KAVGALIM

Av khaleessiiii

6.6M 348K 304K

[TAMAMLANDI] Bir yumruk, iki öpücük... •+18'dir, argo, fantazi, rahatsız edici içerikler mevcuttur.• Mer

TANITIM
DEPO
DÜŞMAN ZEVKİ
GÜVEN
DÜZENLİ MANİTA
DELİ
AZGIN AYDIN
ORTAKLAŞA İŞ
MEKAN
EV
KISKANÇ AYI
İŞ BİRLİĞİ
DEHŞET
KEDİ
KEDİNİN KISKANÇLIĞI
SAPIK AYDIN
GÜZEL
TEKLİF
MAÇ
BEKLENMEDİK
RAKI
MAVİŞ
KAHRAMAN AYDIN
DÜĞÜN
AZGIN KEDİ
EMANET
KİMSESİZ
BABA
KEDİ ÖZLEMİ
GİZLİ
GERÇEK
AFFET
MAVİLER
SİNİR
ŞANS
ANLAŞMA
KENAN
GELMEZSEN GELME
KIRILMIŞ ADAM
DERİN SIZI
İÇİNDE Kİ YARA
EV HALİ
İSTEME
BEYAZ KEDİ
TATLI
TAKIM
RAHATLIK
ÖFKE
GÖZYAŞI
YANDIK
HIRÇIN MAVİLER
ORUÇLU AYDIN
TAHRİK VAR
YOĞUN SEVGİ
HAFTALARIN AÇLIĞI
MEDENİ İNSANLAR
MAHALLE DÜĞÜNÜ
GARİP
MERT
CİNNET
SAATLER
DELİ
UYKU
MANYAK
HASTA
ÖĞRETMEN HANIM
İLGİ
GÜNLÜK RUTİN
LİSE
KEDİNİN SİNİRİ
SARHOŞ
SONUMUZ
MAVİ YAŞLAR
KAYBETMEK
AŞK
GÜZELLİK
YENİ EV
BAR
KAR
KEDİYE DÖNÜŞ
KALDIRMA KUVVETİ
TATİL
SON...
KAVGALIM 2
İLK SEVİŞME
MART AYI

NOKTA

61.5K 3.6K 3.9K
Av khaleessiiii

Ellerini pantolonunun cebine koyup yavaş adımlarla eve doğru yürürken gergin hissediyordu mavi gözlü adam. Gergin olmasının sebebi yılda bir gelen Aydın'ın sinirli ve huysuz tavırlarıydı.

Onu tanıdığından beri hep böyleydi. Normalde her şeyde eğlenen adam bazen aşırı sinirli oluyordu ki, dünyanın en sert adamı oluyordu. Sevgili olmadan önce de bundan çok çekmişti, şimdi de çekeceğe benziyordu. Öncesinde durduk yere çıkarılan kavgalarda artık sinirden ağlayacak seviyeye gelirken, şimdi sevgilisi olarak uğraşmak daha zor olacaktı.

Sabah bir işi yanlış yapılmış diye Deniz'e cinnet geçirir gibi bağırdığında yine o zamanların geldiğini anlayıp korkarak hiç sesini çıkarmamıştı, çünkü muhtemelen gözü kendisini bile görmezdi. Eskiden böyleydi ama şimdi yine böyle olur muydu bilmiyordu. Belki de Aydın ona kıyamazdı.

"Özgür bey." arkasından bir ses geldiğinde, adımlarını durdurup omzunun üstünden arkaya doğru baktı. Kendisine yaklaşmakta olan Metin'i görünce kaşlarını çattı. Metin dudaklarında ki hafif bir gülümseme ile yanına vardığında tamamen ona doğru döndü.

"Buyur kardeş." dediğinde Metin'in yüzünde gecen iki saniyelik durgunluğu görünce olduğu yerde kıpırdandı. Aydın'dan başka bir erkeğin kendisine karşı farklı türden bir his beslediğini bilip, hissetmek ona aşırı garip geliyordu.

"Nasılsın?" diye sordu Metin normal olmaya çalışarak.

"Çok şükür, sen nasılsın?" şimdi tam da karşı karşıya duruyorlardı. Metin yakışıklı bir adamdı, daha doğrusu bakımlı. Biraz da yumuşak bir tavırla konuşuyordu. Ama onun kimliğini bilmeyen insanlar ona böyle bakmazdı, sadece mahalleli 'top' dediği için adamın konuştuğu her kelimede bir gaf arıyorlardı.

"Bende iyiydim, ta ki sabah kalkıp kapının önüne bakana kadar." Özgür kaşlarını çattı.

"Anlamadım?"

"Sizin elamanlardan biri benim arabayı yürütmüş." dediğinde Özgür mavi gözlerini sonuna kadar açtı.

"Harbiden mi?" diye sordu masum masum, Metin bu tatlı tavıra gülümsedi.

"Evet, harbiden." dediğinde Özgür elini cebinde çıkarıp çenesinde ki sakallarını kaşıdı.

"Birader kusura bakma ya, ben onlara mahalleden yürütmeyin diyorum ama demek ki siftah olmayınca böyle bir işe kalkıştılar." ardından telefonunu çıkardı ve elinde çevirip ekranı açtı. Bir numarayı aradı.

"Neydi senin plaka ve model?" telefonu kulağına koyarken kendisine bakan adama sordu.

"Audi A3, 34 MH 7865" dediğinde Özgür kafasını salladı ve telefonun açılmasını bekledi. Uygar telefonu açınca anında kaşlarını çattı.

"Uygar, mekanda mısın?"

"Evet abi."

"Bak hele orda Audi A3, 34 MH 7864 plakalı araba." dediğinde Metin elini hafifçe kaldırdı.

"7865." dediğinde Özgür ona bir bakış attı.

"7865 Uygar." dedi kafasını sallayıp. Uyar birkaç dakika durdu.

"Var abi, lazım mı?" dediğinde Özgür dudağını yaladı.

"Arabayı mahalleye gönder, ayrıca o arabayı getiren kişiyi de bul, sonra soracağım hesabını." Özgür sinirle konuştu.

"Tamam abi."

Özgür telefonu kapatıp kendisine sırıtarak bakan adama döndü. Sanki kendisinin hiçbir hareketini kaçırmak istemiyor gibi bakıyordu. Özgür'de suçlu oldukları için hafiften gülümsedi.

"Tekrardan kusura bakma, ben gelince onun ecdadını sikerim." dediğinde Metin daha çok güldü, hatta biraz da sesli gülmüş olabilirdi.

"Tamam tamam, sıkıntı yok."

Özgür gülümserken, bakışları kenara kaydığında kendilerine doğru gelen sinirli Aydın'ı görünce endişe ile gözlerini sonuna kadar açtı. Aydın hızını kesmeden kendilerine doğru gelirken, Metin'e bir bakış attı. Metin kaşlarını çatarak kendisinin baktığı yöne döndüğünde mavi gözlü adam yeniden yaklaşmış olan Aydın'a baktı.

"Hayırdır?" sesinden bile kavga etmek için geldiği belliydi. Mahalleli ne diyecek diye umursamayacak derece kendini kaybetmiş gibiydi.

"Bizim elamanlardan biri yanlışlıkla arabasını yürütmüş, onu düzeltmeye gelmiş." dedi hızla açıklama yaparken.  Aydın dişlerini sıkıp ikiliye baktı.

"Peki bundan komik olan ne var da gülüşüyorsunuz?" sert sesiyle konuşunca, Özgür yutkunup ona doğru bir adım attı. Eliyle bileğine hafifçe dokundu.

"Aydın.." dedi hatırlatmak istermiş gibi.

"Ne yapalım birbirimize mi girelim?" Metin alaylı bir sesle konuşunca Aydın kendisine bakan mavi gözlerden gözlerini çekip kendisine alayla bakan gözlere döndü. "Gülmekte mi yasak?"

"Yasak ulan, ne olacak?" Aydın onun üzerine doğru bir adım atınca Özgür anında onu göğsünden tuttu.

"Aydın adam gibi dur." dedi endişe ile. 

"Gerçekten seviyemi düşürdün."

Aydın elleri titrerken, kendisini hafifçe kenara itti. Ne olduğunu bile anlamadan Aydın'ın karşısında ki adama kafa atması ile bir küfür mırıldandı.

"Seviyenin amına korum orospu çocuğu." diye öfkeyle bağırdı Aydın. Burnu kanayan adamın yakasından tutup bir yumruk atarken, Özgür anında ikinci yumruğu indirmesen güçlü kolları tuttu. Aydın elini itip bir yumruk daha attı.

"Lan dur, dur!" diye bağırdı Özgür. Mahallelinin gençleri hızla etraflarına toplanırken, bir durum olurda kavgadan eksik kalırlar diye tetikte bekliyorlardı.

"Siktiğimin dölü!" Metin kendisine gelen yumrukları engelleyemezken, Aydın onun yakasını bırakınca dengesinin kaybedip sendeledi. Aydın anında dizlerine bir tekme atınca yere kapaklandı.

"Alın şunu!" diye bağırdı Özgür gençlere, Metin'i göstererek. Aydın'ı kolundan güçlükle olsa tuttu. Aydın burnundan soluyarak yerde yatan adama bakıyordu. Kendisine bir karşılık bile verememişti.

Özgür sinirden deliye dönmüş adamı zorlukla da olsa yerinden oynatıp, eve doğru yürütmeye başladı. Aydın ilk başlarda kendini kaybetmiş gibi yerde yatan adamın üzerine atlamak için saldırsada Özgür onu tutmayı becerebilmişti.

"Bırak!" dedi Aydın biraz uzaklaşınca, kendisini tutan elleri hızla iterken mavi gözlü adam ona bir bakış attı ama bir şey demedi.

Aydın elinde ki kana bakıp titreyen ellerini yumruk yaptı, Özgür o sırada inşallah polise şikayet etmez diye dua ediyordu. Evlerinin önüne gelince, Aydın ona hiç zorluk çıkarmadan açtığı kapıdan girdi. Özgür kapıyı kapattığı an ona doğru döndü.Arkası dönük adam elini beline koymuştu.

"Aydın ne yaptığını sanıyorsun sen amına koyayım?" sinirli adam gözlerinden ateş çıkarmış gibi kendisine döndü.

"Lan ben mi ne yapıyorum? Elalemin adamıyla gülüşen sensin!" dedi bağırarak. Özgür yüksek ses yüzünden yüzünü buruşturmamak için direndi.

"Dangalak mısın ulan sen? İnsanlarla normal bir şekilde konuşamayacak mıyım?" şaşkın ve sinirli bir şekilde konuşunca, karşısında ki adam ona doğru sinirle bir adım attı.

"Özgür!" kükrer gibi bağırdığında, afallayıp sinir krizi geçirme aşamasında olan adamın sonuna kadar açmış olduğu gözlerinin içine baktı. "O adamın sana yanaştığını bilmiyor musun?"

"Ulan ben senden başka erkeğe o gözle bakar mıyım?" bu sefer kendisi de sinirlenmişti. Bir adım atıp o da bağırdı.

"O sana bakıyor amına koduğumun malı!"

"Aydın yeter, bağırma. Düzgün konuş. Bıktım amına koyim.." dediğinde Aydın sinirle gülümseyerek gözlerinin içine baktı.

"Bıktın öyle mi?"

"Ulan arkadaşlarımla bile gezemiyorum, gezdiğimde de problem yapıyorsun zaten. Amına koyayım adam gibi arkadaşım kalmadı, sırf sen sinirlenme diye gözünün alışmadığı kimseyle oturup bir çay bile içemiyorum." sinirli sinirli konuşurken, Aydın kaşlarını kaldırmış sinirle kendisini dinliyordu.

"Seni seviyorum, senden başkasıyla göz ucuyla bakmam diyorum ama sen bana bakanlarda bile beni suçluyorsun. Ben ne yapayım lan?" mavi gözlerini sonuna kadar açıp bağırdığında, Aydın daha fazla sinirlendi.

"Çok farklıymışsın gibi konuşma lan bana, yanıma biri yaklaşsa iki hafta tribinden geçilmiyor." tükürür gibi konuşunca, Özgür dişlerini sıktı.

"Ben hangi birinin ağzını burnunu kırdım? Ben sana güveniyorum ama kendime engel olamayarak kıskanıyorum. Senin ki kıskançlık değil, psikopatlık." karşısında ki adam kaşlarını kaldırdı.

"Vay be..." dedi ardından gülümseyip burun kemiğini kafasını aşağı eğerek sıktı.

"Suçsuz olan adamı dövdün, şimdi seni polise verse ne bok yiyeceksin? Neden kendine hakim olmuyorsun?" Aydın kafasını kaldırıp kendisine sinirle baktı ve ardından öfkeli bir soluk alırken sinirle gülümsedi, kafasını yana doğru çevirdi.

"Hâlâ suçsuz diyor.." dedi ilk başta. Ardından yanda duran koltuğa bir tekme attıp bağırdı. "Hâlâ suçsuz diyor!"

Özgür onun bu halini kaşları çatık bir şekilde izledi. Muhtemelen öfke nöbetlerinden biriydi, normalde kendisine hakim olmak için söz verse de dayanamıyordu. Aydın'ın bakışları kendisine döndü.

"Yeter Aydın!" dedi Özgür dişlerinin arasından. Aydın ona doğru bir adım attı.

"Bıktın ha benden?" dedi Aydın, az önce ki sözü yedirememişti. Özgür sinirle kafasını salladı.

"Bıktım ulan." dedi sinirle. Aydın ona bir bakış attı öfkeyle.

"Bitsin amına koyim o zaman!" dediğinde Özgür afallamıştı.

"Bitsin mi?" dediğinde, Aydın hiçbir şey demeden öylece yüzüne baktı. O bir şey söylemedikçe Özgür'ün vücudu üzüntüden ateş gibi yanmaya başlamıştı. Boğazına bir yumru otururken derin bir nefes aldı.

"Senin için bitirmek bu kadar kolay mı lan?" dediğinde Aydın dişlerini sıktı.

"Benim için değil, ama sen bıkmışsın ya. Bitsin gitsin." dedi alay ve öfke dolu sesiyle.

Özgür karşısında ki deliye dönmüş adamın gözlerinin içine birkaç saniye baktı, dişleri sıkmaktan ağrıyordu neredeyse. Burnundan sinirle solurken, kafasını salladı.

"Bitsin." dediğinde Aydın'ın gözlerinde ki iki saniyelik ani duygu değişimini gördü. Ama ardından kendini toparladı karşısında ki adam.

"İyi." dedi az öncenin aksine daha sakin bir ses tonuyla.

"İyi." dedi Özgür onu takip ederken. Aydın kendisine bir bakış attı.

"Yolun açık olsun." dediğinde Özgür sinirli bir şekilde kafasını salladı.

"Senin de."

İkisi de durulmuştu, ama içlerinde ki öfke yine de dışa vuruyordu. Özgür birkaç saniye daha gözlerinin içine bakıp ardından bakışlarını çevirdi ve kapıya doğru yöneldi. Birkaç adımda kapıya ulaşıp açtı ve arkasına bile bakmadan büyük bir süratle kapattı.

Hızlı adımlarla yürürken, evin içinde devrilen eşyaların sesini duymuştu. Dilini ısırdı ağlamamak için ama göz pınarlarında biriken yaşların düşmesine engel olamadı..

Fortsett å les

You'll Also Like

3K 261 23
{ TAMAMLANDI } - Buğlem'in hayata tutunmasının tek sebebi Hamza'ydı. -
177K 15.5K 60
Hayranlık ile nefret arasında ipten ince bir çizgi vardır Lakin... "Sana intizara kıyamıyorum..."
2.2M 136K 60
pabucumun bayboyu Ayşen: Ama senin gibi tiplerden hoşlanmam. Ayşen: Senin gibi tipler dediğim. Ayşen: Kötü çocuk gibi takılan. Ayşen: Zeki ve çalışk...
Çilek Kız Av Lara

Ungdomsfiksjon

849K 55.3K 47
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...