FIRLAMA PRENS (1)

10. Bölüm (Part 2)

"Evet, bu sefer lütfen düzgünce yap. Hadi bakalım Schumacher, göster kendini."

Çiğdem ne olur ne olmaz diye kemeri takarak kendini korumaya aldı. Ne yazık ki bu tarihi eser arabada hava yastığı yoktu. Ne kadar trafiğe kapalı alanda ve güvenli bir bölgede çalışıyor olsalar da, Alex'e de güvenmiyordu.

Aslında onun çok başarılı, becerikli ve öğrenmeye yatkın olduğunu kabul etmesi gerekirdi. Bunu da başaracaktı. "Tamam o zaman. Ne yapıyorduk? Kontağa anahtarı takalım."

"Biliyorsun, en ufak çizik demek, Selen'e ömür boyunca borçlu kalman demek."

"Biliyorum biliyorum. Gaz fren debriyaj... Tamam aklımda hepsi."

Alex el frenini indirip motoru çalıştırdı. Ve sonra araba stop etti.

"Aferin çocuğum. Bunu ehliyet sınavında yapmış olsaydın, sana kesinlikle ve kesinlikle ehliyet vermezlerdi. Debriyaja bas, vitesi boşa al."

"Tamam tamam, hatırlıyorum. Panik yaptırma bana. Şu an bir at olsaydı mahmuzlardım ve uçuyor olurduk."

"Ben de bunu düşünüyorum aslında. İstanbul trafiğine kökten çözüm. Atlarla ulaşım!"

"Sahiden mi?"

"Vitesi boşa al, hadi, tekrar dene."

Alex bu sefer işi en baştan alarak düzgünce yapmaya çalıştı. Vitesi boşa alıp debriyaja basarak arabayı çalıştırdı.

"Şimdi vitesi bire al ve ayağını debriyajdan yavaşça çekerek gaza bas."

Alex başıyla onu onayladıktan sonra vitesi önceden gösterildiği gibi bire aldı ve ayağını debriyajdan çekerek gaza bastı. Tek fark bunu yavaşça yapmadığı için araba çılgınlar gibi öne atıldı. Hemen panikle frene basarak arabayı durdurdu.

Çiğdem birazdan cinnet geçirmek üzere olan suratına gelen saçları geri çekerek burnundan seslice ve sinirli bir şekilde nefes verdi. 'Seni öldüreceğim' bakışlarını Alex'e çevirdi. "Yavaşça dedim! YAVAŞÇA!!! ÖKÜZ GİBİ BAS DEMEDİM!"

"Tamam tamam tamam!" Vitesi tekrar boşa aldı. Debriyaja basarak arabayı çalıştırdı. Vitesi bire geçirdikten sonra yavaşça arabaya gaz verirken ayağını debriyajdan çekti.

İşte şimdi süzülüyorlardı. Alex neşeyle kahkahalar atarken Çiğdem de biraz keyiflenmişti. "Yaşasın! Başardım! Gidiyoruz! Gidiyoruz!!!" diye haykırdı Alex.

"Vitesi ikiye al. Az önce kovboyluktan şoförlüğe terfi ettin."

Alex falso vermeden gazı bırakıp debriyaja bastı ve vitesi ikiye aldı. Bu işi de güzelce başarmıştı. Biraz daha hızlanınca Çiğdem "İstersen dönelim ilerde bu geniş alan bitiyor," diyerek uyardı Alex'i.

Biraz gergince olsa da direksiyonu çevirerek güzel bir dönüş sağladı.

"Öğrendin diye havaya girme bu arada. Çalışmalara devam edeceksin. Ben yokken Selen'le çıkarsın. Selen gözüne çok korkunç görünebilir, sakın panik yapma."

Alex kıs kıs gülerken vitesi üçe alarak biraz daha hızlandı. Temelini öğrenmişti bu işin. Yol kısıtlandıkça dönerek uzunca bir süre kullanmaya devam etti. Alışana kadar çalışmaya devam ettiler. Hava iyice kararınca Çiğdem dönmeleri için direksiyona geçti. Ne kadar sahte ehliyeti olsa da Alex açısından henüz trafiğe çıkmak söz konusu dahi değildi.

***

Çiğdem arabayı apartmanlarının önüne getirdiğinde Selen ve Naira'nın iki dirhem bir çekirdek apartman kapısı önünde beklediklerini görünce şaşırdı. Alex kemerini açıp arabadan inerken "Arkaya geç şeker çocuk, gidiyoruz," diye komut verdi Selen. Çiğdem de tam arabadan inmişken "Nereye?" diye sordu merakla.