29. Bölüm - Yara

82 19 1
                                    


"Elif?"

Dinçer başını kaldırıp yanımızdaki kişiye baktığında bende başımı çevirip omzumun üstünden arkamdan bana seslenen kişiye baktım.

Ancak bakmamla direkt başımı eğmek istemem uzun sürmedi. Gerçekten şu an hiç yeri değildi ya! Bu insanla karşılaşmanın yeri burası olmamalıydı!

Çünkü bu kişi üniversitedeki sevgilim Kenan'dan başkası değildi.

Şaşkınca bana bakarken ben göz ucu ile Dinçer'e baktım. Kaşlarını çatmış bir şekilde Kenan'a bakıyordu. Tekrar Kenan'a baktığımda derin bir nefes alıp Kenan'a baktım.

"Cidden senmişsin. İlk bakışta emin olamadım ancak tekrar bakınca... Ne kadar değişmişsin, tanıyamadım."

Gergince "Sana da merhaba Kenan." dedim.

Şu an kafasını koparsam ne güzel olurdu! Kendisi bayılırdı en güzel anları zehir etmeyi! Yine hayatımın güzel bir anında çorbadaki sinek gibi belirmişti.

"Bir an beni hatırlamadın sandım, gerildim. Ama hatırlıyormuşsun." dedi ve gülümsedi.

Elimdeki kaşıkla ağzına bir tane vursam ya!

Birde hatırladın diyor. Sanki silik anılar bıraktı da bende hatırlanmamayı bekliyor paşam. Ayrıca neydi bu gevşeklik? Hayırdır, biz bununla dostane ayrılmıştık da benim haberim mi yoktu.

Kenan bu sefer Dinçer'e baktı. Ardından "Ah kusura bakmayın. Elif ile üniversiteden arkadaşız da... Görünce selam vermek istedim." dedikten sonra bana bakıp "Abin mi?" dedi.

Şaşkınca Kenan'a baktım.

Dalga mı geçiyordu ciddi miydi?! Ben cidden bu adamla nasıl sevgili olmuştum?! Hakkımda hiçbir şey bilmiyor muydu gerçekten?

Tam ağzımı açıp bir şey diyordum ki Dinçer "Nişanlısıyım kardeşim." dedi.

Bu sefer şaşırma sırası Kenan'daydı.

Şaşkınca bana baktı.

"Nişanlı mı?"

"Evet, nişanlısıyım. Bir sıkıntı mı var?" dedi Dinçer. Yüzünden ne düşündüğünü okuyamıyordum. Çok düz bir ifade ile bakıyordu.

"Yok, yok da..."

Yeniden bana baktı.

"Yani Elif'in o taraklarda bezi olmazdı. Şaşırdım. Kendisi biraz soğuk bir arkadaşımızdı da. Tepkiliydi bu tür şeylere. Yakınlık kurmayı falan sevmezdi. Şimdi sizi böyle görünce..."

Dişlerimi sıkıp "Kişilere göre tepkilerim değişiyor Kenan." dedikten sonra arkasına baktım.

"Arkadaşların seni bekliyor sanırım."

"Ah evet. Kusura bakmayın. Seni gördüğüme sevindim. Konuşalım bir ara." dedikten sonra Dinçer'e bakıp "Sizi de tebrik ederim bu arada. Allah sabır versin." dedi. Ardından yanımızdan uzaklaştı.

Ben nefesimi dışarı verip önüme döndüğümde göz ucu ile Dinçer'e baktım. Gözü masadaydı. Sessizdi ancak ifadesi gergindi.

Gergince ona bakarken yutkundum. Ancak o sırada başını kaldırıp hafifçe gülümseyerek bana baktı.

"Ee devam etmiyor musun?"

Bir süre Dinçer'in ifadesine baktım. İçimde bir sızı vardı ancak bu Dinçer'in bana Kenan'ı sormayışından mıydı yoksa Kenan'ın Dinçer'e söylediğinden dolayı mıydı bilmiyorum. Ama canım yanıyordu.

Boğazıma bir yumru oturmuş gibiydi.

Derin bir nefes aldım ve gülümsedim.

"Edelim." dedim.

Taç Kimde?Where stories live. Discover now