Bölüm 5.. Gerçekler.

526 150 64
                                    

Kızlar arka sıraya geçerek, benim duymayacağım bir şekilde konuşuyorlardı. Hakkımda konuştukları kesindi. Bir süre sonra zil çalmış matematik öğretmeni içeriye girmişti. Güzel bir kadın ve bir o kadarda etkileyici bir görüntüye sahipti.Beni fark ettiğinde kendimi tanıtmamı ve hangi okuldan geldiğimi sorduğunda öylece bakmış ne söylemeliyim diye düşünürken Berk el kaldırarak.

"Yurtdışından geldi hocam." demiş göz kırpmıştı. Gün boyu kendimi öğretmenlere tanıtmış, hangi seviyede olduğumu anlamaya çalışmıştı öğretmenler. Biraz yorucu bir gün olması dışında gayet güzel bir gün geçirmiştim. Okuldan çıkıp, gelen servislere binerek yurda ulaşmıştım. Odaya geldiğimde kendimi bitkin hissediyordum. Yeni bir ortama girmek beni yormuştu. Poyraz'ın da bu güne dahil olması gerçekten benim için fazla gelmişti.

Günün yorgunluğunu atmak için ılık bir duş aldım. Üzerimi giyinip saçlarımı kuruttuğum sırada diğer kızlar odaya giriş yaptı. Birbirimize hafif gülümsedikten sonra Büşra yanıma geldi.

"Sera, yanlış anlamazsan sana bir şey sormak istiyorum."

Ona gülümseyerek

"Tabi ki," dedim.

"Nasıl desem hiç yurt dışından gelmiş birine benzemiyorsun, sen gerçekten Demir Bey'in kızı mısın?"

"Evet" dediğimde, Demir'in söylediği yalan beni köşeye sıkıştırmıştı. Yurt dışından gelmiş gibi görünmek için aksanımı mı değiştirmeliyim? Derya yatağının üzerinden kalkarak yanımıza geldi. Omzuna dokunup;

"Büşra, tabi ki Demir Bey'in kızı, olmasa neden böyle bir şey yapsın ki?"

Giydiğim salaş kıyafetler yüzünden mi benzemiyorum, yoksa görsel olarak mı? Bunu sormalı mıyım? Hayır, sormayacağım.

"Bilmiyorum, pek Demir'e benzemiyor."

"Annesine benziyordur."

Görmediğim bir kadın hakkında bana benzediğini veya benzemediğini söyleyemem.

"Yani olabilir, annesini pek görmediğimiz için. Sır gibi koruyor babası. Kimsenin görmemesi için özenle uğraşıyor."

O anda söylenen "anne" kelimesi beni üzmüştü. Beni büyüten bir annem vardı ve hala telefonumun arama ve mesaj bölümünde ismi görünmüyordu. Bir taraftan da Demir'in söylediğine göre beni görmek için müsait olmayan kadın. Kendimi anne düşüncelerinden kurtarmak için Büşra'ya yöneldim.

"Demir'in kızı olduğuma inanman için ne yapmam gerek?"

İlginç bir şekilde, onun kızı olduğumu göstermek ve kanıtlamak istedim. Bu saçma, kimseye kanıt sunmak zorunda değilim. Fakat onlar benim gerçek kimliğimi öğrenmek istiyorlardı. Benim bile henüz babam olduğunu kabullenemediğim adamın, babam olduğunu kanıtlama ihtiyacı duydum.

"Hangi ırka ait olduğunu anlamak için sembol gösterebilirsin," dediğinde biraz şaşırdım. Neden bahsettiğini dahi bilmiyordum.

"Nasıl yani?"

"Yani ırkına ait yazıdan bahsediyorum, herkesin vücudunda hangi ırktan olduğu yazar," dediğinde elini bana uzatıp parmaklarını gösterdi, üzerinde "Verna" yazıyordu. Bu sefer daha da şaşırdım, böyle bir şeyi ilk kez görüyordum. Bağletlerin içinde büyüdüğüm için, yelenler hakkında doğru düzgün bir şey bilmiyordum. Üstelik böyle bir özelliklerinin olduğunuda.

"Tamam, bana nasıl yapılacağını gösterin, ben de yapayım," dediğimde Büşra gülmeye başladı.

"Nasıl yapıldığını bilmiyor musun?"

SERA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin