Taç Kimde?

26. Bölüm - Tesadüfler Silsilesi

"Tabi. Tabi Yeşim Hanım'cım. Teşekkür ederim, sizede iyi günler."

Sucuklu yumurtanın yumurtasını dökerken annemin Yeşim Hanım'cım demesiyle anneme döndüm.

Telefonu kapattığında ise "Ne olmuş? Ne diyor?" dedim.

"Önüne dön sen." dedi annem. Ardından masadaki dedeme ve kendisine çay doldurup "Yeşim Hanım bizi bu akşam çaya çağırdı." dedi dedeme. Sanki bana söylediğini bilmiyordum. Dedeme dönerek söylemesi çok şey değiştiriyordu gerçekten.

Sucuklu yumurtayı masaya koyup bende yerime oturduğumda annem "Üff! Bu Kadir'de sabah sabah nereye gitti?!" dedi.

Dedem ağzına bir dilim salatalık atıp bana yandan bir bakış atarak "Yazlığı temizletmeye gitti. Malum bu hafta sonu kızını isteyecekler ya." dedi imalı imalı.

Annem dedeme bakıp "Kızımı isteyeceklerinin farkındayım babacım. Bilmemek imkansız. Mesela çylesine bir magazin kanalı açıyorum karşımda, telefonu açıyorum karşımda. Hatta kızım yetmedi bugünlerde babamı da çok görür oldum." dedi annemde dedeme karşı bir ima ile. Eee kimin kızıydı sonuçta. Kral dedeme racon kesen tek insandı herhalde.

Dedemle bakıştığımızda ben tabağıma eğilmiş, ağzımdaki zeytin çekirdeğini tabağıma çıkarmakla meşguldüm. Tam o anda göz göze geldik. Bir süre bakıştıktan sonra dedem kaşlarını çatıp "Hep senin bu kızın yüzünden!  Sanki dünyada erkek yok! Gitmiş bulmuş Şahaplıları!" dedi.

Aaa ne münasebet ya! Onlar beni buldu.

Ben tam itiraz ediyordum ki annem "Senin de şimdi şakıyasın tuttu sanırım baba. Kadir'in yanında öyle demiyordun! Şahaplıları tanırım, onlardan iyisini bulamayız, bu alemin namuslu adamları diyordun." dedi.

Şaşkınca dedeme baktığımda dedem bana baktı. Ardından "Neyse. Beni karıştırmayın." dedi ve çayından yudum aldı.

Bu şey değil miydi ya? Ortalığı karıştırdıktan sonra hikayesine kahve keyfisi atan büyücü yengem?

Dedemi şöyle bir süzdüm. Ardından anneme bakıp "Beni Ekrem Enişte aradı." dediğimde dedem yeniden hemen bana döndü.

"Niye aramış?"

"İstemeye gelecez ama dayanamadım, aradım. Çok sevindim, çok doğru tercih yapmışsın yeğenim dedi."

"Meymenetsiz." dedi dedem.

Ardından anneme baktı.

"Bilerek yapıyo, biliyorsun dimi? Damarıma basmak için yapıyor!"

Annem yüzündeki hafif alaycı gülümseme ile "Yaylada cami önünde lokma dağıtmış diyorlar. Ela'nın hayrına." dedi ve çayından bir yudum aldı.

"Kıracam onun o kartal kanatlarını! Adını unutan adama bak hele! Lokma dağıtır olmuş!" dedi dedem. Ardından ağzına bir salata daha attı.

"Öyle unuttu falan diyip hakkını yemeyin. Ekrem eniştem her doğum günümde arar beni."

Dedem sinirle bana baktığında "Ne? Yalan mı?" dedim ve çatalımdaki yumurtayı ağzıma attım.

O sıradaysa annem yumurtayı önümden dedemin önüne ittirdi.

"Sende yiyip durma şunu! Leş gibi sucuk kokacaksın! Milletin saray gibi evine Cennet Mahallesi Pembe gibi girersin artık!"

Oflayıp göz devirdim ve arkama yaslandım. Artık yumurtama da karışılıyordu!