KAVGALIM

Por khaleessiiii

6.6M 348K 304K

[TAMAMLANDI] Bir yumruk, iki öpücük... •+18'dir, argo, fantazi, rahatsız edici içerikler mevcuttur.• Más

TANITIM
DEPO
DÜŞMAN ZEVKİ
GÜVEN
DÜZENLİ MANİTA
DELİ
AZGIN AYDIN
ORTAKLAŞA İŞ
MEKAN
EV
KISKANÇ AYI
İŞ BİRLİĞİ
DEHŞET
KEDİ
KEDİNİN KISKANÇLIĞI
SAPIK AYDIN
GÜZEL
TEKLİF
MAÇ
BEKLENMEDİK
RAKI
MAVİŞ
KAHRAMAN AYDIN
DÜĞÜN
AZGIN KEDİ
EMANET
KİMSESİZ
BABA
KEDİ ÖZLEMİ
GİZLİ
GERÇEK
AFFET
MAVİLER
SİNİR
ŞANS
ANLAŞMA
KENAN
GELMEZSEN GELME
KIRILMIŞ ADAM
DERİN SIZI
İÇİNDE Kİ YARA
EV HALİ
İSTEME
BEYAZ KEDİ
TATLI
TAKIM
RAHATLIK
NOKTA
ÖFKE
GÖZYAŞI
YANDIK
HIRÇIN MAVİLER
ORUÇLU AYDIN
TAHRİK VAR
YOĞUN SEVGİ
HAFTALARIN AÇLIĞI
MEDENİ İNSANLAR
MAHALLE DÜĞÜNÜ
GARİP
MERT
CİNNET
SAATLER
DELİ
UYKU
MANYAK
HASTA
ÖĞRETMEN HANIM
İLGİ
GÜNLÜK RUTİN
LİSE
KEDİNİN SİNİRİ
SARHOŞ
SONUMUZ
KAYBETMEK
AŞK
GÜZELLİK
YENİ EV
BAR
KAR
KEDİYE DÖNÜŞ
KALDIRMA KUVVETİ
TATİL
SON...
KAVGALIM 2
İLK SEVİŞME
MART AYI

MAVİ YAŞLAR

49.6K 3.4K 4.4K
Por khaleessiiii

"Çay yapıyorum, istiyor musun gülüm?" dedi Aydın kendisine bir çay doldururken.

"Yok, canım istemiyor." dediğinde Aydın soluğunu dışarı verip, çayını doldurduktan sonra çaydanlığı geri ocağın üzerine bıraktı.

İki tane şeker atıp karıştırarak koltukta oturmuş televizyona gözü dalmış eşinin yanına ilerledi. Eve geldiklerinden beri normal bir şekilde durmaya çalışıyordu ama kendini sıktığını biliyordu.

Mavişine bakıp koltuğa oturduğunda, dudaklarının yine kendisinden habersiz büzüldüğünü gördü. Çayından bir yudum aldı ve ardından kenara bıraktı.

"Bir dizi vardı, onu izleyelim mi bebeğim?" diye sorduğunda Özgür omuz silkti.

"Bugün günü değil galiba..."

"O zaman başka bir şeye bakarız, buluruz bir şeyler." dedi ve kumandaya uzandı. Kanalları değiştirirken Özgür'e baktı ama hiçbir tepki vermiyordu. Aydın'ın kalbi acıyordu onu böyle gördükçe.

"Gözün doldu Özgür." dediğinde mavi gözlü adam irkilip eşine döndü. İlk anlayamasada ardından kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Yoo hayır, niye dolsun." dedi yutkunup alt dudağının içini kemirirken. Aydın gözlerinin içine baktı.

"Özgür ağlıyor musun?" diye sorduğunda Özgür'ün kaşları daha çok çatıldı.

"Hayır Aydın, ağlamıyorum."

"Ağlayacaksın." dedi, kedisinin içini dönmesini istiyordu. Özgür'ün yeniden gözleri doldu.

"Ağlamayacağım." dedi sesi kısılıp yükselirken, sesi titremişti. Aydın onu kendine çekti.

"Sıkma kendini kurban olduğum." dediğinde Özgür bir anda sımsıkı sarıldı kendisine, kafasını boynunun arasına sıkıştırırken burnunu çekti.

Onun duygusal yönünün ağır bastığını biliyordu. Aydın ağlamadığı için eğer şimdi ağlarsa kendini kötü hissedecekti. Bunu anlamıştı Aydın. Eve geldiklerinden beri kendini sıkıp normal davranmaya çalışıyordu.

Özgür'ün bedeni titrerken, Aydın bacağından tutup onu tamamen kucağına aldı. Özgür sıkı sıkı sarılırken burnunu çekti, Aydın belki yaşananlara değilde kendisinden çok sevdiği bu adamın böyle üzülmesine ağlayabilirdi.

"Canımın içi." dedi ve boynuna bir öpücük kondurdu. Özgür gömleğini sıkı sıkı avuçlamıştı. O kadar sıkı sarılıyorlardı ki tek bir vücut gibi duruyorlardı.

"Sen niye ağlamıyorsun?" diye sordu çocuksu sesiyle Özgür. Aydın omuz silkti.

"Sen yanımdasın, ağlamam için bir sebep yok." dediğinde Özgür saniyeler sonra kendini geri çekti. Aydın onun yüzüne baktı kafasını biraz geriye atarken.

"Ben kendim için ağlamıyorum..." dedi Özgür. Ardından gözleri yeniden doldu. "Sen o insanlarla öyle yakındınki... Zoruma gitti işte.."

Aydın güzel eşinin yanağındaki yaşları silerken, gözleri yüzünün her köşesinde geziyordu. Ardından yanağından tutup, dudağının kenarından öptü. Geri çekildiğinde Özgür aynı masum ifadeyle kendine bakıyordu.

"Önemi yok, dediğim gibi sen yanımda ol hiçbirinin önemi yok." dedi Aydın derin bir şekilde bakarken. Özgür uzanıp dudağına sıkı bir öpücük kondurdu.

"Bundan sonra bir saniye bile yanından ayrılmayacağım." dedi ve ardından gülümsedi. "Tuvalette bile."

"Bana uyar." dedi gülerek ve kedisinin boynuna bir öpücük kondurdu. Yetmeyince bir daha öptü.

"Bende her zaman senin yanında olacağım, ölene kadar."

Özgür boynuna sarılıp bir süre öylece durdu. Aydın kucağındaki kedinin verdiği huzur ile gözlerini kapattı. Ama ardından bir gürültü ile camın kırılma sesi geldiğinde korkuyla Özgür'ü korumak için kafasından tutup, bedenini biraz kaldırdı.

"Ne oluyor amına koyayım!" diye bağırdı kendi kendine. Bir daha taş gelmezken, dışarıdan gelen kalabalık sesle kaşları çatıldı. Gerçekten bu kadar mı gözleri dönmüştü?

Özgür kendini saran kollardan ayrıldığında, Aydın sinirle ayağa kalktı. Televizyonun altındaki çekmeceye doğru ilerleyip açtı ve silahını çıkardı.

"Sikerler artık." dedi silahı çekerken. Özgür anında ayağa kalkıp durdurmak için bir hareket yaptığında Aydın onu es geçip kapıya ulaştı.

Kapıyı açtığında mahallenin birkaç gencinin durduğunu görünce kaşları çatıldı. Muhtemelen kendilerince görev edinmişlerdi. Aydın dişlerini sıkarak üzerlerine doğru yürüdü.

"Gelin." dedi, acayip sinirli bir tonda. Kalabalıktaki delikanlılık yapan gençler sinirli ve silahlı bir Aydın'ı gördüklerinde geri bastılar.

Özgür hemen arkasında çıkıp, onun yanına geçti. Durdurmayacaktı artık. Gençler birkaç hakaret sözcüğü sıralarken, geri geri yürümeye başlamışlardı.

"E hadi amına koyim." dedi Aydın sinirle.

Birkaç kişi daha kenardan çıkınca, kaçmaya çalışanlar onlardan cesaret alıp durdular. Ama o sırada ateş edilen bir silah sesi duyuldu. Özgür anında Aydın'ın yanına gidip onu kendine çekerken, kimin ateş ettiğini görmemişti.

"Dağılın lan!" Cihan'ın sesi duyulduğunda, bütün gözler eli yukarıda, havaya ateş açmış Cihan'a bakıyordu.

Aydın silahlı eliyle Özgür'ün kolundan tutup refleks ile arkasına alırken, Cihan'a afallayarak baktı. Cihan onlara bakmıyor, kendini bir şey sanan gençlere bakıyordu.

"Siktirin gidin ulan!" diye bağırdı, Cihan'ın iki adamı tam onlara doğru iki adım atmıştı ki gençler geri geri hızla yürüyerek gözden kayboldular.

Sokak lambasının altında öylece kalırken, Özgür kendini sıkı sıkı tutan sevdiğinden kendini hafifçe çekti ve yanına geçti. Aydın hâlâ kardeşine bakıyordu. Cihan giden çocuklara bakıp, ardından Aydın'a döndü. Gözleri birleşince, bakışlarıda yumuşamıştı. Elindeki silahı indirirken, yanlarına yürümeye başladı.

Adamlar geride kalırken, Cihan yavaş adımlarla yanlarına ilerledi. Özgür memnuniyetle Cihan'a bakıyordu. İki kardeşin böyle olduğunu görmek, onu mutlu ediyordu. Cihan tam önlerinde durduğunda, Aydın gözlerinin içine baktı.

"Siz onlara aldırmayın... Akşam kahvehanede dinciler bir konuşma yapmış. Onlarca kendince sizi bu mahalleden kovmayı görev edinmişler." dediğinde Aydın sinirle gülümsedi. Silahıyla çenesini kaşırken, Özgür'e döndü.

"Dünkü boklara bak sen ya." dedi dişlerini sıkıp. Ardından Cihan'a döndü.

Gülüşü yavaşça solarken, boğazını temizledi. Silahını beline koyup kafasını salladı.

"Eyvallah..." dediğinde Cihan hafifçe gülümsedi. Ardından yine bir sessizlik çöktü. Aydın açık olan kapıya baktı ve yeniden Cihan'a döndü.

"Gel, bir çayımı iç." dediğinde Cihan'ın gözündeki parıltıyı gördü.

"Olur." dedi ama sevincini fark etmişti Aydın.

Bakışlarını Özgür'e çevirdiğinde onun gülümsediğini görünce, Aydın'da hafifçe gülümsedi. Üçü birlikte içeri girdiklerinde, Cihan'ın adamları kapının önünde beklediler.

Aydın kapıyı kapatıp bir parçası kırılmış olan cama bakıp bir küfür savurdu. Özgür koltuklara geçerken, Cihan'da misafir çocuğu gibi onu takip etti. Aydın şimdilik kırık camı siktir edip mutfağa yöneldi.

"Demli mi olsun açık mı?" diye seslendi içeriye doğru. Cihan eve göz gezdiriyordu o sırada.

"Demli olsun abi." dediğinde Aydın mutfakta, kendisi salonda birkaç saniye donup kaldı. Aydın hafifçe sırıttığında, Özgür'de gülümsedi.

"Aydın, bana da koy." dediğinde Cihan ile göz göze gelince "Çay." diye ekledi.

Aydın az önceki gerginliği üzerinden atarken, bunada çaktırmadan gülmeye devam etti. Gülüşünü silip iki bardağı salonda oturan ikiliye götürdü. Cihan abisi tam önüne getirmişken hafifçe bedenini kaldırıp elinden aldı.

Diğer çayıda Özgür'e verdiğinde oturup hafif ılımış çay bardağını eline aldı. Cihan çaydan bir yudum alıp kenara bıraktı. Bir süre sessizlik oldu, Aydın aklına gelen şeyle rahatsızca yerinden kıpırdandı ve gözlerini çay bardağına dikerek konuştu.

"Baban biliyor mu?" dedi Cihan'a. Umursamaz bir şekilde söylesede Özgür onun rahatsız olduğunu anlamıştı.

"Biliyor.." dedi Cihan. "Beni o gönderdi. Bu mahallelinin kafası iyi değil, adamlarla git bir bak diyerek."

Aydın afallayarak kafasını kaldırıp kardeşine baktı. Böyle bir şeyi beklemiyordu. Cihan ona hafifçe gülümseyince, bir kaç saniye daha baktı ama ardından kafasını yere eğdi.

Özgür onun bu çocuksu, mutlu oluşuna gülümseyerek baktı. Kendisi küçüklüğünden beri bir aileyle büyümüştü, ama Aydın'ın ailesi bu mahalleydi.

Aydın küçükken analığı çalışmaya gidince, mahalledeki her teyze kendi evladıymış gibi eve çağırır yemeğini yiyip gönderirdi. Bu yüzden bu mahalle onun için bir başka anlamdaydı. Özgür'de bunu bildiği için, şimdi ona böyle davranmalarına katlanamıyordu.

Seguir leyendo

También te gustarán

1.7M 100K 61
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.
4.8M 224K 51
[TAMAMLANDI] +30 yaş üstü. BDSM, Fantazi dolu bir kitaptır. Etkilenecekler lütfen, yalvarırım okumayın. O sert, disiplinli bir komutan. Ama Er Kuze...
134K 10.2K 19
Okula yeni gelen Taehyung, Jungkook'un yaşamını yönlendiren başkişi olur. Demian adlı kitaptan esinlenmiştir.
6.8K 3.2K 27
"Kalbim bir katilin elindeymiş gibi hızla çarpıyor, düşüncelerim ağır geliyordu... Artık geçtiğim yolların arkamdan yavaşça silikleştiğine, yok olduğ...