KAVGALIM

Av khaleessiiii

6.6M 348K 304K

[TAMAMLANDI] Bir yumruk, iki öpücük... •+18'dir, argo, fantazi, rahatsız edici içerikler mevcuttur.• Mer

TANITIM
DEPO
DÜŞMAN ZEVKİ
GÜVEN
DÜZENLİ MANİTA
DELİ
AZGIN AYDIN
ORTAKLAŞA İŞ
MEKAN
EV
KISKANÇ AYI
İŞ BİRLİĞİ
DEHŞET
KEDİ
KEDİNİN KISKANÇLIĞI
SAPIK AYDIN
GÜZEL
TEKLİF
MAÇ
BEKLENMEDİK
RAKI
MAVİŞ
KAHRAMAN AYDIN
DÜĞÜN
AZGIN KEDİ
EMANET
KİMSESİZ
BABA
KEDİ ÖZLEMİ
GİZLİ
GERÇEK
AFFET
MAVİLER
SİNİR
ŞANS
ANLAŞMA
KENAN
GELMEZSEN GELME
KIRILMIŞ ADAM
DERİN SIZI
İÇİNDE Kİ YARA
EV HALİ
İSTEME
BEYAZ KEDİ
TATLI
TAKIM
RAHATLIK
NOKTA
ÖFKE
GÖZYAŞI
YANDIK
HIRÇIN MAVİLER
ORUÇLU AYDIN
TAHRİK VAR
HAFTALARIN AÇLIĞI
MEDENİ İNSANLAR
MAHALLE DÜĞÜNÜ
GARİP
MERT
CİNNET
SAATLER
DELİ
UYKU
MANYAK
HASTA
ÖĞRETMEN HANIM
İLGİ
GÜNLÜK RUTİN
LİSE
KEDİNİN SİNİRİ
SARHOŞ
SONUMUZ
MAVİ YAŞLAR
KAYBETMEK
AŞK
GÜZELLİK
YENİ EV
BAR
KAR
KEDİYE DÖNÜŞ
KALDIRMA KUVVETİ
TATİL
SON...
KAVGALIM 2
İLK SEVİŞME
MART AYI

YOĞUN SEVGİ

68.1K 3.7K 4.9K
Av khaleessiiii

"Abi.." diye seslendi Müge. Özgür mutfakta kendisine çay doldururken ona çevirdi gözlerini.

"Söyle güzelim." dedi ve çayı doldurup çaydanlığı geri ocağa bıraktı.

"Biliyorum geçen gün para verdin ama, çeyiz falan işleri olunca yetmedi.  Bugün de Selin ile geri kalan şeyler için dışarı çıkacağız da.." dedi mahçup sesiyle. Özgür daha o konuşurken kafasını salladı.

"Tamam yavrum, git benim kartımı al."

"Teşekkür ederim abi." dedi ve hızla yaklaşıp boynuna sarıldı. Özgür tek kolunu kızın zarif beline sararken, gülümsedi.

"Teşekkür etmene gerek yok. Benim param, senin paran." dediğinde Müge sıcak bir şekilde gülümseyip kendini geri çekti.

O yukarı doğru kartı almaya çıkarken, Özgür çay bardağı ile salona geçti. Yerine yerleşip bilgisayarı kucağına aldığında, kardeşi birkaç dakika sonra ayağında ki topuklular ile oldukça ses çıkararak aşağı indi.

"Ben çıkıyorum abi." dediğinde Özgür kafasını salladı ve önüne döndü. Ama ardından yeniden çevirdi kafasını. Müge kapıyı açmıştı o sırada.

"Eğer Aydın kahvehaneyse bana mesaj atsana, sabahtan beri ortalıkta yok pezevenk." dedi Özgür. Müge birkaç saniye yüzüne bakıp, ardından kafasını salladı.

"Tamam abi, görüşürüz." dedi ve çantasını elinde tutarken kendini dışarı atıp kapıyı kapattı.

Özgür bilgisayar ekranına geri dönerken, çayından bir yudum aldı. Aydın ile beraber sabah evden çıkmışlardı, ama daha sonra bir işinin olduğunu söyleyip gitmişti. Kendisi de buraya birkaç parça eşyasını eve götürmek için gelmişti. Aslında Müge'yi yalnız bırak istemiyordu ama zaten onun arkadaşları hiç evi boş bırakmadığı için kendisine de çok ihtiyaç olmuyordu.

Evlenince bu evi onlara verecekti, kendisi de Aydın ile yaşayacaktı. Zaten yaşıyordu ama bu sefer komple yerleşecekti. Buranın anahtarını da Uygar'a verecekti.

Elini klavyede gezdirirken, satışta ki arabalara baktı. Uzun bir süre sitede oyalanırken, arada bir telefonuna bakıyordu. Karanlık çökmek üzereydi ama Aydın hâlâ gelmemişti.

Tam eline telefonu almıştı ki, zil çaldı. Kafasını kapıya çevrip, kucağında ki bilgisayarı koltuğa bırakıp ayağa kalktı. Eşofmanını yukarı çekerken, yavaş adımlarla kapıya doğru yürüdü. Kapıyı açtığında Aydın kapıya yaslanmış tesbihini çeviriyordu.

"Ne yapıyorsun götünü yediğim." dedi yavşak bir tavırla. Özgür kaşlarını çattı.

"Neredesin lan sen saatlerdir?"

"Karıya gittim." dedi Aydın alayla. Özgür elini kaldırıp kafasına bir tane vurdu.

"Ölüm orucu mu tutmak istiyorsun?" dedi sinirle, Aydın gülerek geri çekildi.

"Ölürüm ben sana." dedi ve ardından tesbihini çevirdi. "Zilli hazırlan da bir yemek yiyelim."

"Valla mı lan?" dedi heyecanla, Aydın kedisinin bu heyecanına kaşlarını çattı.

"Niye bu kadar heyecanlandın lan?"

"Acıktım, bende ne yesem diye düşünüyordum. İyi oldu.." dedi ve kapının önünde konuştuklarının farkına varıp içeri doğru adımladı.

"Git üzerini giyin." dediğinde Özgür uslu bir şekilde kafasını salladı.

"Metin abinin yerine gidiyoruz değil mi?" dedi merdivenlerden yukarı çıkarken, Aydın kapıyı kapattı.

"Yok, bu sefer başka yerde yiyelim." Özgür merdivendeyken durup Aydın'a bir bakış attı. Gömlek ve pantolon giyinmişti, onun deyişi ile jilet gibi olmuştu. Kafasını sallayıp yukarı çıktı.

Odasına gidip üzerindekileri çıkardı. Mavi bir gömlek, pantolon giyinip parfümünden sıkıp saçlarını düzeltti ve aşağı indi. Aydın o sırada koltukta rahat bir tavırla oturmuş televizyon kanallarını karıştırıyordu.

"Hazırım aşkım." dedi Özgür. Daha sonra uzun süredir bir sevgi sözcüğü kullandığını fark etti. Aydın anında kendine döndü.

"Senin aşkım diyen o ağzını ısırırım zilli." dedi heyecanla. Özgür gülümserken, hadi anlamında bir kafa işareti yaptı. Aydın televizyonu kapatıp ayağa kalktı ve Özgür'ü baştan aşağı süzdü.

"Özgür yemin ederim seni görünce böyle kafamdan aşağı kaynar sular dökülüyor gibi hissediyorum, sen nasıl güzelsin be..." dedi tesbihini sallayıp yanına gelirken. Özgür yıllar geçse de gelen her iltifatta kalbinin hızlanacağını biliyordu. Hiçbir zaman alışmayacaktı iltifatlara.

"Eyvallah koçum." dediğinde karşısında ki adam gülümsedi. Ve uzanıp yanağından bir makas aldı. Fazla sıkıp bırakınca Özgür kaşlarını çatıp ona bir tane vurdu ama Aydın hemen kapıyı açıp kahkaha atarak dışarı fırladı.

Özgür elini yanağına koyup acısını almaya çalıştı, daha sonra kapıyı kapatıp yürümeye başladı. Aydın o sırada arabayı çalıştırmıştı. Arabaya binip yerinde yayıldı.

Aydın radyodan bir şarkı açıp eşlik etmeye başladı. Yine Özgür'ün mavilerine seranat yapıyordu. Özgür sigarasını içiyordu, ve artık gülümsemekten çenesi ağrımaya başlamıştı.

Bir yirmi dakika sonra sahil kenarında bir restoranta gelmişlerdi. Çok lüks değildi, tam sevdikleri kıvamda bir ortamdı. Özgür arabadan dışarı çıktığında gömleğini düzeltip etrafına bakındı, karanlık çökmüştü ama ay o kadar güzel parlıyordu ki her tarafı aydınlatıyordu. O sırada Aydın tesbihini sallayarak yanına geldi.

"Yürü zilli." dedi elini beline koyup. Özgür bakışlarını ona çevirdi.

"Aydın millet anlayacak, elini belimden usulca çek." dediğinde Aydın sırıttı. Bel kıvrımında ki eti sıkıştırıp elini çekti. Özgür acıyla yüzünü buruşturdu.

"Ya hayvan canım yanıyor canım." dedi isyan eden bir tonda. Aydın dişlerini sıktı.

"Canına kurban canına, yürü lan." dedi dişlerini sıkıp.

Özgür bakışlarını ona çevirip ardından yürümeye başladı. Aydın ile beraber sahil kenarında ki bir masaya karşılıklı oturdular. Rüzgar hafif hafif eserken, Özgür aşırı huzurlu hissetmişti kendini.

"Ne yersin?" diye sordu Aydın, dudaklarını büküp omuz silkti.

"Bilmiyorum, sen ne yersen bana da söyle."

"Çok güzel et sote yapıyor burası, bir de yanına rakı falan içeriz." dediğinde Özgür kafasını olumlu anlamda salladı.

"Tamam, ama acele söyle acıktım."

Aydın kafasını sallayıp elini havaya kaldırdı ve garsonu çağırdı. Siparişleri verdikten sonra bir süre yarın ki maç hakkında konuştular. Aydın tam sinirlenip küfür edeceği sırada garson geldi ve masayı donattı.

Çok acıktığı için direkt yemeğe gömüldü. Aydın yemeyi bırakıp onu izlemeye başlamıştı, ağzı doluyken kafasını kaldırıp gülümseyerek bakan adama kafasını salladı.

"Yesene lan ne bakıyorsun?" dedi dolu ağzıyla. Aydın dilini ısırdı.

"Ağzını sil, dövecem seni sevgiden şimdi. Düzgün ye şu yemeği." sesinden sabrının taştığını anlamıştı maviş. Bakışlarını geri tabağına indirdi.

Özgür sonunda doğduğunda, geriye yaslandı. Rakısından bir yudum alırken, usanmadan dakikalardır kendisini izleyen adama bakışlarını çevirdi.

"Yedin bitirdin Aydın." dedi kendisini kastederek. Aydın tesbihli eliyle rakı bardağını parmak uçlarıyla tutup bir yudum içti.

"Güzele bakmak sevaptır gülüm."

"Cennetliksin o zaman yavrum." dediğinde Aydın daha fazla sırıttı. Özgür gülüşüne bakarken rakısından bir yudum aldı, öyle derin bakmıştı ki karşısında ki adamın gülüşü soldu ve derin bir iç çekti.

"Mavişim seni çok seviyorum." dedi kalbinden gelen saf sevgiyle. Özgür derin bir nefes aldı. Ciğerlerine deniz kokusu dolmuştu.

"Bende seni çok seviyorum kurban olduğum." dedi dayanamayıp. Aydın dudaklarını ısırdı.

"Gel biraz dolaşalım denizin kenarında, sigara içe içe ciğerlerimiz çürüyecek, temiz bir hava alalım." dediğinde Özgür kafasını salladı ve rakısını kafaya dikti.

Aydın ayağa kalkıp cebinden biraz para çıkarıp, adisyona bakıp yeteri kadar parayı bıraktı. Ve ayaktayken o da rakısını kafasına dikti. Özgür telefonunu alıp sandalyeyi itti ve ayağa kalkıp üzerini düzeltti.

İkisi beraber restorantın ötesinde ki sahil kenarına doğru ilerlediler. Özgür elini cebine koymuş, önüne bakarak yürüyordu. Aydın biraz ona yanaştı ve kollarının birbirine değmesine sebep oldu.

"Keşke ortalıkta rahatça elini tutup dolaşabilseydim." dedi Özgür onun gibi elini cebine koyup yürürken. Aydın da bunu istiyordu. Bir iç çekti.

"Yan yana olalım da, buna da şükür."

Özgür kafasını salladı, restorantın ve insanların olduğu yerden uzaklaştılar.  Aydın etrafına baktı ve kimsenin olmadığını görünce kedisinin elini cebinden çıkardı. Mavi gözler kendine dönünce, tuttuğu eli öptü ve ardından parmaklarını sıkı sıkı birleştirdi.

Özgür'ün kalbi hızlı hızlı atarken, yine de rahat etmeyip etrafına bakındı. O da kimseyi göremeyince, sıkı sıkı sardı sevdiğinin elini. Şimdi daha yakın duruyorlardı.

Bir süre sessizce, el ele öylece yürüdüler sahil boyunca. Tamamen ıssız bir yere gelince, ayın en güzel göründüğü yerde Aydın adımlarını durdurdu. Özgür bakışlarını ona çevirdiğinde sevdiği ona gülümseyerek bakıyordu.

"Özgür..." dedi yumuşak bir sesle. "Ben sana çok aşığım."

Belki her zaman diyordu bunu ama yine de mavi gözlü adamın kalbinde bir kuş varmış gibi çırpınıyordu. Aydın gözlerinin içine öyle bir bakıyordu ki, bu sevgiye karşılık ağlayacağını hisseti.

"Şimdi biz en son ayrıldık, biliyorsun." dedi hatırlatarak. Özgür kafasını iki yana salladı.

"Evet, iyi biliyorum." dedi gülümseyerek. Aydın kafasını eğdi, dudakları kıvrılmıştı.

"Yani şimdi sana yeniden bir teklifim olacak.." dedi ve kafasını kaldırdı. Özgür'ün gözleri parlamıştı.

"Düzenli manitam olmanı istemiyorum..." dediğinde kaşları çatıldı Özgür'ün. Aydın bir şey demesine fırsat vermeden elini cebine attı ve bir şey çıkardı. Özgür bakışlarını ondan zorlukla çekip elinde ki iki patlayan alyansa baktı.

"Benim eşim olmanı istiyorum."

Özgür afallamış bir şekilde kafasını kaldırıp, sevgisi gözlerinin içine ulaşan adama baktı. Nefesi kesikleşmişti ve çok heyecanlanmıştı.

"Aydın, ne yapıyorsun sen Aydın..." kesik sesiyle konuşunca karşısında ki adam gülümsedi.

"Seni kendime alıyorum, hemi de yüzük resmiyeti ile." Aydın'ın sözlerinden sonra Özgür sırıttı.

Aydın ona yüzükleri gösterdiğinde gülümserken kafasını salladı, karşısında ki adamın dudakları kıvrılırken, elini bıraktı ve bir alyansı mavişin parmağına takarken, diğerini kendini parmağına taktı. Dümdüz alyans değildi ve iki yüzükte farklıydı. Çok belli olmasın diye ama önemli olan kendilerinin bilmesiydi. Tabi ki Aydın bilerek onun yüzüğünü sol elin yüzük parmağına takmıştı.

Özgür parmağında ki yüzüğe baktı, ardından eşine çevirdi gözlerini. Dudaklarını ısırırken, mutluluk ve heyecanla ona yaklaştı. Saniyeler sonra dudakları birbirine kavuşunca, yumuşak bir şekilde saniyelerce öptü ve daha sonra zorla da olsa kendini ayırdı. Aydın gözlerini yavaş yavaş açarken alınları birbirine değiyordu.

"Aydın..." dedi Özgür mayışmış bir şekilde.

"Hm?"

"Orucun bitti." dediğinde Aydın kafasını ondan hızla çekti ve ciddi olup olmadığına baktı.

"Yemin et?" dedi gözlerini sonuna kadar açıp. Özgür sırıttı.

"Yemin ederim." dediği anda Aydın elinden tutup geldikleri yöne doğru çekiştirmeye başladı mavi gözlü adamı.

"Yürü, orucumu acilen açmam lazım."

Özgür'ün gözü korkmuştu, ama yine de o da kavuşacağı için mutluydu.

***

Evet seks diyeti mi desem orucu mu desem, bitti...

Ve Özgür wefad...

Fortsett å les

You'll Also Like

35.5K 1.6K 12
Dudakları dudaklarıma yaslıyken parmaklarının sımsıkı kavradığı kalça yanaklarımı ikiye ayırdı. Nefesimi tutmuş bir sonraki hamlesini bekliyordum. "A...
134K 10.2K 19
Okula yeni gelen Taehyung, Jungkook'un yaşamını yönlendiren başkişi olur. Demian adlı kitaptan esinlenmiştir.
4.4K 1.1K 33
"Kapımın önünde bulduğum eski bir kameranın, benim sonum olacağını tahmin edemezdim." "Her son, yeni bir başlangıçtır." ig: selfcare.sena / s...
3K 261 23
{ TAMAMLANDI } - Buğlem'in hayata tutunmasının tek sebebi Hamza'ydı. -