16. Bölüm

7.8K 497 80
                                    

Millet ayakta gururla birbirini alkışlarken Selen hala şok bir halde beyazperdeye bakıyordu. Kerim'e, asla ama asla kendisine dizinin sonunu söylememesini tembihlemişti. Ama bunu da beklemiyordu ki! Resmen Arda Alex'i vurmuştu. Hem de bir yanlış anlaşılma sonucu oluşan intikam hırsıyla! Bir bölümde her şey alt üst olup tüm dengeleri değiştirmişlerdi. Sadece bir bölümde baştan bir film çekilmiş gibiydi.

"Saçmalık!" dedi tekdüze bir sesle. Elini ağzının üzerine koyarak düşünür gibi bir ifadeye büründü. Jeneriğin geçtiği beyazperdeye kilitlendi. Yanında oturan Çiğdem hala gözyaşlarını siliyordu. "Vurdu çocuğu ya! Bok yoluna vurdu, sonra gitti mezarında ağladı, özür dilerim diye! Olacak iş mi ya! G*t! G*t!" diye inildedi.

"Ağır saçmalık!" dedi tekrar Selen ses tonunu koruyarak. Çiğdem'in yanında oturan Naira sessizce gözyaşlarını akıtırken, hiçbir şey demiyordu. Herkes hareketlenip dağılmaya başlayınca Selen de atarlı atarlı oturduğu yerden kalktı. "Gitmiyorum ben after party'ye falan. Protesto ediyorum," deyip milleti ite ite çıkışa, kokteylin yapıldığı kısma kaçtı. Çiğdem ve Naira onun peşine takılırken "Ya Selen ayıp! Şimdi biri duyacak bu dediğini. Lütfen!" diye fısıldadı Çiğdem. Selen'i kolundan tutup kenara çekti. Basın içeri alınmamıştı ama Kerim'in gazeteci arkadaşları falan buradaydı.

İnsanlar dağılırken üçü bir kenara çekilmiş, hararetle olup olmaması gerekenleri tartışmaya başlamışlardı. Sürekli 'ben olsam böyle yapardım' cümlesi dönüp duruyordu. Selen resmen hayal ürünü bir diziye sinirlenmişti. Naira etkilenmişti ve çok beğenmişti. Ona göre anlamlı bir son olmuştu çünkü Alex, Arda'nın Hande'yle kavuşabilmesi için arkadaşına ihanet etmiş gibi yapmıştı. Karmakarışık bir şeyden mükemmel bir çözümlemeye gitmişlerdi.

"Böyle işte hep! Türklerin hassas noktalarına oynuyorlar. Dram bizim en zayıf noktamız." Selen sanki savaş taktiği toplantısı ya da maç öncesi toplaşması tadında bir konuşma içindeydi. Onlar orada olmuş bitmiş şeyi, alternatif çözümler için tartışırken, Alex kızların yanına geldi ve arkasından Çiğdem'e sarıldı. "Bebeğim! Nasıldı? Beğendiniz mi?" Onlar ekip olarak önde oturmuşlardı. Kızlar sıradan davetliler oldukları için biraz daha arkada kalmışlardı. Ayrı ayrı izlemişlerdi o yüzden.

"Haa bayıldık bayıldık," dedi Selen ters bakışlar eşliğinde sahte kuzenine bakarak. Alex'in gülen ifadesi bir anda bozuldu. "Neden? Çok dramatik değil miydi? Romeo ve Juliet'in dramasını bile solladık bence."

"Sıçtırtma Romeo'na falan ya! Ne biçim finaldi o oğlum? Sokağın ortasında vurdu adam seni üç yerinden. Her yerinden kanlar akıyordu. Sen buna güzel final mi diyorsun?"

"Bence güzel oynamışım ya. Zira daha önce dört kere vurulduğumdan çok da zor olmadı. Genelde kolumdan bacağımdan ya da en kötüsü midemden olmuştu ama tecrübe cidden başka bir şeymiş. Rolünü çok güzel yapmışım bak."

Naira'nın gözleri şokla büyürken "Daha önce dört kere vuruldun mu sen?!" diye sordu sessizce bağırarak. Bunu bilmiyordu. Çiğdem okumuştu ama hiç bahsi geçmemişti.

"Yani... Savaşlarda oluyor öyle şeyler," diye cevap verdi Alex alay eder gibi. Kızlar öyle bir dünyaya çok uzak oldukları için onlara imkânsız görünüyordu.

Kerim kendini zar zor tebrik edenlerin arasından kurtarıp, Alex'i gördüğü yere damladı. Selen'i yalnız bıraktığı için çok üzülüyordu. Selen ona defalarca bunun sorun olmayacağını, tabii ki de bu durumu anlayışla karşıladığını söylemişti ama Kerim isterdi ki onlara daha önden bir yer ayırabilsindi.

"Kızlar, nasıl buldunuz?—" derken Alex Kerim'in sözünü kesti. "Aman! Aman diyeyim. Boş ver girme hiç o konulara." Kerim biraz şaşkınca kızlara bakındı. Selen'in yüz ifadesini görünce gülümsedi. "Neyse ki final amacına ulaşmış. Bak halkı etkilemişiz," dedi yangına körükle gider gibi. Tanıştıkları ilk gün Selen'in Murat'a 'Ben o sizin çektiğiniz dizileri izleyen halkım,' dediği zamana gönderme yapıyordu Kerim.

FIRLAMA PRENS (1)Where stories live. Discover now