories live. Discover now