25

351 26 23
                                    

Ferhat ve Aynur Yozgat sokaklarında yürüdüklerinde kazanlarca aşure yapanları görmüşlerdi. Aynur gülümseyerek

"Aşure neden bu kadar güzeldir bilir misin?"

"Neden güzelim?"

"Aşurenin içine konulan her malzeme yarması, nohudu, fasulyesi vs. Önce ayrı ayrı kaplarda pişirilir. Niye? Kendi öz varlıklarını korusunlar diye... Sonra kazanın içine koyup..." Kazanı işaret ederek...

"Şeker su ilave edilip kaynatılır. Nohut, fasulye vs. kendi öz varlıklarını korurlar ama kendi renklerinden, kokularından özlerinden o genel lezzete büyük katkı sunarlar."

Ferhat genç kızın gözlerinin içine bakarak dinliyordu.

"Bu yüzden lezzetlidir aşure. İşte bu yüzden biz aşure gibiyiz! Hepimiz olduğumuz gibi güzeliz. "dediğinde

"Çok haklısın."

"Bunu bana dedem anlatmıştı. Öyle görünce aklıma geldi."

Yaşlı kadınlardan biri genç çifti görünce

"Çocuklar hele gelin bir kâse aşuremizden alın." Aynur gülümseyerek

"Yok, teyzeciğim sağ olun ben niyetliyim. Hayatım istersen sen ye!"

"Ti sen yemezsen benim boğazımdan geçmez." Yaşlı kadın bu genç çifte gülümseyerek

"Eee o zaman ben size birer tabak vereyim evinizde yersiniz olur mu?"

"Zahmet olur mu hiç gerek yok teşekkür ederiz."

"Deli kız olur mu öyle şey hiç ne zahmeti?" dediğinde yaşlı kadın hemen kapaklı kâselerine poşetle koyup genç çifte vermişti.

"Allah kabul etsin." dediklerinde ikiside gülümseyerek gittiler.

&

"Hayatıma hoş geldin Pınar Bozbey Cibran!" Gülümsedi genç kadın hala inanamıyordu. Çocukluk aşkıyla evlenmişti. Utanarak başını yere eğecekken Bülent izin vermeyerek çenesinden tutarak yukarı kaldırdı.

"Benim karımın her zaman başı dik olacak!" Daha çok gülümseyerek

"Hoş buldum. Seninle yeni hayata hoş buldum." Genç kadının elinden sıkıca tutarak ikisi de derin bir nefes aldılar.

"Hazır mısın? Madem ilk size gitmemizi söyledin geldik bakalım neler olacak!"

"Bakalım. Büyük ihtimalle beni evlatlıktan reddeder herhalde!"

"Böyle bir şey olmayacak sen sadece bana güven!" Olumlu anlamda başını sallayarak konağın içine girdiklerinde Selma Hanım elindeki tepsiyi anın şaşkınlığıyla yere düşürdü. Pınar Bülent'in elini daha sıkı tutarak

"Sakin ol!" Yaşlı kadın ev ahalisine haber verdiğinde herkes evden çıkmıştı.

"Neler oluyor burada!" diye öfkeyle sorduğunda Aynur'la Ferhat gülerek konağa girmişti. Ferhat hemen poşetleri salmaya verdiğinde olanları fark etmemişti bile! Aynur Bülent'le Pınarın elele tuttuklarını gördüğünde gözleri ışıl ışıl olmuştu.

"Yoksa siz..." diyebildi heyecanla Pınar gülümseyerek onayladı genç kızı. Ferhat Aynur'un sesiyle önüne döndüğünde kardeşini beyazlar içinde görmüştü.

"Neler oluyor burada?" Bülent boğazını temizleyerek genç kızın elini bıraktığında Pınar hemen başını genç adama çevirip ne yapacağını merak etti. Bülent elini genç kadının beline koyup kendine doğru çekti.

"Kardeşin artık benim helalim Ferhat Bozbey! Cibranların gelini oldu!" Sinan Bey kalbini tuttuğunda Selin hanımda anın şaşkınlığıyla ne yapacağını şaşırdı. Aynur hemen şok olan Selma'dan kolonya getirmesini istediğinde hızla gitti. Asude 'de yardım ediyordu. Ferhat öfkeyle yanlarına gittiğinde genç adamın gözüne yumruk attı.

EHLİBEYT'İN GÜLÜ (Düzenlendi. Kitap Burada Devam Edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin