İlahi Komedya

By ClassicsTR

11.1K 754 125

Dünya şiirinin başyapıtı İlahi Komedya, Dante'nin Cehennem'e, Âraf'a ve Cennet'e yaptığı düşsel bir geziyi de... More

Açıklamalı İçindekiler
Cehennem | Birinci Kanto
Cehennem | İkinci Kanto
Cehennem | Üçüncü Kanto
Cehennem | Dördüncü Kanto
Cehennem | Beşinci Kanto
Cehennem | Altıncı Kanto
Cehennem | Yedinci Kanto
Cehennem | Sekizinci Kanto
Cehennem | Dokuzuncu Kanto
Cehennem | Onuncu Kanto
Cehennem | On Birinci Kanto
Cehennem | On İkinci Kanto
Cehennem | On Üçüncü Kanto
Cehennem | On Dördüncü Kanto
Cehennem | On Beşinci Kanto
Cehennem | On Altıncı Kanto
Cehennem | On Yedinci Kanto
Cehennem | On Sekizinci Kanto
Cehennem | On Dokuzuncu Kanto
Cehennem | Yirminci Kanto
Cehennem | Yirmi Birinci Kanto
Cehennem | Yirmi İkinci Kanto
Cehennem | Yirmi Üçüncü Kanto
Cehennem | Yirmi Dördüncü Kanto
Cehennem | Yirmi Beşinci Kanto
Cehennem | Yirmi Altıncı Kanto
Cehennem | Yirmi Yedinci Kanto
Cehennem | Yirmi Sekizinci Kanto
Cehennem | Yirmi Dokuzuncu Kanto
Cehennem | Otuzuncu Kanto
Cehennem | Otuz Birinci Kanto
Cehennem | Otuz İkinci Kanto
Cehennem | Otuz Üçüncü Kanto
Cehennem | Otuz Dördüncü Kanto
Araf | Birinci Kanto
Araf | İkinci Kanto
Araf | Üçüncü Kanto
Araf | Dördüncü Kanto
Araf | Beşinci Kanto
Araf | Yedinci Kanto
Araf | Sekizinci Kanto
Araf | Dokuzuncu Kanto
Araf | Onuncu Kanto
Araf | On Birinci Kanto
Araf | On İkinci Kanto
Araf | On Üçüncü Kanto
Araf | On Dördüncü Kanto
Araf | On Beşinci Kanto
Araf | On Altıncı Kanto
Araf | On Yedinci Kanto
Araf | On Sekizinci Kanto
Araf | On Dokuzuncu Kanto
Araf | Yirminci Kanto
Araf | Yirmi Birinci Kanto
Araf | Yirmi İkinci Kanto
Araf | Yirmi Üçüncü Kanto
Araf | Yirmi Dördüncü Kanto
Araf | Yirmi Beşinci Kanto
Araf | Yirmi Altıncı Kanto
Araf | Yirmi Yedinci Kanto
Araf | Yirmi Sekizinci Kanto
Araf | Yirmi Dokuzuncu Kanto
Araf | Otuzuncu Kanto
Araf | Otuz Birinci Kanto
Araf | Otuz İkinci Kanto
Araf | Otuz Üçüncü Kanto
Cennet | Birinci Kanto
Cennet | İkinci Kanto
Cennet | Üçüncü Kanto
Cennet | Dördüncü Kanto
Cennet | Beşinci Kanto
Cennet | Altıncı Kanto
Cennet | Yedinci Kanto
Cennet | Sekizinci Kanto
Cennet | Dokuzuncu Kanto
Cennet | Onuncu Kanto
Cennet | On Birinci Kanto
Cennet | On İkinci Kanto
Cennet | On Üçüncü Kanto
Cennet | On Dördüncü Kanto
Cennet | On Beşinci Kanto
Cennet | On Altıncı Kanto
Cennet | On Yedinci Kanto
Cennet | On Sekizinci Kanto
Cennet | On Dokuzuncu Kanto
Cennet | Yirminci Kanto
Cennet | Yirmi Birinci Kanto
Cennet | Yirmi İkinci Kanto
Cennet | Yirmi Üçüncü Kanto
Cennet | Yirmi Dördüncü Kanto
Cennet | Yirmi Beşinci Kanto
Cennet | Yirmi Altıncı Kanto
Cennet | Yirmi Yedinci Kanto
Cennet | Yirmi Sekizinci Kanto
Cennet | Yirmi Dokuzuncu Kanto
Cennet | Otuzuncu Kanto
Cennet | Otuz Birinci Kanto
Cennet | Otuz İkinci Kanto
Cennet | Otuz Üçüncü Kanto

Araf | Altıncı Kanto

31 4 0
By ClassicsTR

1 Zar oyunu sona erince

yenilenin içine sıkıntı çöker,
zarlara sarılır yeniden, bilensin diye;

4 herkes yenenin peşinden gider;

kimi önde yürür, kimi onu arkasından çeker,
kimi varlığını yanında belli eder;

7 yenen, durmayıp yürürken herkesi dinler,

elini uzattığı, çekilip gider;
böylece kurtarmış olur kendini.

10 Bu büyük kalabalıkta benim de durumum böyleydi,

bir o yana, bir bu yana bakıyordum,
sözler vererek kendimi kurtarıyordum.

13 Ghino di Tacco'nun hain elinden
ölüm şerbetini içen Arezzo'lu buradaydı,
kaçarken boğulan öteki de vardı.

16 Ellerini uzatmış yalvarıyorlardı,

Federigo Novello ile baba Marzucco'nun
sarsılmazlığını kanıtlayan Pisa'lı.

19 Orso kontunu gördüm, bir de, suçu yüzünden

değil, dediği gibi, kinle haset yüzünden
ruhu bedeninden ayrılan Pier della Broccia'yı;

22 daha yeryüzündeyken,

Brabant'lı kadın bir çaresine bakmalı,
yoksa daha da beter bir sürüye verirler onu.

25 Daha çabuk kutsanmak amacıyla,

kendileri için dualar okunmasını isteyen
bu gölgelerden kurtulunca
28 söze girdim: "Ey ruhumun ışığı,
duaların Tanrı'nın kararını
değiştirmediğini yazıyorsun sen;

31 oysa bu ruhlar dua ediyor;

boşuna mı umut besliyorlar,
yoksa dediğini iyi anlamadım mı ben?"

34 Dedi ki: "Benim yazdığım ortada:
eğer sağlıklı düşünürsen,
bunların umudu da yerinde.

37 Yargının doruğu bel vermez elbette,
çünkü aşk ateşi bir çırpıda
borcunu ödetir buraya gelenlere.

40 Benim o yazıyı yazdığım yerde,

dua kusuru bağışlatmıyordu,
çünkü Tanrı'ya ulaşmıyordu.

43 Bu türden bir kuşkuya düşme,

böyle demedikçe, gerçekle
usun arasında ışık olacak kişi.

46 Belki anlamışsındır: Beatrice bu kişi;

yukarıda onu göreceksin, mutluluklar içinde
gülerken bu dağın tepesinde."

49 Dedim ki: "Usta, daha hızlı gidelim mi,
eskisi gibi yorgun değilim şimdi,
bak uzamaya başladı dağın gölgesi."

52 "Gün ışıdıkça, elimizden geldiğince

yol alacağız" diye yanıt verdi;

"ama durum sandığın gibi değil.

55 Doruğa varmadan önce, yamacın gizlediği,

senin de artık ışıklarını kırmadığın
nesneyi karşında bulacaksın.

58 Bak şurada bir ruh var, tek başına duruyor,

bize doğru bakıyor:
en kısa yolu o gösterecek bize."

61 Ona doğru gittik: ey Lombardiyalı ruh, ne yüce,

ne küçümseyiciydin,
ne ağır, ne saygın bakıyordu gözlerin!

64 Ağzından tek sözcük çıkmıyordu,
dinlenen bir aslan gibi bize bakıyordu,
yaklaşmamıza aldırmıyordu.

67 Vergilius onun yanına gitti,

tırmanması en kolay yolu göstermesini istedi,
ama o sorulana yanıt vermedi,

70 nereden geldiğimizi,

kim olduğumuzu sordu; ustam dedi ki:

"Mantua...", düşüncelere dalmış ruh, bunun üzerine

73 bulunduğu yerden ona doğru yöneldi,

"Ey Mantovalı, Sordello'yum ben" dedi,

"senin oralı!"; sarıldılar birbirlerine.

76 Ey köle İtalya, acılar ülkesi,
fırtınada kaptansız gemi,
taşranın değil, kerhanenin ecesi!

79 O soylu ruh duyar duymaz toprağının adını,

büyük bir aceleyle atıldı
burada, yurttaşının boynuna;

82 oysa, aynı hendeğin, aynı surun kuşattığı

senin halkın şu ara savaşmakta,
kardeş kardeşi boğazlamakta.

85 Ey bahtsız, denizlerini, kıyılarını tara,

bak bakalım bağrında
barış içinde bir yer var mı?

88 Iustinianus'un dizginleri onarması

ne işe yarar, eyer boş olduktan sonra.

Utancın daha az olurdu, dizginler olmasaydı.

91 Ey, Tanrı'nın dediklerini duyması,

bu sözlere uyması,

Caesar'ın atına binmesine izin vermesi

94 gereken insanlar, bakın siz dizginleri

ele aldıktan sonra, artık mahmuzlanmayan
hayvan nasıl da huysuzlaştı.

97 Ey Alman Albert, yüzüstü bıraktın
eyerine binmen gereken hayvanı,
yabanileşti hayvan, başıboş kaldı,

100 yıldızlardan kanının üstüne

duyulmadık, görülmedik, haklı bir karar inse de,
gözü korksa ardılının bile!

103 Açgözlüydünüz baban da, sen de,
uzaklara yöneldiniz,
imparatorluk bahçesini küçümsediniz.

106 Gel de, Montecchi'leri, Cappelletti'leri,
Monaldi'leri, Filippeschi'leri gör, sorumsuz kişi:
kimisi üzgün, kuşkular içinde kimisi!

109 Gel taş yürekli, gel de soylularının
nasıl inlediğini gör, yaralarını sar onların,
Santafior'un nasıl güvencede olduğunu gör!

112 "Sevgili Caesar niye bıraktın beni?"
diye gece gündüz inleyen,
tek başına gözyaşı döken öksüz Roma'yı gör.

115 Gel de insanların nasıl sevgide birleştiğini gör!
Hiçbirimiz acıma uyandırmıyorsa sende,
gel de, kendi ünün seni yerin dibine geçirsin.

118 Ey yüce Jüpiter, sen ki çarmıha gerildin
yeryüzünde bizim için, sormama izin ver,
başka yere mi çevrildi doğrucu gözlerin?

121 Ya da düşüncenin derininde
aklımızın ermediği
bir iyilik mi düşünmektesin?

124 Çünkü İtalya'nın kentleri
zalimlerle doldu, partiye giren
her serseri Marcel kesildi hemen.

127 Ey Floransam benim, konu dışı bu sözleri
üstüne almayıp, sevinebilirsin sen,
çünkü halkın iyi bilir gemisini yürütmeyi.

130 Yürekleri hakbilir birçok kişi,

geç karar verir, yayı acele germeyenler gibi;
oysa adalet ağzından düşmüyor senin halkının.

133 Devlet katında görev istemez çoğu kişi;
ama çağrılmadan çığlıklar atar halkın
"Ben hazırım!" diye.

136 Keyfine bak, her şeyin yerli yerinde,
para sende, barış sende, akıl sende!

Doğru söyleyip söylemediğimi olaylar göstermekte.
139 Eski yasaları koyan, uygarlıklar kuran
Atina ile Lacedemona senin yanında
hiç kalır, çünkü öyle incelikli
142 kararlar alıyorsun ki,
ekimde büktüğün iplik,
ulaşmıyor kasımın ortasına.

145 Kendini bildin bileli

kim bilir kaç kez paranı, yasalarını, yöntemini,
geleneklerini değiştirdin, yapını yeniledin!

148 Anımsıyorsa belleğin, görüyorsa gözlerin,
kuştüyünde bile rahat edemeyen,
oradan oraya dönerek acısıyla pençeleşen
151 bir hasta gibi olduğunu kabul etmelisin.


NOTLAR

4/ Herkes yenenin peşinden gider =kazancından para kopartabilmek için.

8/ Elini uzattığı = para verdiği.

12/ Sözler vererek = kendileri için dua edilmesini sağlama sözü.

14/ Arezzo'lu = yargıç Benincasa da Laterina; bir yakınını ölüm cezasına çarptırdığı Ghino di Tacco tarafından öldürülmüştür; Boccaccio da Ghino Tacco'dan söz eder; Bkz Giovanni Boccaccio, Decameron (Onuncu gün, ikinci öykü) Türkçesi: Rekin Teksoy, Oğlak Yayınları, Birinci Baskı 1996.

15/ Öteki = Guccio dei Tartari; papalık yandaşlarına karşı savaşırken Arno'ya düşerek boğulur.

16/ Federigo Novello = Guido Novello'nun oğlu, Casentino kontu; 1289'da öldürülmüştür.

17/ Pisa'lı = Gano degli Scornigiani; 1287'de öldürülünce, babası Marzucco ölüm haberini soğukkanlılıkla karşılamıştır.

19/ Orso kontu = Orso degli Alberti; yeğeni Alberto tarafından öldürülmüştür.

21/ Pier della Broccia = Fransa kralı Louis XI ile Philippe IIl'ün cerrahı Pierre de la Brosse; Philippe'in ikinci karısı Marie de Brabant'ı, tahtın kendi oğluna kalması için Philippe'in büyük oğlunu öldürtmekle suçlar; Marie de Brabant'ın şikâyeti üzerine, düşmanla işbirliği yaptığı gerekçesiyle 1278'de ölüm cezasına çarptırılır.

23/ Çaresine bakmalı = pişmanlık getirmeli.

28/ Ruhumun ışığı = Vergilius.

30/ Yazıyorsun sen = Vergilius'un Aeneis destanında Sibylla şöyle der: Dualarınla Tanrı'nın kararını değiştireceğini sanma.

34/ Benim yazdığım ortada = Vergilius'un dizesi çok tanrılı dinler dönemine ilişkin olduğundan, bir çelişki söz konusu değildir.

49/ Usta = Vergilius.

50/ Yorgun değilim şimdi = Beatrice'nin adını duyunca Dante'nin yorgunluğu geçmiştir.

57/ Nesneyi = güneşi.

61/ Lombardiyalı ruh = 1273'ten önce öldüğü bilinen, Verona ve Provence saraylarının ünlü saz ozanı Sordello.

72/ Mantua = Mantova; Dante kentin adının Latincesini kullanıyor.

74/ Sordello = Mantova'lı saz şairi ; Verona ve Provence saraylarında yaşamıştır; 1273'ten önce öldüğü sanılıyor

82/ Aynı hendeğin, aynı surun kuşattığı = aynı kentte yaşayan.

88/ Iustinianus'un dizginleri onarması = lustinianus devleti yeniden düzenleyip, yasaları bir araya getirerek devleti (dizginleri) onarmış, İtalya'nın birleşmesi için gerekli koşulları hazırlamış, ama çabası sonuç vermemişti.

89/ Eyer boş olduktan sonra = güçlü bir hükümet olmazsa.

93/ Casear'ın atına binmesine izin vermesi = imparatorun görevini yapmasına izin vermesi.

96/ Huysuzlaştı = Kilisenin İtalya'yı iyi yönetemediği vurgulanıyor.

97/ Alman Albert = 1298 ile 1308 arasında imparatorluk yapan Habsburg hanedanından Albert; Kutsal Roma İmparatorluğunun kuzey bölgesiyle ilgilenmiş İtalya'ya adım bile atmamıştır.

101/ Bir karar = bir ceza.

103/ Baban = Habsburg hanedanından Rudolph.

105/ imparatorduk bahçesi = İtalya.

106/ Montecchi'ler, Cappelletti'ler = birbirine düşman Verona'lı iki aile.

107/ Monaldi'ler, Filippeschi'ler = birbirine düşman Orvieto'lu iki aile.

111/ Nasıl güvencede olduğunu gör= Dante alaycı bir dille Santafior kontlarının topraklarını Siena'lılara bırakmak zorunda kaldıklarını vurguluyor.

112/ Caesar = imparator.

118/ Ey yüce Jüpiter = Tanrı.

126/ Marcel = Claudius Marcellus; herkes politikacı kesildi.

132/ Adalet ağzından düşmüyor senin halkının = Floransalılar durmadan adaletten söz ederler ama uygulamazlar.

140/ Lacedemona = Sparta.

Continue Reading

You'll Also Like

905 48 9
"Ama benim sana sormam gereken bir soru var." "Evet," diye fısıldadı Jennie. "Evet demeden önce soruyu duyman lazım." •
4.2K 325 14
this love can back to me
1.4M 67.3K 92
Bu kitapla bambaşka bir töre hikayesi okuyacaksınız. Bol kahkahalı kimi zaman gözyaşları içinde kimi zaman da öfkeleneceksiniz. Ama bir karakter var...
22.1K 9.3K 41
Saniyeler kovalarken kollarımdan ayrılışının , tek şahidi zamandı ... {Sarawat} Üniversite hayali olan bir genç...