12. Bölüm (Part 1)

6.4K 548 106
                                    

Gözlerini kırpıştırarak açtığında suratının ortasında telefonunun ışığını, fonda da Naira'nın korkunç bir şekilde gülümseyen yüzünü gördü. Beyaz dişleri tıpkı neon lambalar gibi parıldıyordu.

"Günaydın sabah şekeri! On iki cevapsız araman, on dört whatsapp mesajın, üç de normal mesajın var. Bir de sürekli üstten Facebook mesaj uyarısı çıkıyor 'çıın' 'çıın' diye."

"Oğlum sen şaka mısın ya? Sen dün gece kaçta geldin? Sabah kaçta kalktın? Nasıl böyle güzel görünebiliyorsun bu saatte?" diye söylenerek başını öbür tarafa çevirdi Selen.

Naira havalı bir hareketle saçlarını arkasına attı. "Teşekkür ederim balkabağım, çok naziksin. Benim gece ne yaptığım sabah kaçta kalktığımı değiştirmez biliyorsun ki. Ayrıca sen de biraz bakımlı olursan böyle güzel görünebilirsin. Bu arada hala çınlıyoruz, duyuyorsun değil mi? Yelda çok kızgın olmalı. Mesajı 'Şu lanet telefonu artık' diye başladığına göre."

Selen hızla tekrar Naira'dan yana dönüp telefonu onun elinden kaptı. Cevapsız aramaların biri hariç hepsi Yelda'dandı. O tek biri de Kerim'in numarasıydı. Selen numarayı en son kaydetmemişti ama hatırlıyordu. Kalbi panikle çarpmaya başlarken doğruldu. Whatsapp mesajlarına baktı. Yelda saydırmıştı da saydırmıştı. Klasik bir sevgili kavgası yolda gibi görünüyordu. Normal mesajları açtığında birinin Kerim'den olduğunu görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. Elleri titreyerek hemen mesajı açtı.

"Kusura bakma yanlışlıkla aradım. Başka bir Selen'i arayacaktım aslında uyku sersemi basamamışım. Tekrar özür dilerim. Kerim Ö."

Okuduğu mesajdan sonra kaşları çatılan Selen, "Bir de soyadının ilk harfini koymuş salak," diye söylenerek diğer mesajları okudu. Yelda sürekli küfür etmekten başka bir şey yapmamıştı. Facebook'tan yolladıkları da aynı hırsla devam ediyordu.

"Eee?" Naira sinsice arkadaşına bakarken yatağa iyice yayıldı. Sonra Selen 'esas sana eee' der gibi bir ifadeyle ona bakmaya başladı.

"Kerim mi?" diye sordu Naira ısrarla kalkmayarak. Cilveli bir şekilde omuzlarını salladı.

"Ya sen deli misin? Geçen hafta adamla flört etmekten çatlayacaktın, şimdi bana onu soruyorsun. Sen onu kendine istemiyor muydun?"

"Ben henüz tek eşlilik zamanlarımda değilim, biliyorsun. Kerim çok hoş bi adam, ama 'o' değil benim için. Yani, boşu boşuna senin önünü de kapamayayım diyorum."

Selen gözlerini devirerek yataktan çıktı. Dolaptan kendine giyecek bir şeyler seçmeye başladı. Naira da onun ciddi ciddi ayaklandığını görünce yataktan kalktı. "Nereye böyle? N'oldu dün akşam ya? Anlatsana biraz, çatlayacağım ya!" diye şikâyet etti. Hakikaten de birazdan meraktan çatlayacak gibiydi.

"Yelda'ya gideceğim şimdi. Ona tüm bu seks ıvır zıvırlarına hazır olmadığımı söyleyeceğim ve muhtemelen o da 'Ben senin dengesizliklerini çekemem' deyip benden ayrılacak. Dün gece ona sadece bir not bırakarak onu ektim de."

Selen sanki tüm bunlar hayatında hiçbir yıkıma neden olmayacakmış gibi, sanki sevgilisinden ayrılmayacakmış gibi rahat bir tavır sergiliyordu. Naira ise ağzı beş karış açık arkadaşının üstünü çıkarışını izliyordu. Üstünde sutyen, altında şortu kapıyı açıp dışarı çıktığında onun peşine takıldı. "Bir dakika? Anlamadım?"

Tam o sırada Alex de odadan çıktı. Selen de önüne bakmadan hızlıca yürüdüğü için çarpıştılar ve aynı anda ahladılar. Tek fark Selen'in çarpışı daha acılı olmuştu. "Yavaş be oğlum!" dedikten sonra Alex'i baştan ayağa şöyle bir süzdü. "Ben hala bu evde bir erkek olmasına alışamadım," diye söylenerek göğüslerini kapadı. Sonra Alex'i sollayıp tuvalete daldı.

FIRLAMA PRENS (1)Where stories live. Discover now