12

3.8K 479 745
                                    

🌙

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🌙

Jimin kendini uzun bir zamandır bu kadar işe yaramaz ve kötü hissetmemişti.

Başına gelen büyük talihsizliği birçok nedene, en çok da tanrıyla arasındaki ilişkiyi sıkı tutmamasına bağlaması uzun sürmedi. Çünkü yaşadığı yer gibi küçük, eğitimden yoksun kalmış bölgelerde sebebi belli olmayan nöbetler ve hastalıklar tanrısal bir cezaya, kutsal bir gücün kişiye beslediği düşmanlığa yorulur, dahası salgın bir hastalık gibi yayıldığı söylenirdi.

Bu yüzden herkes ondan uzak durmaya başlamıştı, tam da her şey yoluna giriyor derken tam da iyileştiğini sanırken tekrar bayılması olacak iş değildi.

Yoongi'nin onu hızlıca sağlık evine getirmesi, ne kadar karşı koyarsa koysun onu her ihtimale karşı kucağında içeri taşıması ve Alfa Namjoon'un bizzat kendisiyle ilgilenmesinden sonra küçük bir odada yalnız başına kalmıştı.

Tek kişilik sert yatakta uzanıyor ve öylece tavanı izliyordu. Öyle kötü hissediyordu ki cenin pozisyonuna geçerek içli içli ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Doktor Kim onunla bizzat ilgilenirken ve ona birçok özel soru sorarken çok utanmış, durmadan kekelemişti. Kısacık süren nöbetinden sonra olanları hatırlamakta güçlük çekse de Yoongi onu cesaretlendirmeye çalışmıştı. Ama Jimin onun etrafındayken kendini daha da küçülmüş hissettiğinde Namjoon bunu anlayarak alfayı odadan kibarca çıkarmıştı.

Şimdiyse yapayalnızdı ve herkesin onun arkasından konuştuğunu düşünüyordu, aynı şeyleri tekrar yaşayacaktı işte, belki de çok daha ağırları gelecekti başına. Jieun haklı mı çıkıyordu? O bulaşıcı bir hastalığa sahipti ve toplumdan tecrit edilmesi mi gerekiyordu?

Yutkunduğunda boğazına ağır taşlar yerleşmiş gibi hissetti, yatakta yan döndü ve elini karnına bastırdı. Ondan kan almışlar, özenle muayene etmişler ve birçok test yapmışlardı. Jimin neler olduğunu anlayamıyor ama içine çöreklenen kötü his oradan ayrılmak bilmiyordu.

Buradan ne zaman çıkacaktı? Annesini istiyordu, güvenli alanına dönmek ve uzun bir süre kendini odasına kapatmak istiyordu.

Odanın kapısı hafifçe tıklatıldığında gözlerini sımsıkı kapatmak ve uyuyor numarası istedi ama yapamazdı, önünde sonunda onu yaka paça yakalayan gerçeklerden nereye kadar kaçabilirdi ki? Omzunun üzerinden dönüp arkasında kalan kapıya göz ucuyla baktığında orada Namjoon'u gördü. "Bunları Taehyung getirdi,"diye mırıldandı elindeki kıyafetleri işaret edip. "Giymen için."

"T-Taehyung mu?"

"Evet," doktor gülümseyerek kıyafetleri yatağın ucuna bıraktı. "Kapıda bekliyor, istersen onu içeri alabilirim."

Taehyung onu yine boğulmaktan kurtarmıştı. Başını masumca aşağı yukarı salladı ama sesi çıkmadı çünkü biliyordu ki konuşursa ağlardı. Fena halde duygulanmıştı.

Baby Blue | yoonminWhere stories live. Discover now