6. Bölüm - Nevzat Demir Tesisleri

143 16 18
                                    

Elimde dolu dolu poşetler ile kendimi Nevzat Demir Spor Tesisleri'nde bulduğumda olduğum durumu biraz yadırgadım açıkçası

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimde dolu dolu poşetler ile kendimi Nevzat Demir Spor Tesisleri'nde bulduğumda olduğum durumu biraz yadırgadım açıkçası.

Mesela ilk olarak ben neden buradaydım? Ve neden elimde kaplara doldurulmuş biber ve kabak dolması vardı?

Bunlar kafamın içinde dönüp dolaşan sorular olsa da buraya kadar geldikten sonra bunları sorgulamam da ayrı bir konuydu. O yüzden boşverdim.

Tesislere girdiğimde güvenliğe ilerliyordum ki o sırada güvenlik beni gördü.

Evet, başlıyoruz. Hızlıca kendimi sorgulamaya hazırladım.

Evet abi evet. Nevzat Demir Tesisleri'ne elimde dolmalarla geldim. Niye diye sorma abi. Evet, Dinçer Şahaplı kankam bende Arda Turan'ım.

Güvenliğe iyice yaklaştığımda güvenlik birden "Elif Hanım değil mi?" dediğinde bir an afalladım. Biraz idrak etmem lazımdı sanırım.

"E...evet."

"Hoşgeldiniz. Hocam haber verdi bize geleceğinizi. Eşlik edeyim ben size. Alayım onları da." dedikten sonra elimdeki poşetleri aldığında ben hala alık alık adama bakıyordum.

İçeriye doğru ilelerken güvenlik bana dönüp gülerek "Şimdi siz bizim neyimiz oluyorsunuz Elif Hanım? Yengemiz mi?" dediğinde "Yok hayır hayır!" dedim hemen telaşla.

"Kuzeni misiniz?"

"Yani. Arkadaşıyım."

Güvenlik abi sadece "Hmm." dedi.

"Hmm." ne demekti ya? Neye hmm? Sana hmm bir kere! Arkadaşız diyorum işte arkadaşız!

İçeriye doğru ilerlerken güvenlik abimizle birlikte halı sahanın olduğu yere gittik.

Peş peşe girdiğimizde güvenlik abimiz elindekileri trübündeki oturma yerlerine bıraktıktan sonra "HOCAM!" diye bağırdı.

Gözlerimi kısıp ileriye bakarken kalabalığın oradan birisi bize döndü. Ardından eldivenlerini çıkarıp bize doğru yürümeye başladı. Tabi ki bu Dinçer'di.

Koşar adım halı sahadan çıkıp tribünlerin olduğu yere, yani bize doğru geldi.

Yanımıza vardığında nefes nefeseydi.

Güvenlik abimizin omzuna dokunup "Eyvallah Şeref Abi! Sağ olasın." dedi.

"Ne demek hocam. Ben şimdi kapıya geri dönüyorum. " dedi.

"Tamamdır abi. Birde dönerken bi zahmet şu poşetleri içeri götürüp yemekhaneye versene. Masaları hazırlasınlar."

"Tabi Hocam. Siz de tekrar hoş geldiniz Elif Hanım."

Gülümseyip "Hoş buldum." dedim.

Şeref Abi'de yanımızdan uzaklaştı.

Dinçer bana bakıp "Hoş geldin." dedi gülümseyerek. Üstünde bildiğimiz soğuk kokusu vardı. Ne zamandır soğukta duruyordu ki?

Taç Kimde?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin