Gelişigüzel |gxg|

By shutthefucker

718K 44.4K 18.3K

"Ben erkeklerden hoşlanmıyorum" bakışları anlamsızlaştı. "Kızlardan hoşlanıyorum" 14.08.2019 - 14.08.2020 More

.0.0
.0.1
.0.2
.0.3
.0.4
.0.5
.0.6
.0.7
.0.8
.0.9
.1.0
.1.1
.1.2
.1.3
.1.4
.1.5
.1.6
.1.7
.1.8
.1.9
.2.0
.2.1
.2.2
.2.3
.2.4
Soru / Cevap falan
.2.5
.2.6
.2.7
.2.8
.2.9
.3.0
.3.1
.3.2
.3.3
.3.4
.3.5
.3.6 (Emre)
.3.7
.3.8 (Destina)
.3.9
.4.0
.4.1
.4.2
.4.4
.4.5
.4.6
.4.7
.4.8
.4.9
.5.0
sonmuş

.4.3

8.7K 734 294
By shutthefucker


"Yazılı haftasını sikeyim" elimdeki kağıtları masaya bırakıp arkama yaslandım.

"Bu yazılılardan yüksek almam gerek, ortalamam çok düşük" Emre saçlarıyla uğraşırken göz devirdim, ben ne derdindeydim o ne derdindeydi?

"Kopya çekersin" sonra da yakalanırdım.

"Yazdan nefret ediyorum" diye mırıldandı.

Ben de yazı sevmiyordum. Son yazılılardı, sonra bir hafta daha ve sonunda yaz tatili geliyordu.

"Saçlarım kabarıyor ya" diye söylenerek eline su döktü. Ve o suyu saçlarına sürdü. Emre ile kütüphaneye gelme fikri saçmaydı.

"Ders çalışsana" kafasını kaldırıp bana baktı.

"Bana mı dedin?"

"Kimyaya çalış en azından"

Ders çalışmıyordu. Kopya da çekmiyordu. Yine de kimya dışında her dersten ortalama bir not almayı başarıyordu.

"Anlamıyorum onu, zorlamanın bir manası yok" ve Emre çalışınca yapılmayacak şey yok tezini çürütmüştü.

"Tarihten nefret ediyorum" kafamı masaya bıraktım. Ne kadar okursam okuyayım aklıma girmiyordu. Yazarak ve tekrar ederek çalışmalarım da başarısız oluyordu.

"Bir şarkıyı iki defa dinlemede ezberleyip bir satırlık bilgiyi on kere okuyup da nasıl ezberleyemem?" diye sormamla Emre güldü. Cidden çok yardımcı oluyordu.

"Biriyle çalışsana" kafamı kaldırıp ona baktım. "Benle değil" demesiyle güldüm.

"Şimdi onuncu sınıf ile on birinci sınıfı karıştırırım, hiç olmaz" haklıydı.

"Arda da onuncu sınıf, anlarsın ya" onunla ders çalışamazdım. Aramızdaki sorunları halletmiş olsak da onun yanında rahat olamıyordum.

"Haklısın Arda olmaz"

Sırıtarak "Şu sana aşık olan kız" demesiyle göz devirdim.

Kızın bana aşık olduğu falan yoktu. Onun da benim gibi hiç kız arkadaşı yoktu. Tatlı ve sessiz birisiydi. Biraz da utangaçtı. Her şekilde anlaşabileceğim bir tipti. Emre ile fazla zıtlardı, evet. Ama kim Emre ile aynı olabilirdi ki?

"Bana aşık falan değil. Hem oldukça hoş ve samimi bir kız. Ekibizime üçüncü kişi olabilir"

Yüzünü ekşitti. "Kabul edemem kusura bakma. Ya o ya ben"

"Geri zekalı, senin bir sürü arkadaşın var. Benim de bir tane kız arkadaşım olucak, onu mu kabul etmeyeceksin? Hem mal mısın?" kollarını birbirine bağlayıp gözlerini başka tarafa çevirdi.

"Kıskanırım" demesiyle göz devirdim.

Arda "Kimi kıskanıyorsun?" diye sorup Emre'nin yanına oturdu. Abim ise elindeki kitapları masaya bırakıp benim yanıma oturdu.

Emre'nin "Seni kıskanıyorum Arda" demesiyle kahkaha attım.

"Ben kopyayla geçerim" Arda ile istesem de ders çalışamazdım zaten. Adam kopya ile geçerim diyordu.

"Destina nerde?" abimin sorusuyla gözler bana çevrilmişti.

"Ne bana bakıyorsunuz? Ben mi bileceğim?" üçü de öküz gibi bana bakıyordu.

"Destina diyince tepkini merak etmiştim" abimin dediği onaylayan mırıltılar çıkardı Emre ve Arda.

Şöyle bir baktım da Emre ve Arda baya yakışıyordu.

Emre'nin "Sen neye sırıtıyorsun?" diye sormasıyla "Hiç" dedim.

Kütüphanede onlar sohbet ederken hiç ara vermeden çalışmıştım. Eve gelince de konuşarak çalışmıştım. Sonunda hazır olduğumu düşündüğümde test çözmüş ve yirmi sorudan sadece dokuz doğrum çıkmıştı. Sinirden ağlamama ramak kalmıştı. Daha hiç çalışmadığım notlara gözüm kayınca çığlık attım. Kapım sertçe açılırken yerimden sıçradım.

"Ne çığlık atıyorsun lan?" odalarımız yan yana olabilirdi ama iki saniyede gelmesi biraz abartıydı.

"Anlamıyorum" dediğimde bana gerçek manada 'Mal mısın?' der gibi bakmıştı.

"Video falan izlesene"

"Fayda etmedi" sanırsam beyinsizdim.

"Benim anlatmamı ister misin?" gülümsememle "Olmaz" dedi.

Önce teklif ediyordu sonra ise reddediyordu, bu adamlığın kaçıncı seviyesiydi?

"Benim senin aksine yarın iki sınavım var, kusura bakma" dudaklarımı büzdüm. "Başka birini bul ve bir daha çığlık atma"

Eliz'in hesabına tıklayıp uzunca baktım. Saat sekizdi, gelir miydi ki? Neden gelmesin ki? İkimiz de yarın aynı sınavı olacaktık, beraber çalışmak daha iyiydi. Teklif etmekten zarar gelmezdi.

h.araz: Selam

Direk bana gel ders çalışalım demek benim için bile fazla öküzlük olurdu. Telefondan gelen bildirim sesiyle irkildim, fazla hızlı.

eliztkn: Selam

h.araz: Beraber ders çalışalım mı?

Nasılsın diye sormayı unutmuştum. Çoktan görmüştü. Bence direk konuya girmek daha iyiydi. Kim çıkarmıştı ki nasılsın diye sormayı?

eliztkn: Olur

eliztkn: Yarın saat kaçta?

h.araz: Şimdi

eliztkn: Nasıl şimdi?

h.araz: Hemen şu an

h.araz: Sizde ya da bizde

h.araz: Hiç fark etmez

eliztkn: Ciddi misin?

h.araz: Evet

eliztkn: Tamam

eliztkn: Konum atıyorum o zaman

h.araz: Tamam

"Tek gidebilirim diyorum sana, uzak değil" evin anahtarlarını alıp ardımdan çıktı.

"Bana da yürüyüş olur, ne kızıyorsun?"

"Geliceğin zaman da mesaj at, seni almaya gelirim" koluna girdim.

"Fazla iyisin, bu beni sinir ediyor" dememle "Çantanı taşımamı ister misin?" diye sordu. Gülerek kafamı omuzuma yasladım.

"Hoş geldin" kapıyı sonuna kadar açmasıyla içeri girdim.

"Annem ve kardeşim sadece evde, annem de şu an kardeşimi uyutuyor zaten" dediklerini dinlerken düz koridorda onu takip ettim.

Bir odanın kapısını açıp geri çekildi. İçeri girip kısa süreli etrafa baktım. Fazla şirin bir odası vardı. Kapı kapanma sesiyle çantamı çıkardım.

"Hemen başlayalım" diyerek yere oturdum.

"Masada da çalışabiliriz, sandelye getireyim" demesiyle "Gerek yok" dedim.

Çantamın içinden notlarımı çıkardım. "Tarih dersi, o kadar da zor değil aslında"

Kafamı kaldırıp anlamsızca ona bakmamla "Tarih dersi çok zor, haklısın" dedi.

Notlarımdan kafasını kaldırıp bana baktı. "Bunlar çok fazla ayrıntı" oysaki onlar özetti.

"Bu notlara çalışan kim olursa olsun yapamaz zaten" iyi bir şey mi demişti?

"Bir dakika" diyip ayağa kalktı.

Masanın üzerinde matematik kitapları vardı. Dolabını açıp bir dosya aldıktan sonra geri gelip karşıma oturdu. O dosyayı karıştırırken aralanan dudaklarına baktım, ruj vardı. Yüzünün başka hiçbir yerinde makyaj yokken dudaklarında hep ruj vardı.

"Neden hep ruj sürüyorsun?" diye sormamla kafasını kaldırıp kısa süreli bana baktı. "Bilmem, hoşuma gidiyor"

Dosyayı bana uzattı. Alıp açtığı yere baktım. Benim paragraflar dolusu yazılarıma karşılık iki kelime ve karşılığı vardı. "Onları şimdi kodlarız ve hiçbirini bir daha unutmazsın"

Yerde yatağa yaslanmış yan yana oturuyorduk, o matemetik testi çözerken ben tarih testi çözmüştüm.

"Bitti" diyerek kalemi yere bıraktım.

Cevap anahtarını açıp baktım. Renkli kalemlerden birini alıp bana yaklaştı. Ben cevapları okurken o kontröl etmişti. Son soruyu da söyledikten sonra kafamı çevirip ona baktım.

"Hiç yanlışın yok" demesiyle "Şaka yapıyorsun" dedim.

Testi açıp hızlıca baktım.

"Oha" dememle güldü.

"İlk defa tarihten ful çektim ya" ona doğru döndüm.

Fazla yakındık.

Bakışlarımı gözlerine çevirip "Teşekkür ederim" diye mırıldandım.

Continue Reading

You'll Also Like

268K 14.6K 60
Gece yürüyen cinsellikti, kadınlar hayatının pek çok noktasındaydı. Aden ise ona vurgun üvey kardeşiydi. !Dikkat! Değişen başrol uyarısı.
613K 14.9K 49
'biride senin bu şekilde sikini okşasa sende sertleşirdin,kendini kandırma' bir anda kendini bana bastırması ile siki tam kalça arama deymişti,ahhh s...
457K 16.6K 30
TAMAMLANDI Göksu: Onlar benim resmim Göksu: Atarsan seni mahkemeye veririm! Sonay: Kafanı koymadığım sürece Sonay: Hiç bir bok yapamazsın. *çerezlik...
11.1K 852 6
düşmanlar, düşmanlar, düşmanlar.