Bölüm 36. Fotoğraf

397 105 1
                                    

Ablam ve annemin yanına gidecekken kolundan tutan babama gözlerimi kıstım.

"Onlar benim ailem .Bende bir baglettim baba."

"Biliyorsun seni yaşatmak için onlara verdim. Çünkü senin ölmeni istemiyorum. Sen masumdun, hep öyle kaldın ama kızım bir baglet değilsin.Sana anlatacaklarımdan sonra sende bana hak vereceksin."

babamın hareketine karşılık kafamı kaldırarak gözlerinin içine baktım. Ona aldırış etmeden;

"Bu mu yani "

Çok netti, anlatmasını istiyorum .Bu da benim en doğal hakkım olduğunu düşünüyorum. Yalandan gülüm.

"Zamanı geldiğinde sana her şeyi anlatacağım ölümlülerle muhatap olmanı istemiyorum. Evet o kadın seni büyüttü, evet o kadın sana gerçekten annen gibi davrandı ama bu senin annen olduğu anlamına gelmez. Onlarla kurduğun en küçük bağ seni üzer bebeğim. Bundan en fazla yakın bir zamanda öleceklerini biliyorsun değil mi? Kısa sürede iletişimi kesersen, senin için o kadar iyi olacağını düşünüyorum. Gözünün önünde olmaları senin için yeterli olmalı. Muhatap olmak yerine, sadece bir süreliğine idare edemez misin?

"Baba biliyorum beni düşünüyorsun, fakat bana açıklama yapmak zorundasın neden annem ve Aysa ile konuşmamı istemiyorsun. Bana bir sebep sunmadığın sürece kesinlikle seni dinlemeyeceğim.

" Beni anlamanı istiyorum ve hayatlarının tehlikede olduğunu bilmen yeterli diye düşünüyorum."

"Neden? Neden onların hayatı tehlikede insanlara zarar vermediler. Ne Yelenler, ne bagletlere hiçbirine zarar vermezler. Şimdi gelmiş bana hayatlarının tehlikede diyorsun açıklama istiyorum."

" Açıklama mı istiyorsun. Gerçekten bunu duymak istiyor musun? Nedenini öğrenmek istiyor musun?"

" Evet istiyorum."

" Pekala senin onlardan daha güçlü olacağını düşündükleri için seni öldürmek istiyorlar. Nedenini istiyorsun değil mi şimdi bana soracaksın neden onlardan daha güçlü olacağını düşünüyorlar. Çünkü sen bir Â'sın bebeğimsin lanetlisin ve bu lanet kahrolası  benim kızıma buldu ve kahrolsun ki bu lanet yüzünden yıllarca senden ayrı kaldım. Bunu sana daha öncede söyledim ne çabuk unutursun."

" Ben bunu untmadım ve bildiğim şeyler. Annem ve ablam onlardan neden uzak kalmalıyım."

O an Poyraz'ın yüzüne bakmıştım. Poyraz'ı düşünmekten gerçekleri tamamen aklımdan çıkarmıştım.

" Sen hiç kolundaki  harfini fark etmedin mi?"

Bunu ikinci kez Esin'de söylemişti fakat daha önceki bir kere belirdiğini hatırlıyorum. Ondada Esin'i ittirdiğim zaman ortaya çıkmıştı.

"Kesinlikle kolumda öyle bir harf yok. Konuyu lütfen değiştirme."demiştim.

" Sera bundan emin misin? Sen istediğin zaman çıkacaktır başlangıcın tohumu."

"Buda ne demek şimdi."

"Kendine dikkat et ve koru. Sera başının belaya girmesinin en büyük sebebi yine bagletler yüzünden oldu kızım ve biliyorum sen o bagletlere değer veriyorsun ama bunu yapma lütfen. Bunu yapma güzelim."derken gözünden birkaç damla yaş aktı, ne diyeceğimi bilememiştim. Babam o kadar şey söylerken, ben sessiz kalmayı tercih etmemde hoşuma gitmemişti.

"Bana hala onları neden buraya getirdiğini açıklamasını yapmadın. Şu anda seninleydim ve güvendeyim. Peki ya onlar, onların ne suçu var.?"

"Azra annen ve Aysa ablanı öldüreceklerdi, bu yüzden de olanları buraya getirdim."

"Neden?"

"Senin aptal Aysa ablan seninle bir fotoğraf paylaştı ve onun yüzünden ölebilirsin."

"Yani, bir fotoğraf nasıl beni öldürebilir."

"Sera bagletler güç istiyor."yutkundum.

"Ve bu gücü senin ile sağlayacağını düşünüyorlar. "

"Nasıl?"

"Nasıl mı? Yıllar önce olduğu gibi ama buna izin vermeyeceğim, kızımın kullanılmasına asla izin vermeyeceğim "

"Peki fotoğraf  nasıl birşey? "

Kafasını salladı babam.

"Eskiden ölümlüler acımadan yelenleri öldürüyor, güçlü olduklarını kanıtlıyorlardı. Senin büyük annen böyle öldü Sera. Yıllar önce tıpkı senin gibi bir  yüzünden "

"Şimdiki nesille ne alakası var ?"

"Yıllardır seni saklamamızın nedeni ,ölümüne engellemekti.Fakat senin koruduğun ablan bunu mahfetti. "

"Beraber bir fotoğrafımızı paylaşmış, ne var ki bunda.?"

"İnsanlara artık savaştan korkmanıza gerek yok  Bizimle birlikte bir  var ve kesinlikle bizim tarafımızda. Unutmayın dostlarım asla yalnız değiliz."

Babam elini duvara vurduğunda ne yapacağımı şaşırmıştım. Ablam Aysa'yı savunacak birşeyler arıyor ama yaptığı şeyin hatası yüzünden onu savunamıyordum.

"Peki ya şimdi ne olacak?"

"Seni doğduğun günden beri arıyorlardı herkes kızım, yelenler seni öldürmek için herşeyi yaptılar. Sadece Türkiye sınırlarındayken kolaydı ve şimdi kimliğini tüm dünya biliyor  herkes endişe içinde. "

Annem ve ablam yavaşça odadan çıktı. Odada sadece babam, ben ve Poyraz kalmıştık. Bunu fark ettiğimde herkesin bizden korkup odadan çıktıklarını düşünmüştüm. Babama yönelerek.

Poyraz.."Savaş çıkabilir Sera."

"Savaşın benimle ne alakası var peki, ben kimseye hadi gelin savaşalım demedim ki, böyle bir şey olsa tabi ki güçsüzün yanında yer alırım, ölümlülerin."

Poyraz birden azımı kapadı. Bu söylediğimi babamın duymasını istemiyor gibiydi, elinden kurtuldum.
Babam yanıma yaklaştığında Poyraz önüme geçti Poyraz'ı önümden çekerek.

"Senin savaşmanı istemiyorum."diyerek kolumdan tutup beni aşağıya indirdi ,çok sıkı tutuyordu.

"Aysa, Azra, "evin içinde bağırıyor, herkesi başında toplamıştı .Annem ve ablamda salona girdiğinde kolumu dahada sıktı , hiç tepki vermiyordum ama gerçekten kolumu kırıcak zannetmiştim.

"Bak kızım savaşın çıkmasını sağlıcak kişi," annem kafasını aşağıya eğdi , bu durumdan çok rahatsız olduğu belliydi.

"Efendim ben sadece; "babam Aysa'nın sözünü keserek.

"Onlara neden böyle davranıyorsun diyordun, anladın mı şimdi onların canını kurtardım ben, sırf senin için üstelik o kız, benim kızımı hedef göstermişken bile. Neden mi bunu yaptın? Çünkü seni büyüten kadın sana annesi gibi davrandı. Asla sana kötü davranmadı. Seni öyle güzel yetiştirmiş ki, ona zarar gelmesine izin veremezdim."

Hiç birşey diyemiyorum, ablam yine yapmış yapacağını. Annem için tüm bunları yapıyordu. Azra annemin gözündeki yaşlarını sildiğini fark ettim ve hiçbir şey yapamıyordum. Şu an onlara yaklaştığımda babam büyük bir tepki vereceğini biliyordum. Üstelik bileğimden sıkıcı tutmuşken bu pek de mümkün mü görünmüyor.

"Demir bey kötü bir niyetim yoktu."

buna ben bile inanmamıştım, bagletlere çok güçlü mesajı vermiş, bundan sonra Sera bizimle demiş. Bana hiç birşey söylemeden.

"Öyle mi o fotoğrafı paylaştığın anda neler oldu biliyor musun sen , eve geldiklerinde sizi ve Sera'yı öldürmek istediklerini. "

ablam babamdan korkuyordu, bunu çok belli ediyordu.

SERA Where stories live. Discover now