Ertesi gün, hep birlikte hastaneye giderler. Zeynep, test sonuçları belli olmadan Yağmur ve Can’a bunu söylememeye karar vermiştir. Hastanede hem Sevim hem de Ahmet için gerekli testler yapılmıştır. İlk testler verici olup olmayacaklarını ve doku uyumunu saptayacaktır. Eğer birinden birinde uyum yakalanırsa o zaman daha detaylı bir tetkik yapılacaktır.
Ahmet ve Sevim içeriye alındıktan sonra Zeynep ve Kerem dışarıdaki koltuklarda endişeyle oturmaktadırlar. İlk kez bu işlem için kan bağı bulunan adaylar bulabilmişler ancak sabah testler başlamadan önce doktorları çok ümitlenmemeleri için onları uyarmıştır.
Hiç konuşmadan yan yana oturmaktadırlar. Zeynep dudaklarını kemirmekte, Kerem de bacağını sallayıp durmaktadır. Zeynep, uyarırcasına elini onun bacağına koyar. Bacağını sallamayı durdurur Kerem ve onun elini tutar. Tutmaktan çok eline yapışır gibi bir hâli vardır. Başını çevirip gözlerine bakar. İkisinin gözlerinde de yoğun bir kaygı okunmaktadır. Onun elini tutması Zeynep’e iyi gelmiştir. Gülümser Kerem’e.
-Atlatacağız bunları güzelim; inan bana, atlatacağız.
-Biliyorum Kerem. Öyle ya da böyle bitecek. Umutlanmak istemiyorum ama…
-Ama umutlanıyoruz işte değil mi?
-Öyle.
Susarlar yeniden. El ele öylece beklemeyi sürdürürler. Aradan ne kadar zaman geçtiğini kestirmek güçtür. Bir süre sonra doktorla birlikte Ahmet ve Sevim dışarı çıkarlar. Doktor onlara “Odama geçelim. “der. Adamın yüzünden hiçbir şey okunmamaktadır.
Hep birlikte odaya geçtiklerinde Ahmet, Sevim ve Zeynep otururlar. Kerem, koltukta oturan Zeynep’in arkasında ayakta durmayı seçer. Elleri onun omuzlarında, kararı bekleyen bir sanık gibi dikilir. Oturmaya gücü yoktur. Sonunda konuşur doktor.
-Test sonuçlarını henüz almadık. O yüzden burada beklemeyi tercih ettim. Çıkar çıkmaz getirecekler. Şu anda sadece şunu söyleyebilirim. Maalesef Sevim Hanım’ın da taşıyıcı olduğu belirlendi. Dolayısıyla ondan ilik alma şansımız yok. Tek seçenek Ahmet Bey… Eğer % 50 veya üzerinde uyum sağlanırsa o zaman diğer tetkikler yapılacak. Bu testleri bugün yapsak da sonuç almamız birkaç gün sürecek. Şimdilik bekleyeceğiz.
Sevim, son derece üzgündür. Ahmet, tedirgin bir hareketle uzanıp karısının elini tutar. Sevim onun elini hafifçe sıktıktan sonra, elini çeker. Odada hiç kimsenin konuşmaya hâli yoktur. Doktorun içecek bir şey teklifi de geri çevrilir. Sessizce beklemeye başlarlar.
Sonunda kapı vurulur ve genç bir hemşire elindeki test sonuçlarını doktora uzatır. Doktor ifadesiz bir yüzle sonuçları inceler. Kerem içinden “Bu herif poker oyuncusu olmalıymış!” diye geçirir. Sabrının son kırıntılarını kullanmaktadır. Zeynep onun gerginliğini hissetmiş olmalı ki sağ elini, onun omzunu sıkı sıkıya kavramış elinin üzerine koyar. “Sakin ol!” diye uyarırcasına. Doktor, gözlüğünü çıkarıp onlara bakarak
-Şimdilik gözümüz aydın, diyeyim. Ahmet Bey, torununuzla % 60’lık bir doku uyumunuz mevcut ki bu dede torun arasında olabilecek en iyi uyum diyebilirim.
Odadaki herkes derin bir nefes alır. Zeynep, Ahmet’in gözlerinin yaşardığını fark eder. Sevim ağlamaya çoktan başlamıştır bile. Kerem’in elinin kendi elinin altında titrediğinin de farkındadır. Kendi duygularını o an çözümlemesi imkânsızdır. Yüreği bir anda sevince boğulurken diğer testlerde sorun çıkması hâlinde yaşayacaklarını düşünüp sakin olmaya çalışmaktadır.
-Bu şu an için çok güzel bir gelişme olsa da yine de lütfen hemen ümitlenmeyelim. Yaşınız verici yaş sınırına çok yakın. Ayrıca yaşınızdan gelebilecek bazı rahatsızlıklar olabilir. Diğer testlerde problem çıkabilir…
