Tokat

32.3K 1.5K 780
                                    


Hızla indiğim merdivenlerden duyduğum ses görüş alanıma girdiğinde yerime çakılı kaldım. ''Abi!'' diye bağırdığımda kapının önündeki herkes bana dönerken asıl dönmesini beklediğim kişi de dönmüştü.

''Ben yanlış mı görüyorum? Asi?''

Herkes şaşırmış bir vaziyette birbirlerine bakarken, ben son birkaç basamağı atlayıp Savaş abimin yanına koşuyordum. Kollarını açmış bana doğru gelirken ''Abim benim,'' demeyi de ihmal etmemiştim. Birbirimize sarıldığımızda, ''Asim, güzeller güzelim, canım,'' diye severken Savaş abim, diğer bütün abilerimden bir öksürük sesi yükselmeye başladı.

''Bir dakika siz tanışıyor musunuz?'' diyen Alinin ardından Girdap hızla yanımıza gelip beni Savaş abimden ayırmıştı. ''Pardon ama Savaş abiciğim kız kardeşimi alabilir miyim? Bu kadar temas çok fazla, o fazla sevmez teması,'' derken beni kollarının arasına almıştı.

Savaş abimde beni Girdap abimin kollarından çekip kendi kollarının arasına aldığında, ''Hadi lan ordan Asimi sen bana mı anlatacaksın, senden daha iyi tanıyorumdur ben onu. Ve evet Aliciğim kız kardeşinizle biz çok önceden tanışıyoruz.''

''Bir dakika bir dakika o zaman Asinin bizi tanıştırmak istediği gök adam sen misin?'' diye soran bir yandan da imasını eksik etmeyen Demire cevabını veren ben olmuştum. ''Evet abi, sizi tanıştırmak istediğim abim, gök adam, Savaş abimdi.''

''Ne yani benim sizi ayırmak için planlar yaptığım, yeni düşman diye bellediğim abin, mavilerine savaş açacağım kişi bizim kuzenimiz olan Savaşmıymış,'' Girdabın hüzünlü çıkan sesi herkesi kahkahaya boğmuştu.

''Sen o işi geçeceksin koçum. Bırak Asimle aramı açmayı, aramıza dahi giremezsin.'' Savaş abim bana daha sıkı sarılırken Girdap abim beni kendine doğru çekmeye çalışıyordu.

''Ne o eşek sıpaları hepiniz kapının önünde dikilmiş duruyorsunuz.'' Ahmet babamın sesini duyar duymaz abimin kolları arasından çıkmıştım.

''Ahmet babam,'' derken yüzümdeki gülümseyiş katlanmıştı. Ahmet babamsa beni gördüğünde olduğu yerde kal gelmişti. Gözlerini defalarca kez açıp kapamıştı. ''Tövbe estağfurullah. Savaş oğlum ben galiba Asiyi çok özledim onun hayalini görüp duruyorum.'' Savaş abim ve benim dışında herkes durup yeniden şaşırırken biz kahkaha atıyorduk.

''Ahmet babam benim Asi,'' dediğimde ona doğru koşup sarılmıştım.

''Asi, kızım, sen misin gerçekten,'' derken Ahmet babam bir yandan da bana sarılıyordu.

''Benim kızım, benim abime baba mı diyor yoksa benim kulaklarım yanlış mı duyuyor.''

''Hayır baba çok doğru duyuyor. Üstelik Savaşa da abi diyor. Ağlayacağım şimdi.'' Girdabın serzenişi bana yeniden kahkaha attırmıştı.

''İçeriye bir kahkaha sesleri geliyor,'' derken annem bir durakladı, ''Kızımız kahkaha mı atıyor Murat bey yoksa ben yanlış mı duydum.''

''Kızımız kahkahada atıyor Sevgi, abime baba da diyor Sevgi, Savaşa da Abi diyormuş Sevgi,'' babamın transa girmiş sesi bu sefer herkesi kahkahaya boğmuştu. ''Hayatım acaba abimi evine geri mi yollasak, abim gitsin istemiyorum,'' diyen babamın çocuk gibi kıskanmasına herkes kahkaha atarken Girdap da geri durmamıştı. ''Acaba Savaş da gidebilir mi, o da gitsin anne.''

''Hadi bakalım herkes içeri, kimse hiçbir yere gitmiyor. Siz iki Karaca erkekleri kıskançlığınızı içinizde yaşayın bakayım. Ahmet abim hoş geldin, kusura bakma sen bizimkilere kapının ağzında kaldınız.''

AilemWhere stories live. Discover now