Bölüm 34. Büyük güller.

410 108 1
                                    

Gözlerimi açtığımda yatağım da yatıyordum. Kalkacakken Poyraz omzumdan tutup beni geri yatırdı. Kolumdaki serum yüzünden kolumu oynatamıyordum. İçeriye babam girdi, yanında da beyaz önlüklü bir adam vardı.

"Doktor ne oldu böyle. Neden baygınlık geçirdi, neyi var kızımın."

Doktor babamın omzundan tutarak.

Doktor."Sera Hanım'ın herhangi bir şeye alerjisi varmıydı.?"

Demir.." Hayır yok diye biliyorum.Poyraz koş Azra hanımı çağır."

Poyraz odadan bir hışımla çıktı. Bir kaç dakika içinde annem ile birlikte içeriye girdiler.

Demir."Sera'nın birşeye alerjisi var mı?"

Azra."Ne oldu kızıma?"

Demir." Sakın bir adım daha atayım deme! Söyle var mı birşeylere alejisi."

Azra annem ağlayarak.

Azra"Hardal  efendim."

Demir."Poyraz hamburgerde varmıydı hardal."

Poyraz."Olabilir."

Demir."Bir dahakine daha dikkatli oluruz."diyerek Poyraz'ın omzuna hızlı bir şekilde vurdu.

Doktor "Merak etmeyin erken müdahale edildiği için kızınız zarar görmedi. Şimdi biraz dinlensin (göz kırparak )bir kaç güne iyileşmiş olur."diyerek odadan çıktı. Babamda doktor birlikte odadan çıkacakken Azra annemede çıkmasını söyledi. Azra annem bana bakıp gülümseyerek odadan çıktı.

Aradan tam bir hafta geçmiş, benim için bir parti düzenleniyordu. Ne kadar heyecanlı. Poyraz'la birlikte alışverişe gitmiş, aynı gün içerisinde de iki tane elbise almıştık. Hiç tarzım değildi belki ama kesinlikle içinde kendimi güzel hissediyorum.

Elbiseyi Ecrin askıya astığında, aynanın önüne geçtim. Kendimi ilk defa bu kadar özel hissediyorum. Kapının tıklanmasıyla içeri Poyraz girdi, alışkındı benim dağınık hallerime en kötü halime..

"Sera ne zaman giyineceksin elbiseyi. "

"Ben-"

Artık Poyraz'a konuşurken daha da heycanlanıyordum. Farkına varmadan kekeliyor, sonrada kafamı önüme eğip kızarıyordum, işte yine aynı şey oluyor Poyraz bana yaklaşıyor.

"Biliyor musun bende çok heycanlıyım."

"Neden?"

Sera sadece neden mi offff, ne cümle kurabiliyorum, nede yüzüne bakabiliyorum. Poyraz'a nasıl davranıcağımı bilmiyorum. O kadar kötü davrandım ki zamanında.

"Sera hazırlan hadi, herkes seni bekliyor aşağıda. "

Elif hazırlanmadığımı görünce Poyraz'ı odadan çıkartıp, elbisemi giymeme yardımcı olmuştu. Saçlarımı bükle bükle yaptırmıştım. Daha önce hiç bu kadar süslenmemiştim, tek sıkıntım şu topuklu ayakkabı. Eğer ki bugün düşmez isem, benden iyisi yok diye düşünüyorum.

Artık hazırdım. Aşağıya inme vakti gelmişti, herkesin aşağıda olma fikri beni dahada çok heyecanlandırıyor.
Merdivenlerden aşağı indiğimde, babam merdivenin başında smokin ile beni bekliyordu. Gerçekten çok iyi görünüyor.
Tanıdığım tanımadığım herkes buradaydı.

"Çok güzel olmuşsun meleğim. "

"Bu topukluları giymek zorunda mıyım? "

Salona girdiğimde klasik bir müzik çalmaya başlamıştı.Babamla birlikte salonun ortasına geçmiştik. Bugüne günlerdir hazırlanan babam ,bana söylemesine rağmen bir kez bile dans etmeye çalışmayan ben. Dans etmeyi hiçbir bir zaman becerememiş, her seferinde ya düşmüşümdür, yada bir sakarlık yapıp partnerimi düşürmüşümdür. Babamla kendimi kasa kasa dans etmiş, ne düşen oldu nede düşüren. Dans bittikten sonra babam herkesi etrafımıza toplamış, konuşma yapmak için insanların tamamen toplanmasını beklemişti.

SERA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin