10. Bölüm -Kod Adı İlk Randevu: Büyük Ada

135 18 0
                                    

Anlık kararla bir anda kendimizi adalar vapurunda bulmuştuk

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Anlık kararla bir anda kendimizi adalar vapurunda bulmuştuk.

Birlikte vapurda oturmuş denizi izlerken "Burda yaşamak ister miydin?" dedi Dinçer.

"Sanmıyorum."

"Neden?"

"Yani insan arada bir şehrin içinde aktif olmakta istiyor. Adada olmak biraz soyutlanma gibi."

"Sen nasıl istersin?"

"Yani hem şehirden uzak ama bir yandan da kısa araba mesafesinde."

"Doğayla iç içe olayım ama lüksümden de geri kalmayayım diyorsun."

"Aynen." dedim gözlerimi kısıp gülümseyerek.

Dinçer kaşlarını çatıp gözlüğüne uzandı.

"Al benimkini tak." diyip gözlüğü çıkarıyordu ki elini tutup "Hayır hayır bırak. Çıkarma." dedim.

Ardından fısıldayarak "Tanıyanlar falan olur. Zaten böyle bile çok dikkat çekiyorsun." dedim.

"Niye?"

"Yani şimdi sende?!" dedim safa yatmasının üstüne basa basa.

Sanki bilmiyordu. Boylu poslu, yakışıklı adamdı. Kızların şu an tüm odakları üstümüzdeydi. Bu durum beni biraz rahatsız etse de bir şey diyemiyordum. Durduk yere yanlış anlaşılmak istemezdim.

Dinçer yine o pis gülümsemesi ile hafifçe bana yanaştığında kaşlarımı çatarak ona baktım.

Kasları... Ay ne kası be? Kaşları havalanmış, alaycı bir ifadesi vardı.

"Senden duymak istiyorumdur belki."

Kalbim küt küt atarken Dinçer'in yüzüne bakakaldım. Güneş gözlüğünün ardından gözlerini göremesemde bakışlarından sinsilik aktığını tahmin edebiliyordum. Geri çekilmem lazımdı.

Etrafa bakıp "Hava çok güzel değil mi bugün? Günlük güneşlik." dedim.

"Evet güzel. Şansımız yaver gitmiş desene."

Vapur en sonunda adaya yanaştığında beraber ayaklandık. Dinçer arkama geçtiğinde beraber insan kalabalığı arasında gıdım gıdım ilerliyorduk. Dinçer'in devasa boyutu arkamda izbandut gibi dursa da kızların ilgisini çekmemiş olma ümidim vardı. Dinçer kollarını iki yanıma doğru uzattığında kollarına baktım. Gerçekten şu an korumam varmış gibi hissediyordum.

Vapurdan indiğimizde derin bir nefes aldım. Deniz kokusu buram buramdı.

"Zombilerin Düğünü diye bir film var, biliyor musun?" dedim Dinçer'e bakıp.

"Hayır." dedi.

"Burda, adada çekilmiş. Böyle türk işi zombi filmi ama komedi tarzı."

"Allah allah."

Taç Kimde?Where stories live. Discover now