45.

320 19 133
                                    

Şeyhmus saç kurutma makinesini aldığında Destanı oturttu. Saç kurutma makinesini fişe takarak genç kızın saçlarını kurutmaya başladı. Genç adamın narin ve kibar dokunuşları Destanı mest ediyordu. On dakika sonra işlem bittiğinde genç kız saçlarını taramak için hareketlendi. Saçlarını da taradıktan sonra doğuştan kıvırcık olan saçlar gün yüzüne çıktı.

"Destan!"

"Hıı."

"Söylemek istediğin bir şey var mı?"

"Avluya çıkacağım!" Genç adam elini tuttuğu gibi odadan çıktılar hemen ardından merdivenlerden çıktıklarında büyük bir avlu genç çifti karşılarken Urfa ayaklarının altındaydı.

"Dinliyorum." Genç kız ellerini başlığa koyduğu anda aşağıya baktığında herkes genç kızın güzelliğini görebiliyordu. Eve gelen genç bir delikanlı ise kızdan gözlerini alamıyordu. Destan derin bir nefes alarak Şeyhmusa döndü.

"Ailem katliamda öldü benim. Sivas'ta değildik biz Çorumdaydık. Aynur'la buluşma noktamız Sivas olmuştu." Genç adamın yanına oturarak anlatmaya devam etti.

"Herkesin evleri işaretleniyordu. Bize dinsiz, yobaz, müslüman olmadığımızı söylüyorlardı. Ayrı yeten annemle babamı gözlerimin önünde öldürdüler. Benide sürüklemeye başladılar." Gözünden yaş geldi genç kızın hızla sildi gözyaşını

"Adamın biri üzerime oturdu. Elbisemi yırttı." Şeyhmus gözyaşını sildi elini yumruk yaparak

"Anlatma sus!" Destan umursamadı.

"Küçük bedenimle kendimi kurtarmaya çalışıyordum. Ben her bağırdığımda daha çok sinirleniyordu. Attığı tokatlar ve bağırması üzerimde inleme sesi, dudaklarını boynuma getirdiğinde korkudan donmuştum. Eliyle vücudumda gezdirdiğinde özel yerime dokunacağı sırada yaşlı bir teyze beni kurtardı." Genç adam ellerini saçlarına geçirerek susması için yalvarırken destan devam etti. Gözyaşını silip

"Bayılan adamı üzerimden atıp beni güçlükle kurtardı. Paltosunu bana verdiğinde korkudan titriyordum. Daha sonra biri daha benim çıplak bedenimi görse bile ben paltoya sıkıca sarılmıştım. Beni sürüklemeye başladı. ' Bırak onu o müslüman!' dediğinde kelime-i şehadet getirmemi istediler. Korkudan getirdim. Üstüne zorla başımı kapattılar." Genç kızın başını göğsüne koyduğunda saçlarından öptü.

"Yalvarırım sus yalvarırım."

"Neden ben işte böyle kirlenmiş bir kızım!"

"Hayır değilsin sen benim meleğimsin anladın mı sen benimsin!" Sıkıca sarıldığında Destanın gözyaşları Şeyhmusun omzunu ıslatıyordu.

"Aynur, İlknur, ben aynı kaderin kurbanıyız Şeyhmus. İçimizden bir İlknur şanslı bizim kaderimizi yaşamadı çok şükür." Genç kızı kendinden çektiğinde gözyaşlarını sildiğinde Destanda Şeyhmusun gözyaşını siliyordu.

"Affet beni, affet o gün karşına çıkmalıydım seni o gün korumalıydım."

"Bir şey yapamazdın ki! Nefes almam bile şuan mucize, hayatta kalmam, senin yanında olmam. Ben o dönüm noktasından sonra mucizelerin varlığına inandım ki Yüce Allah seni karşıma çıkardı." Genç adamın gözyaşını silmeye devam ettiğinde

"Benim dokunmaya kıyamadığım yârime nasıl kıyarlar?"

"Bak yanındayım iyim artık!"

"Ben ben özür dilerim. Sana hatırlatmak istemedim. Sinirlendiğimde kendime hâkim olamıyorum. Sana zarar vermemek için doktora gidip tedavi olacağım Destan. Senin güvenliğin için!" Başını genç adamın göğsüne koyduğunda

EHLİBEYT'İN GÜLÜ (Düzenlendi. Kitap Burada Devam Edecek)Where stories live. Discover now