27

408 24 57
                                    

Ferhat Aynur'a destek amaçlı sarılacakken Aynur izin vermedi.

"Yapma rındamın( güzelim) bizim ne günahımız var?"

" Annemi kaybetmek istemiyorum Ferhat!" diyerek ağlamaya başladı. Genç kızın gözyaşlarını silerek

"Kaybetmeyeceksin tamam mı?"

"Beni bırakmaz değil mi?" Sesi oldukça yorgun çıkmıştı genç kızın. Gülümsedi genç adam

"Seni bırakmaz güzel gözlüm." Başını genç adamın göğsüne koyarak rahatlamayı çalıştı. Lakin yüreği sıkışıyordu.

"Bunu bize kim yapar Ferhat?" Genç kızın saçlarını okşayarak

"Seni kıskanan ve çekemeyen o kadar çok insan var ki herkes yapabilir ve bunu kim yaptıysa cezasını keseceğim." Aynur gözyaşını silerek

"Can kıymak yok dememiş miydik?'

"Aynur bu Ferhat Bozbey'in adaleti sende alış! Elini kolunu sallayarak gezenler masum sayılmaz. O Deniz p*ç dua etsin ki sen beni durdurdun yoksa onu bir Allah'ın kulu bile elimden almazdı." Aynur nefes alamaz gibi hissetti.

"Biraz dışarıda oturalım mı Ferhat boğuluyorum. Annemin o halı babamın travmasını unutturdu lakin şimdi, nefesim kesiliyor!" Ferhat Aynur'un kolundan tutarak ayağa kaldırdı. İkisi birlikte dışarı çıktığında yanlarına gelen Denizi gördüğünde Ferhat öfkeyle

"Ne yüzle geliyorsun lan buraya?"

"Destek olmak için Ferhat Ağa bir sal!" Ferhat'ın koluna sıkıca sarılan Aynur hemen

"Yanımda olmasını istediğim kişi zaten yanımda senin burada olmana lüzum yoktu!" diyerek genç adamı resmen kovmuştu.

"Sonuçta bir geçmişimiz var Aynur burada olmalıyım!" Ferhat zorla sakinliğini korumaya çalışıyordu. Aynur genç adama yüzüğü göstererek

"Artık bizi rahat bırak!" Hemen ardından Ferhat'a bakarak

"Annemin durumunu öğrensek..."

"Hayatım eğer sakin olamayacaksan sen burada dur ben öğrenip geleyim." Olumsuz anlamda başını sallayarak Ferhat'la birlikte gitti genç kız. Tam o sırada doktorun ameliyattan çıktığını gördüklerinde Aynur koşarak doktorun yanına gitti.

"Hastanın yakını kim?"

"Be_beb kızıyım annemin durumu nasıl?" Endişeli ses tonuyla söylüyordu genç kız.

"Öncelikle bilmemiz gerekir ki elimizden geleni en iyisini yaptık lakin üzgünüm ama başaramadık." Aynur şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemiyordu adeta dönüp kalmıştı.

"Şaka yaptığınızı söyleyin ne olur, annem yaşıyor diyin yalvarırım!" Ferhat bir yandan Aynur'un omzundan tutarken diğer yandan

"Küçük bir kurşun nasıl çıkmadı doktor, nasıl bu kadar etkili ki?"

"Kurşun çok küçük değildi. Kurşunu çıkardık lakin kurşun kalbin tam kritik bölgesine denk gelmiş." Ferhat onayladı genç adamı. Ameliyattan Aynur'un annesi çıktığında Aynur hızlı bir şekilde sedyeyi durdurdu. Sesleri duyan Denizde geldiğinde yaşlı kadını o halde görünce üzülmüştü.

"Anneee!" diye ağlayan Aynur'u Ferhat tutuyordu.

"Hadi kalk annem ben bir başıma ne yapacağım söylesene kalk hadi kalk!" diyerek annesinin cesedini öpüyordu. Ferhat genç kızın omuzlarından tutarak cesetten ayırdı. Yaşlı kadını morga götürdükleri sırada Aynur Ferhat'ın kolundan tutarak başını sallayıp

"A_a_annem annem öldü Ferhat be_ben ne yapacağım söylesene? Sen_sen_seninle ayrılırsam annem uyanır mı? Eğer eğer bu mümkünse ayrılalım annemin yaşaması için her şeyi yapmaya hazırım Ferhat. Ben öleyim ama o ölmesin benim ondan başka kimsem yok!" diye ağlayarak söylediğinde hızla sarıldı sevdiği kadına saçlarını okşayarak

EHLİBEYT'İN GÜLÜ (Düzenlendi. Kitap Burada Devam Edecek)Where stories live. Discover now