Taç Kimde?

2. Bölüm-Fanatik

"Anne sen nereye biniyorsun? Esin benimle geliyor."

Annem ileriden "Ben kendi arabamla devam edeceğim." dediğinde başımı salladım.

Ardından Esin'e dönüp "Biz geçelim ya. Gelen gelir." dedim.

Esin'de başını salladığında birlikte benim arabaya geçtik.

Kemerlerimizi takarken Esin "Yalnız enişte beyin konvoyu görüyor musun? 2020 altı araba yok." dedi.

"Zenginlik böyle bir şey Esin'cim. Para parayı çekermiş diye boşuna demiyorlar."

"O para bizi bi çekmiyor vallaha."

"Bizimki paradan saymıyorlar."

Arabayı çalıştırıp park ettiğim yerden çıktığımda Esin "Yalnız şu dikiz aynasında havluları görünce yine bir mahvoldum ben ya. Hazal'ın evlenmesini kaldıramıyorum sanırım." dediğinde "Vallaha bende ev çıkarmasında çok ağladım ya." dedim.

"Orda şöyle bir ortaokula gittim geldim gittim geldim."

"Eşek sıpası. Büyüdü de gelin oluyor."

"Ben onun çocukluğunu bilirim çocukluğunu!"

İkimizde güldüğümüzde arabayı konvoyun arasına soktum. Ancak kenardan giren bir araç birden önümüze girdiğinde ani frene bastım. Araba sarsıldığında Esin elini torpido gözüne yasladı. Ardından sinirle "Hayvan ya!" dedi.

"Davar davar! Veriyorlar böylelerine ehliyeti sonra kardeşim neden magandalık yapıyorsunuz?! Böyle denyolar yüzünden!"

Esin sinirle arabaya baktı. Telefonunu çıkarım "Seni şikayet edeyim de gör sen!" dedi ve arabayı çekti. Ancak birden telefonunu indirip "Aa havlu var dikiz aynasında! Konvoydanmış!" dedi.

"İsterse polis arması olsun! Davar her türlü davar!"

Sinyal verip arabanın yanına geçtiğimde bu sefer yanından geçmek için hızlanırken uzunca bir kornaya bastım. Ardından sinirle yandaki arabaya baktım ancak camları siyah film kaplıydı.

"Artist!" diye söylenip önüne geçtiğimde Esin "Böyle bir film izlemiştim. Bir kadın trafikte adama böyle bir şey yapıyordu. Sonra adam psikopat çıkıyordu. Kadın sırf öyle yaptı diye kadını öldürüyordu falan." dedi.

"Psikopat mısın Esin?! Kalbime indirecen he!"

"Ya öyle aklıma geldi, söyledim."

Konvoy ile düğün alanına kadar ilerledikten sonra arabayı gelin arabasının olduğu otoparka park ettik.

Arabadan indiğimizde denizin ferahlığı ve esen hava ile Esin'i dürttüm.

"Esiiin! Çok güzel ya!"

"Harbiden güzel ya. Hazal'da o kadar dedi dedi harbiden oldu bak."

"Ne diyorduk. 777. Aldım kabul ettim falan mıydı neydi o?"

"İçeri girelim. Bir turda orda kabul ederiz."

Birlikte içeriye girdiğimizde düğün salonunun güzelliği ayrı bir hoştu.

Kapıda Hazal'ın ailesi ile konuştuktan sonra masaya, annelerimizin olduğu masaya geçtik.

Düğün sakince ilerlerken ve Esin'in iki dakika da bir "Eşarbım düzgün mü?" sorularıyla ilerlerken bir yandan da Hazal'ın her anının fotoğrafını çekiyorduk.

Takı törenini de kazasız belasız hallettiğimizde düğünün sonuna doğru insanlar azalmıştı.

Esin ile Hazal'ın yanındaki yerimiz hazırken o sırada Oğuz'un yanına bir iki adam geldi.