33

2.9K 363 346
                                    

🎐

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎐

Yaşanan mühim gelişmeler üzerinde karara varacak politikacı ve askerlerden oluşan heyetin nihayet köye geldiği ve uzun toplantıların düzenlendiği gün, devlet çevrelerinde değişimin ayak sesleri ufaktan duyulmaya başlandı.

Deltanın varlığı hiçbir şeyin aynı kalmasına müsaade etmeyecek gibi görünüyordu. Buysa buz dağının görünen kısmıydı. Yıllardır omega ve alfalara dayatılan sistem çatırdıyor, çatlaklarından sızdırmaya başlıyordu.

Korumalar eşliğinde on kadar zırhlı araç köye giriş yaptıktan sonra heyet mensupları evlerine kapanmaları emrini alan köylülerin meraklı ve sorgulayıcı bakışları altında ivedilikle karakola geçti. Yirmi kadar korumaysa köyün belirli kısımlarına dağıldı. Üst düzey politikacılar ve askerler içerde onları öfkeli bir deltanın beklediğinin bilincindeydiler. Üstelik bir ruh eşi de vardı, ne mucize ama. Bu sır açığa çıktığında devlet kanadında tam bir karmaşa yaşanmıştı, gerçek sindirilene kadar orduda ve yönetimde peş peşe istifalar olmuştu.

Bunca yıl deltanın aralarında kendini ele vermeden yaşaması inanılmaz, bir noktada da ülkenin ileri gelen devlet mensupları için utanç vericiydi. Bir deltaya yenilmek bu kadar kolay mıydı? Bunca zaman onları bastırmışken hem de.

Bir deltadan daha güçlü bir şey varsa o da ruh eşine sahip bir deltadır.

Her şey tepetaklak oluyordu.

Öte yandan bu durum ruh eşi çiftleri ve sistemin diğer kurbanları için umut vericiydi. Sistemden memnun olanlar bir yana çok büyük bir bölümü mağdurlardan meydana gelmekteydi ve her tepeden inme sistem gibi bunun da kusurları vardı. En başında bu, savaşın ve onu izleyen salgının getirdiği bir zorunluluk olsa da artık sona ermesi için adımlar atılmalıydı.

Bunlar masa toplandığında konuşulacaktı.

Heyetin başkanı Lee Rim söz aldı. Karakolun en geniş, gri duvarlı odasına yerleşmişlerdi. Bulabildikleri en uzun masanın etrafına toplanmışlardı. Beş kişilik heyetin karşısına önce Jungkook çıkmıştı. Fakat heyet geldiğinden beri tek kelime etmiyordu. Yüzünde neredeyse muzip denebilecek bir sırıtış vardı ve takındığı tavır bir yargı heyetinin karşısına çıkmış birine göre epey rahattı.

Konumunun farkında olan biri gibi, diye düşündü onu siyah kaplı pencereden izlerken. Deltasıyla şimdiden gurur duyuyordu.

Gür sakallı yaşlı bir adam önündeki belgeyi ağır ağır inceledi. "Jeon Jungkook,"dedi. "Delta olduğuna dair bir bildiri aldık. Buraya gelmemizin sebebi de bunu incelemeye değer görmemiz. Delta olduğunu onaylıyor musun?"

Jeon Jungkook, nam-ı değer köyün delifişek rahibi omuz silkerek kelepçeli ellerini masanın üzerine bıraktı. Canı konuyu uzatmak istemiyordu. "Deltaların istediğinde en sağlam demiri bile parçalayacak kadar güçlü olabileceğini söylerler."

Baby Blue | yoonminWhere stories live. Discover now