Bölüm 13. Okula dönüş.

507 146 34
                                    


Hepsi aynı anda konuşuyor, ne söyledikleri anlaşılmıyordu. Berk ayağa kalkarak kızlara susmaları işareti yaptı.

"Kızlar, biliyorum merak ediyorsunuz ama hala iyi görünmüyor. Tek tek konuşun ki anlasın kız."

Elif: "Sera, seni o kadar çok merak ettim ki. Telefonunada ulaşamadık. Demir Bey'den adres istedik ama vermedi, kaldığın hastaneye gittiğimizde çoktan sende gitmiştin ."

Bana göz kırpmıştı. "Evet, güvenlik önlemi alındığı için, kimseyi almıyorlardı."

Kızlarla daha önce konuştuğumu Berk bilmiyordu, bu yüzden ona çaktırmamaya çalışıyorduk. Umarım anlamamıştır.

Büşra: "Sera, hala kolun iyileşmemiş. Sana her konuda yardımcı olacağım, merak etme, ödevlerin benden. İkimizin de ödevini yapabilirim."

Sen: "Buna gerek yok, sağ elim sağlam."

Derya: "Çok acıyor mu vurulduğun yer?"

Cevap verecekken matematik hocası içeri girmiş, kızlar koşar adımlarla yanımdan ayrılıp, sınıftan çıkmışlardı. Berk'de yerine geçtiğinde, matematik hocası beni görmüş ve yanıma gelerek:

"Geçmiş olsun Sera. Eğer yorulursan haber ver, hemen dinlenmen için izin veririm."

Sen: "Sağolun hocam. İzin isteyeceğimi sanmıyorum, zaten yeterince geri kaldım derslerden."

Matematik hocası: "Sen orasını düşünme. Senin için Berk ayrıca not tuttu, dersten sonra verir."

Berk'e baktım ve sonra hocaya teşekkür ettim. Dersi hür dikkat dinlemiş, çok geride kaldığımı anlayınca, moralmen sıfırdım. Zaten üst düzey bir ders anlatıyorlardı. Benim gibi orta seviyeli biri için çok zordu. Odaklanmakta zorlanan bir öğrenciyken işim daha da kötü oldu. Ağlasam beni dersten geçirir mi acaba? Offf, saçmalama Sera, bir şekilde onlara yetişmek zorundasın. Ders bitiminde Berk elinde bir dosya ile yanına geldi.

"Bir çay içersen notları sana veririm."

Kızlar yanıma geldiğinde Berk'e baktım.

"Tamam, hadi kızlar, Berk çay ısmarlayacakmış."

Diyerek ayağa kalkıp sınıftan çıkıp kantine girmiştin. Hepimiz Berk'in tepsi ile önümüze koyduğu çayı yudumlarken, İmge elindeki bardağı bırakarak bileğimden tutmuştu.

"Vay canına, bu künyeyi nereden aldın?"

"Hediye."

"Ben aylarca bunun çıkmasını bekliyorum, çok pahalıdır, dikkat et."

Elif: "Bunu baban mı hediye etti? Ne kadar da düşünceli bir adam."

"Hayır, Poyraz."

Kızlar imalı bir şekilde bana bakarken, bunun açıklamasını yapma gereği duydum.

"Doğum günüm için almış, başka bir şey yok."

Elif sağ koluma girip yanağımı sıkarak:

"Sen öyle diyorsan."

Berk: "Kız yalan mı söyleyecek? Doğum günü hediyesiymiş işte."

Aniden kızlara çıkışmış ve yanımızdan ayrılmıştı. Zil çaldığında bizde sınıflarımıza dağılmıştık. Berk'in yanındaki çocuk benim yerime geçmiş, benim eşyalarım ise Berk'in sırasına koyulmuştu.

"Hasta olduğun için hoca rica etti, önde oturmanı."

Hiçbir şey söylemeden yanına oturmuştum. İçeriye fizik hocası girdiğinde, yerime oturmuş, beni gördüğünde yanıma gelerek sarılmıştı.

SERA Where stories live. Discover now