8. Bölüm

7.5K 533 45
                                    

"Daha kaç dakika bekliyorum?" diye sordu Çiğdem. Aynı pozisyonda oturmaktan çok sıkılmıştı. Saç rengini normalde ayda bir falan değiştiren bir kızdı ama Alex olaylarıyla ilgilenirken arayı bir hayli açmıştı. Onun da böyle çılgınca bir huyu vardı. Saç renginden çok çabuk sıkılıyordu.

Naira televizyonun saatine bakarak "On beş dakikan daha var," diye cevap verdi arkadaşına. Sonra kumandayı elinden bırakıp tekrar karakalem çalışmasına döndü.

"LGBT topluluğundan davet gelmiş, Roxy'de parti varmış yarın akşam. Ben bunu nasıl görmedim ya! Her dakika Facebook'tayım ama yüzyılın en kötü Facebook kullanıcısıyım valla." Selen telefonunun içine girmeye çalışır gibi ekranı yüzüne yaklaştırmıştı. Naira hiç başını çizim yaptığı kağıttan kaldırmadan konuştu. "Selencim, boş ver sen artık bunları. Sen aseksüelsin bence. Bir psikiyatra git bak, aynen bunu diyecek sana. Kızlardan hoşlanıyorum diye geçiniyorsun ama etrafında kız bile göremiyoruz." Selen ona atarlı atarlı bakarken Naira kısık sesiyle "Hayır, aşksızlıktan eriyip gideceksin diye korkuyorum," diye mırıldanarak ekledi.

Çiğdem iki ev arkadaşına gülerek bakarken, Alex koridordan salonu pas geçerek mutfağa girdi. Çiğdem onun buzdolabını açıp bir şeyler çıkardığını duydu. İçerde Çiğdem'in odasında eline geçen reklam senaryosuna çalışıyordu. İşi bittiğinde Çiğdem de ona yardımcı olacaktı.

Kafasına diktiği bir kola kutusuyla salona girip tek tek kızların üzerinde gezdirdi bakışlarını. Naira sevimlice Alex'e gülümsedikten sonra işine döndü. Alex Çiğdem'in kafasına bakarak 'neler oluyor' dercesine bir bakış attı ona. "Saçımı boyuyoruz. Sarı tonlarına. Gittikçe açıyorum. İnşallah olacak," diye açıkladıktan sonra oturduğu yerde kayarak Alex'e yer açtı. Alex de onun yanına geçti. "Ben bu kolayı çok sevdim ya. Bazen biraz şekerli geliyor ama," dedi Alex kola kutusuna bakarak.

"Çok içme, asitli olduğu için zararlı o aslında. Bağımlılık da yapıyor." Çiğdem uzanıp kızların olduğu koltuktan kumandayı alıp zap yapmaya başladı.

"Ya çok güzel kızlar gidiyormuş partiye! Ben kesin gidiyorum ya!" Selen Facebook'unda etkinliğe katılıyor yapan insanları inceliyordu. Onun hevesli cümlesini duyan Alex "Güzel kızlar mı? Parti mi? Ne zaman?" diye sorunca Çiğdem kendi kendine kaşlarını çattı.

"Yarın Roxy'de LGBT partisi var da. Gelsenize siz de destek amaçlı?" diyerek salondakilere baktı Selen.

Alex yine konuya cahil kalınca "O ne ki?" diye sordu.

"Lezbiyen-gay-biseksüel-transseksüel topluluğu majesteleri. Yani oraya gelen kızların çoğunluğu lezbiyen olacak. Biseksüel olanlarda şansını denersin artık. Ama dikkat et, etrafta yığınla sana yavşayacak erkek de olacak," diye açıkladı Selen.

Alex keyifsizce dudak büktü. Aslında bu aralar hayatında biraz renklenmeye ihtiyaç duyuyordu. Geldiğinden beri tık yoktu. Bu çok uzun bir süreçti. Tamam, savaş zamanlarından sakin gecelere alışkındı ama etrafında bu kadar çok 'kız' olduğu zamanlarda hiç bu kadar motoru durdurmamıştı. Madem buradaydı, artık yavaştan bir şeyler yapıp cinsel hayatını aktif hale getirmeliydi. Ne kadar Çiğdem konusunda hala kafası allak bullak olsa da, onunla bir yere varamayacaklarını konuşmuşlardı. Yani bu konuyu tamamen kafasından atmalıydı artık. Tabii becerebilirse.

İki güzel kız hiç fena olmazdı. Baya baya renk gelirdi hem de.

"Bu zamanda partilerde davetlerde biriyle tanışma şekilleri değişmedi, değil mi?" diye sordu Selen'e. Selen çapkınca kıkırdayarak "Yok değişmedi. Sistem aynı, kur yapma teknikleri de aynı. Hele de senin gibi prens istese bir sürü kız düşürür ağına bu karizmayla," diye cevap verdi Alex'e. Çiğdem koltuğun içine, yastıkların arasına iyice gömülmüştü. Hıncını kumandadan almak ister gibi kanal değiştiriyordu. Kuduruyordu oturduğu yerde. "Ben de geleceğim. Belki kendime, benim gibi destek amaçlı gitmiş hetero bir erkek bulurum," dedi neredeyse dişlerinin arasından. Naira şaşkınca başını bir kez daha kaldırarak "Çekirdek, üşüttün mü sen? Sen ne yapacaksın erkeği?" diye sordu.

FIRLAMA PRENS (1)Where stories live. Discover now