KÜÇÜK SEVGİLİM (BxB)

By dimpledangell

257K 9.6K 2K

"Eğer..."dedi küçük olan,"Bildiklerimi konuşursam yalnız ben değil,sende yanarsın!"dedi büyük olanın gözlerin... More

1.Bölüm 💙
2.Bölüm 💙
3.Bölüm 💙
4.Bölüm 💙
5.Bölüm 💙
6.Bölüm 💙
7.Bölüm 💙
8.Bölüm 💙
9.Bölüm 💙
10.Bölüm 💙
11.Bölüm 💙
12.Bölüm 💙
13.Bölüm 💙
14.Bölüm 💙
15.Bölüm 💙
16.Bölüm 💙
17.Bölüm 💙
18.Bölüm 💙
19.Bölüm 💙
20.Bölüm 💙
İLK HEYECAN 🌠
BEBEĞİMİN BAKICISI 💫

FİNAL 💙

6.9K 276 109
By dimpledangell

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

2 sene sonra
Meftun
Ablamın gittiği gün birçok şey değişmişti hayatımızda. Abimle Poyraz abi, tekrar bir araya gelmişlerdi. Rüzgârla ben anneme ilişkimizi açıkladık. Abim de daha sonradan açıkladı anneme. Her ne kadar zor olsa da. Rüzgâr ve Poyraz abi de önce yönelimlerini daha sonra ilişkilerini açıkladılar ailelerine. Başta karşı çıksalarda, sonradan kabullendiler.

Bugün ablam gideli tam 2 sene olmuştu ve buraya gelecekti. Kesin dönüş olup olmadığını bilmiyorduk. Son görüşmemiz de bizi çok özlediğini ve artık yakından görmek istediğini söylemişti. Valla ne yalan söyleyeyim bende çok özlemiştim. Odada dolaptan kıyafet seçerken belime dolanan kollarla gülümsedim. Evet, Rüzgârla aynı evde yaşıyorduk. Boynumda hissettiğim dudaklarla kıkırdadım.

"Rüzgaaar uğraşmasan mı acaba? Kıyafet seçiyordum." diye söylendim. Hâlâ boynumda olduğu için boğuk çıkan sesiyle konuştu.

"O kadar güzelsin ki çuval bile giysen yakışır." dedi. Kalbim mümkünmüş gibi daha da hızlanırken yüzümün de yandığını hissediyordum. Hâlâ ilk günkü duygularla bağlıydım Rüzgâr'a.

"Teşekkür ederim sevgilim ama ablamı çuvalla karşılamak istemem açıkçası." dedim ve gülümseyerek ayrıldım ve ona doğru döndüm. Dudaklarını büzmüştü ve çok öpülesi duruyordu.

"Ama ben sana doyamadım ki daha." demesiyle gülümsemem büyüdü. Dudağına bir öpücük bıraktım.

"Şimdilik idare et bununla." dedim ve dolaptan beyaz bir gömlek ve siyah bir kot pantolon aldım. Hızlıca üstüme geçirdim kıyafetlerimi. Dolabın aynasından bakarak ellerimle saçlarıma şekil vermeye çalıştım ama daha çok dağıtmış oldum. Bende dağınık bıraktım. O sırada aynadan gözüme bir şey çarptı. Rüzgâr arkamda üstünü değiştiriyordu ve şu an üst kısmında bir şey yoktu. Belirgin kaslarını ve baklavalarını görünce istemsizce yutkundum. Sesiyle kendime geldim.

"Canın baklava çekti galiba?" dedi sırıtarak. Yüzüm alev alev yanarken konuşmaya çalıştım.

"Ha? Ne?" dememle güldü bu kez. Gülüşüyle kalbim atmayı bıraktı. Bir insan bir insana günde kaç kez düşerdi? Ben Rüzgâra her dakika düşüyordum.

"Şu şapşal hallerin o kadar sevimli duruyor ki sende. Her dakika daha çok aşık oluyorum sana." dedi yanıma yaklaşıp gözlerime bakarak.

"Aynı durumda olmamız çok güzel." dedim gülümseyerek. Ondan da bir gülümseme ve öpücük kazandım. "Hadi hazırlan da çıkalım. Ablam gelmek üzeredir." dedim ve çıktım odadan. Evden çıkıp arabanın yanında Rüzgârı beklemeye başladım ve birkaç dakika içinde yanıma gelmişti bile.

"Hadi bakalım küçüğüm, gidiyoruz." dedi ve arabaya bindi. Bende bindim peşinden.

"Bana böyle seslenmeyi ne zaman bırakacaksın?" diye sordum. Başını bana çevirdi ve gülümseyerek yaklaştı iyice. Nefesini dudaklarımda hissediyordum şimdi.

"Hiçbir zaman." dedi ve minik bir öpücük kondurup çekildi ve arabayı çalıştırdı. Bende kal gelmiş gibi kalmıştım öyle. Yolda konuşmadan annemlere vardık. Arabadan inip Rüzgarı bekledim ve heyecanla kapıyı çaldım. Kapı yavaşça açıldı ve ablam kapının arkasından bağırarak çıktı.

"Sürpriiiiz." dedi kocaman gülümseyerek. Bende hem sevinci hemde şaşkınlığı bir anda yaşıyordum. Şaşkındım çünkü uçak akşam iniş yapacak demişti.

"Hani akşam gelecektin?" dedim ablama sarılmış vaziyette.

"Sürpriz yapmak istedim. Hem bir sürprizim daha var. O içeride." dedi ve içeri geçtik. Odada annem, abim,Poyraz abi ve bir kız vardı. Ablam hemen kızın yanına geçip bizi tanıştırdı."Bu Rose, kız arkadaşım. Yani sevgilim." dedi ve biz şok olmuş şekilde bakıyorduk öylece. "Hadi ama şaşırmayın. Kendimi biraz geç kesfettim ne yapalım?" dedi.

"Ben Meftun. Memnun oldum." dedim kıza elimi uzatarak. O da çat pat Türkçesiyle aynı şekilde cevap verdi gülümseyerek. Rüzgarda kızla tanıştıktan sonra geçip oturduk gri geniş koltuğa. Ortama güzel ve sıcak bir sohbet hakim olmuştu. Iki yıl geçmişti aradan ve anlamın gelişiyle herşey bir anlığına eskisi gibi olmuştu. Sohbetin ardından yemeğe geçtik ve ablam yemek sırasında, Rose ile nasıl tanıştıklarını anlattı. Bir yanlış anlaşılma sonucu tanışmış ve arkadaş olmuşlar. Sonra da anlamın kendini keşfetme süreci başlamış. Rose ile tanıştıktan sonra gerçek aşkı tattığını söylüyor ablam. Onu ilk kez bu kadar mutlu görüyordum ve bu beni de mutlu ediyordu. O akşam güzel bir yemek yedik ve bolca sohbet edip tekrar sıcak günlerimize döndük birkaç günlüğüne. Ablam tekrar gidecekti çünkü. Orada Rose ile kendi işlerini kurup aynı eve çıkmışlar.

Herşey gereğinden fazla güzeldi. Herşey yolunda gidiyordu. Abimle, Poyraz abi mutluydu. Ben mutluydum. Sevdiğim adamla yaşıyor ve yaşlanıyordum. Yaşlanmak hiç bu kadar güzel gelmemişti bana. Ablam bile Rose hayatına girdikten sonra değişmişti. Daha çok güler olmuştu mesela. Gözlerinin içi sürekli parlıyordu. Güzel bir akşam sonrasında evlere geçmek için ayaklandık hepimiz. Poyraz abi ve abim de aynı evde yaşıyordu. Annem kalmamız için ne kadar ısrar etse de daha sonra kalacağımıza dair söz verip, ikna ederek ayrıldık ordan.

Arabayla fazla uzun sürmeyen yolculuktan sonra eve gelmiştik. Hemen yorgunlukla kendimi yatağa bıraktım. Rüzgâr da gelip yanıma attı kendini. Başımı ona doğru çevirdim yattığım yerde. O da bana bakıyordu. Otomatik olarak gülümsedik birbirimize.

"Hepsi senin suçun biliyorsun değil mi?" dedi birden. Ne yapmıştım ki? Kaşlarımı çatarak cevap verdim.

"Ne yaptım ki yine? Neymiş benim suçum?" diye sordum. Dirseğinin üstünde doğruldu ve saçlarımı özenle ve nazik bir şekilde geriye taradı eliyle. Parmağıyla çatık kaşlarımı düzeltti. Yüzünde çok güzel bir gülümseme vardı. Daha sonra aralandı güzel dudakları.

"Eğer sen bu kadar tatlı, bu kadar sevimli olmasaydın ben sana düşmeyecektim." dedi. Yüzümde gülümseme oluşurken cevap verdim.

"Hmm. Pişman mısın yoksa?" dedim muzip bir şekilde. Alnıma öpücük kondurup cevap verdi.

"Hayatta yaptığım en doğru hareket sana düşmek oldu. Sen olmasaydın ne yapardım cidden bilmiyorum." dedi hâlâ saçlarımı okşuyordu.

"Biz bence birbirimiz için yaratılmışız. Öyle olmasaydı Tanrı bizi birbirimize nasip etmezdi." dedim bende saçlarını okşamaya başladım yattığım yerde.

"Bence de. Sen benim herşeyimsin. Yaşama sebebim." deyip dudaklarıma eğildi. Bende cevap verdim sıcaklarımız birleşmeden önce.

"Dünyamsın benim. Seni çok seviyorum sevgilim." dedim.

"Seni çok seviyorum Küçük Sevgilim." dedi ve dudaklarımız aşkla kavuştu.

✒✒✒✒✒✒✒✒✒✒✒✒

Bitti.

Bir kitabın daha sonuna geldik. Final yaparken zorlanıyorum. Çünkü kitaplarımdaki karakterleri benimsiyorum ve gerçek hayatta varmış da onları burada size anlatıyormuş gibi hissediyorum. Bu yüzden final yapmak zor geliyor. Biraz da buruk kalıyor bir yanım.

Bu kitabımda Rüzgâr ve Meftun dahil başka çiflerin aşkına da tanık oldunuz. Hepinize çok teşekkür ediyorum, bana destek olduğunuz için.

Oylarınızla ve yorumlarınızla her zaman yanımda oldunuz. Bu yüzden size teşekkür ediyorum.

Özel bölümler gelecek. Kitabı kütüphanenizde tutabilirsiniz.

Sizleri seviyorum ❤

Umuyorum ki beğenmişsinizdir son bölümü.

Renklerinizi kaybetmeyin 🌈

Continue Reading

You'll Also Like

ZORBA | BXB By Diesel

General Fiction

35.4K 2K 29
[TAMAMLANDI] Okul zorbasının günlük dayaklarından kaçınmaya çalışmak zor olabilir. Peki ya okulun zorbası sana aşık olursa ne olur?Bölümler kısadır.
Amor bxb By paapattyaa

General Fiction

190K 9.7K 37
Mafya konulu bir kitaptır!
1.7M 75.7K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
12.9K 488 28
Eray: 27 yaş. Eğlenceli, gezinti meraklısı. İlişgilerde kaybeden. Hırslı birisi. Berkay: 25 yaş. Koruma ve gay. Sert, sevimli, bazende ciddi. Her bi...