Never Been Hurt || A New Life

Episode 27. "Bet."

Bölüm şarkısı "Fifth Harmony - I'm in Love With A Monster."

Multimedia.. yA ÇOK GÜZELSİNİZ GEBERİN bYü.

Bölüm 27. "Bahis."

4 ay sonra. 

Perdeler sertçe çekildi. Güneş ışığı gözümü alırken kafamı yastığın altına biraz daha soktum. "Hala yatıyor olamazsın, Bell!" Zayn'ın cırlaması kulağımı doldurdu. Tamam, sesi güzel olabilirdi ama çığlık attığı zamanlar tiz  bir noktaya ulaşıyordu ve bu yeterince kulak tırmalayıcı bir hal alıyordu.

Üzerimdeki pike çekilip yere atıldı.

"Hala yatıyor, şuna bak!" diye bağırdı sitem dolu bir sesle. "Sana yataktan çıkman için 10 dakikan var diyeli 42 dakika oluyor." Kafamı hızla yastıktan kurtarıp yattığım yerden ona baktım. "Saymış olamazsın seni paranoyak!" Yüzüme gelen saçlarımı çekip O'na baktım. "Hadi ama yapma, o kadar olmuş olamaz." Ellerini kalçalarına koyup tek kaşını kaldırdı ve bana baktı. "Salonu toparladım, kahvaltıyı hazırladım ve üzerimi değişirdim." İşaret parmağını kol saatine vurdu. "O kadar olmadığına emin misin?"

Yatakta doğrulup komodine uzandım ve telefonun saatine baktım. "Randevuya daha iki saat var. Hatta daha fazla," dedim ve kafamı geri yastığa bıraktım. "Neden acele ediyorsun?" "Çünkü," dedi yatağın kenarına oturup bana bakarken. "1 saat önceden orada olmamız gerekiyor." Kaşlarım çatıldı. "Havaalanındaki iç hatlar yolcusu değiliz, Zayn. Abartma." "Sadece susup şu yataktan kalkabilir misin?"

Bir süre susup birbirimize baktık.

Kolundan tutup onu yatağa çektim.

"Aşkım," dedim yumuşak bir tonda. "Heyecanını anlıyorum. Ama bu koca şey beni yeterince zorluyor," Bu sırada elimle karnımı gösterdim. İyice büyümüştü. "Ayrıca her geçen gün büyüdüğünü eklemem gerek. O yüzden sakin ol ve biraz daha uyumama izin ver."

"Kız olacak." dedi ben yatakta sırtımı O'na döneceğim sırada. "Nedir senin bu kız merakın?" dedim sinirle. "Erkek olursa reddecekmiş gibisin." "Tabii ki de öyle değil," deyip beni kendine çekti. "Önemli olan sağlıklı olması. Erkek olursa da onu çok seveceğim ama kız olursa çok daha mutlu olacağım." Gözlerinin içi gülüyordu ve dudağında minik bir tebessüm vardı. Bu görüntü kalbimi ısıtırken elimi çenesine koydum. "Neden kız olsun istiyorsun?" "Hmm." diye bir mırıltı çıkardı. "Bir düşünelim. Annesi gibi olacağını düşündüğüm için olabilir mi?" Eliyle yüzüme düşen saçı geriye itti. "O'nun gibi güzel, zeki, anlayışlı ve mantıklı biri olacak." Gözlerini gözlerim ile buluşturdu. "Ve ileride büyüdüğünde, karşısına bir adam çıktığında ona, babasının annesine yaşattıklarının olmasına izin vermeyeceğim." Alnını alnıma yasladı. "Canını çok yaktım." Sağ elimi omzuna koyup O'nu kendime çektim. "Ama onaradan da sen oldun." Dudaklarını dudaklarım ile buluşturdu ve şehvetli bir öpücük bağışladı.

Üzerimi değiştirip kahvaltı sofrasına indiğimizde Zayn'in oldukça iyi bir iş çıkardığını gördüm. "Ooo," dedim masayı süzerken. "Sadece tavuk konusunda yetenekli olduğunu tahmin ediyordum." Gülümsedi. "Kahvaltı istisna Prenses."

Kahvaltının sonuna doğru "Bak aklıma ne geldi," dedi. "Önümüzdeki haftalar katılmam gereken bir sürü davet var." "Oh, hayır." dedim gülerken. "Beni o davetlere sürükleyemezsin. Yapmacık insanlar ve o sıkıcı konuşmalardan nefret ediyorum." Sesimi incelttim. "Bay Malik? Ah, şirketin geçen sezonki malları bir harikaydı." Sesli bir şekilde güldü. "Huysuzluk çıkaracağını biliyordum." Hâlâ gülüyordu. "Ama teklifimin çok can alıcı olacağından eminim." "Evet?" dedim çaydan bir yudum alıp.