Herdem!

Autorstwa AsiRuh11

70.9K 3.8K 783

Gözün kör olur aşktan sevgiden derler ya benimki'de kör olmuş gözümün önünde ki kötülüğü görememiş kendimi ka... Więcej

🌙Herdem Giriş🌙
🌙Herdem 1 Bölüm🌙
🌙Herdem 2 Bölüm🌙
🌙Herdem 3 Bölüm🌙
🌙Herdem 5 Bölüm🌙
🌙Herdem 6 Bölüm🌙
🌙Herdem 7 Bölüm🌙
🌙Herdem 8 Bölüm🌙
🌙Herdem 9 Bölüm🌙
🌙Herdem 10 Bölüm🌙
🌙Herdem 11 Bölüm🌙
🌙Herdem 12 Bölüm🌙
🌙Herdem 13 Bölüm🌙
🌙Herdem 14 Bölüm🌙
🌙Herdem 15 Bölüm🌙
🌙Herdem 16 Bölüm🌙
🌙Herdem 17 Bölüm🌙
🌙Herdem 18 Bölüm🌙
🌙Herdem 19 Bölüm🌙
🌙Herdem 20 Bölüm 🌙
🌙Herdem 21 Bölüm🌙
🌙Herdem 22 Bölüm 🌙
🌙Herdem 23 Bölüm🌙
🌙Herdem 24 Bölüm🌙
🌙Herdem 25 Bölüm 🌙
🌙Herdem 26 Bölüm🌙
🌙 Herdem 27 Bölüm 🌙
🌙 Herdem 28 Bölüm 🌙

🌙Herdem 4 Bölüm🌙

3.6K 221 53
Autorstwa AsiRuh11

Bilmezdi insanlar senin ne denli yaralı olduğunu ruhunun, usul usul karanlığına karıştığını hayattan daha ne gibi kazık yerim diye düşünürken beterin beteri sen henüz gülmeden, kırılan kalbin pamuklara sarılmadan karşına çıkıyordu.

Titreyen ellerine mani olamıyordu. Resmen hain olmakla suçlanıyordu, yeşil içinde ormanı gizleyen gözler o kadar anlamsız ve boş bakıyordu ki kaçmak gitmek istedi.

Ama Elif suçlu değildi neden kaçıp kendini suçlu konumuna düşürüp hepten kötü olacaktı.

Başını yukarı kaldırdı düşen omuzları tekrar dik konumunu aldı.

Halil arada inliyor hain diye söyleniyordu. Alparslan ne yapacağını şaşırmıştı. Bilal neredeydi peki bunuda öğrenecekti.

Halili koltuğa atıp yerde ki CD alıp arka cebine sıkıştırdı. Elif'in kolundan tutup peşi sıra sürüklemeye başladı.

Daha yeni iyileşen ayağıyla koşar adım Arslan denen adamın peşinden sürüklenirken acıyla bağırdı.

Çok kısa bir an başını Elife çevirip baktı. Kızın yüzünden okunan acı dolu ifadeye yumuşak istesede Halilin hain Elif sözü aklına gelince eski ketum halini geri aldı.

Evin en alt katına inerken duvarda bulunan ışık düğmesine basıp açtı. Ortamı sadece sarı ışık hüzmesi aydınlatıyordu.

Elif sesinin nereye kaybolduğunu merak ediyordu. Neden bu adama karşı gelmiyordu.

Son basamağı inmiş simsiyah kapıyla karşı karşıya gelmişti.

Alparslan sakince düşünse asıl suçlunun kolunu tuttuğu kadın değilde, çok daha yakınında olduğunu tahmin edebilirdi.

"Bırak beni Arslan hain değilim ben" Elif sonunda konuşabilmişti.

Elif'in kısık sesini zor duyan Alparslanın ağzından hah sesi çıkarken gözlerini kısıp Elife doğru eğildi.

Kızın boyu 1.65 falan vardı kendi boyu ise 1.90ndı arada ki boy farkı epey yüksekti.

"Neden titriyorsun o zaman Elif söylesene Faruk veya Emir hangisinin sevgilisi yada yatak arkadaşı oluyorsun" yanağında patlayan tokatla başı yana savrulurken Elif'in sesi ağlamaklı çıkmıştı.

"Sen ne hadle benimle bu şekilde konuşuyorsun sana mı kaldı benim namusum" sinirden en çokta hayalkırıklığından dolayı gözlerine yaş dolmuştu.

Daha ağzını açar açmaz pişman olan Alparslan Elif'i açtığı kapıdan içeri doğru fırlattı.

"Bilali bulup olanları öğrenene kadar burada kalacaksın" demişti.

Elif sertçe düştüğü yerden kalkmaya çalışırken acıyan ve ağrıyan bedeniyle durmak zorunda kaldı.

Arslan çıkıp gitmeden son sözünü söylemek istedi.

"Pişman olacaksın lanet olası pişman dikkat et çakallara yem olma" gözleri acıdan kapanmaya başlayan Elif'i karanlık kendine çekmişti.

Alparslan çıkıp giderken cebinden telefonu çıkartıp Bilali aramaya koyuldu.

Bir iki üç dört arka arkaya çalmasına rağmen açılmayan telefonla küfür edip duvara doğru savurdu.

Yere düşen telefonun ekranı çatlarken hızla salona geçmiş Halili yarı uyur halde bulmuştu.

"Halil uyan" abi bildiği adamın sesiyle kara gözlerini açan Halil Alparslan abisine baktı.

"Anlat herşeyi nasıl yakalandınız lan tam iki yıldır Emirin yanında korumalık yapıyordunuz neden şimdi" aklını kurcalayan bir yığın soru vicdanını rahatsız eden Elif'in varlığı!

"Aramızda hain köstebek var abi eve girerken görmüşler bizi Emir itine yetiştirmiş ondan önce odasından kamera kayıtlarını alacaktık Faruk piçine yakalandık" dedi o piç Faruk resmen suç üstü basmıştı.

"Ne kasası lan neden bundan haberim yok benim size benden haber bekleyin demedim mi?" Boğazı bağırdığı için sızlasada aldırmadı.

"Bilal abi tutturdu Elif'in kaçarken ki görüntülerini bulacağım neler olduğunu öğrenelim diye" aptal herif!

"Nerde Bilal" şimdi daha sakindi.

"İzimizi kaybettirelim diye farklı yönlere kaçtık." Hala daha Elif'in hain oluşunu aklı almıyordu.

"Peki Elif neden ona hain dedin" asıl merak ettiği buydu.

Yutkunan Halil bakışlarını kaçırdı.

"Kasadan Elif diye yazan CD aldık ve izledik abi izlesen iyi olur" demişti.

Alparslan saçlarını karıştırıp çalışma odasına geçti.

Halil abisinin arkasından bakarken ofladı. Hayatları normal değildi ki insanlar normal olsundu.

Bilal ikizi ne yapıyordu acaba umuyordu çabuk gelsindi.

Alparslan diz üstü bilgisayarının ekranını açıp CD yerleşti. Elif yazan videonun üstüne tıklayıp açılmasını sabırsızlıkla beklemeye başladı.

Altın sarısı saçlar bal rengi hareler biçimli ince kalın arası vişne rengi dudaklar ve küçücük burun asıl dikkatini çeken şey genç kızın baygın bakışları oldu.

Ekrana giren ikinci şahıs ise Emir denen piçti.

Odayı saran iğrenç kahkaha sesleri midesini yokluyordu. Sanki Elif kendinde değil gibiydi.

Ve gördükleriyle öfke kanında kol gezerken, yumruk yaptığı elini masaya geçirdi.

Çünkü Elif ve Emir kucak kucağa dans ediyor. Emirin elleri genç kadının bedeninin her yerinde geziyordu.

Taki Elif dans pistinden çıkıp bar taburesine oturana kadar.

Emir keyifle genç kadının yamacına geçip saçlarına elini atmış o iğrenç sesiyle konuşmaya sesini kıza duyurmaya çalışmıştı.

Asıl tuhaf olan ise barda kimsenin olmamasıydı.

Orada sadece üç kişi vardı Elif Emir ve videoyu çeken kendini gizleyen asalak!

"Elifim iki hafta sonra tam planladığımız gibi kendini Alparslan denen adamın arabasının önüne atacaksın," diyip genç kızın dudağının kenarından öptü.

Vücudundan irkildiğini anlayan Alparslan izlemeye devam etti.

Genç kızın yayvanca konuşması bile ona içirdikleri şeyin ne olduğunu anlamasına yetti.

Bu adamlar ya aptaldı yada Alparslanı bu tuzağa düşecek kadar salak sanıyorlardı.

Ne olduysa o an oldu düşündüklerinin tersini çıkaran şey Elif'in Emir denen adama sarılıp dedikleri!

"Elbette hazırım sen Faruku hallet o gece gerisi bende aşkım" aslında Elif kendinde değildi.

Emir Elif'i o gün bara çağırmış bir hassa içtiği meyve suyuna akıl karıştırıcı damla ilaçtan vermişti.

Etkisi geçse bile hatırlaması mümkün olamazdı.

Daha fazlasını izlemeye dayanamayan Alparslan bilgisayar kapağını sertçe kapattı.

Bir tarafı inanma hepsi oyun derken diğer yanı cezasını kes diyordu.

Mantıklı tarafını dinlerse Elif ona göre daha suçsuzdu. Çünkü Emirin yani üvey kuzeninin ne boklar yediğini en iyi o kendi bilirdi.

Emir insanları zehirleyen bu uğurda babasını bile gözden çıkaran picin tekiydi.

Kim bilir Elife ne içirdide bu sözleri söyler hale getirdi kadını.

Dikkatle odadan çıkıp aşağı inerken, evin kapısı ikinci defa açıldı. Bilal yorgunlukla kendini yere atarken abisinin zehir yeşili gözlerine bakıp konuştu.

"Elif suçsuz abi eminim ben" Halil suçlu derken Bilal suçsuz diyordu.

"Kime inanayım lan ben sana mı ikizine mi yoksa gördüklerime mi" haklıydı

Bilal kaşlarını ilk defa abisine nazaran çattı.

"Sikeyim ikizimi o gerzek ne anlar" tam o anda Halil salondan lafa atladı.

"Senin aklına çomak sokayım Bilal" acılarına rağmen atışan iki kardeşe göz atan Alparslan aşağı katı inmeye Elif'i ordan çıkarıp adam akıllı konuşmaya karar verdi.

Ve ona kimliğini diyecekti ki söylesin anlatsın!

Bodrum kat odasının kapısını dikkatle açarken, Elif'in sarsılan bedenini görür görmez kendine küfürler yağdırdı.

Genç kızı kucağına alıp koşarak evden çıktı.

Arkasında şaşkın iki kardeş bırakarak, Bilal ve Halilde peşi sıra giderken Bilal Halilin olmayan kafasına vurdu.

"Ne işi var lan Elif'in o bodrum da ha ne işi var" yüksek sesle konuşan Bilal abisine yetişmeden uçarak gitmesine baktı.

"Ben hainin o olduğunu düşündüm nerden bileyim abimin Elif'i oraya kapatacağını" sıkıntıyla nefes aldı.

"Dua et lan dua kıza bir şey olmasın"

Çünkü siyah odada farklı farklı üç adet zehirli yılan vardı. İkisi kapalı olsada maviş salıktı.

Alparslan vicdan azabıyla kıvranırken kızın bilek kısmında diş izi vardı...

Buna sebebse kendisi olmuştu.

Lanet olası hayvanların varlığını unutmuştu...

Bölüm Sonu...


Czytaj Dalej

To Też Polubisz

47.1K 1.9K 25
Süreyya, bu sevdanın imkansızlığının farkındaydı. Onun kalbi nasıl Aslan'a aitse, Aslan'ın kalbi bir başkasına aitti ve bu sevda yükü her yükten daha...
929K 51.5K 40
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
6.8M 240K 49
Ellerini yavaş ve sakince belime yerleştirdi. Vücudumdaki hissettiğim titreme nasıl bir tehlikede olduğumun habercisiydi. Kulağıma eğildi nefesi ci...
3.9M 242K 81
* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. Siz: Çok komik olmaz mıydı? ÜSĞĞDDĞSPDĞPF...