Art ❦︎ |JJK|✔ [Tamamlandı]

By meattiaw

176K 14.3K 5.7K

[Tamamlandı] Yine aynı sergide, yine benim resmim vardı. Çizen kişinin kimliği ise büyük bir titizlikle gizle... More

🎨0.0
🎨0.1
🎨0.2
🎨0.3
🎨0.4
🎨0.5
🎨0.6
🎨0.7
🎨0.8
🎨0.9
🎨1.0
🎨1.1
🎨1.2
🎨1.3
🎨1.4
🎨1.5
🎨1.6
🎨1.7
🎨1.8
🎨1.9
🎨2.0
🎨2.1
🎨2.2
🎨2.3
🎨2.4
🎨2.5 'end'

🎨2.6 'Special Ep.'

5K 451 463
By meattiaw

(Ae Cha)

Sessizce kapıyı kapattıktan sonra yine sessizce aşağı kata indim. Eunji'yi yeni uyutmuştum ve uyanırsa sabaha kadar uyumazdı.

Biraz geçmişe dönecek olursak; İkimizde okulu bitirmiştik. Jungkook bölüm birincisi olarak bitirmişti ama benim bir derecem yoktu çünkü hastalığımdan dolayı çoğu kez okula gitmemiş, sınavlara girmemiştim her ne kadar geçerli bir sebebim olsa da üniversite hocaları oldukça acımasızdı.

Okul bittikten sonra Jungkook hiç zorlanmadan iş bulmuştu hatta şuan kendi yönettiği bir şirketi bile vardı. Ben ise bölümümü seçerken zaten bir meslek sahibi olmayı düşünmemiştim şimdi de düşünmüyordum. Sadece bazen Bay Lee'nin kızına resim dersi veriyordum. Bay Lee, eğer kendisi verirse aynı disiplini yakalayamayacağinı, ne de olsa babam diyerek rahat olacağını söyleyerek benden rica etmişti. Ben ise zaten boş olduğum için kabul etmiştim.

Jungkook ile uzun birlikteliğimizin sonunda bana evlenme teklifi etmişti. Asla unutamayacağım günlerden biriydi. Diğeri ise, Eunji'nin doğmasıydı.

Eunji doğduktan kısa bir süre sonra Jungkook zorunlu olarak askere gitmişti. Yaşı geldiğinde gitmesi gerektiğini biliyordum ama Eunji'nin doğumundan sonraya gelmesi ikimiz için de kötü olmuştu.

Ziyarete gitsekte, Jungkook her gördüğünde Eunji daha da büyümüş oluyordu. O an Jungkook'un yüzünde oluşan hüzünü hiç bir zaman görmemiştim.

Şimdiye dönecek olursak; İki yılın sonunda Jungkook bir aya kadar gelecekti. Eunji artık iki buçuk yaşında bir oğlan olmuştu. Babasına çekmiş olmalı ki erken konuşmuş ve yürümüştü. İlk adımını attığında da Jungkook yanımızda değildi. İlk kelimesi abeoji (baba) olması beni cidden şaşırmıştı, aynı zamanda mutlu etmişti.

Yaptığım kahveden bir yudum daha aldıktan sonra mutfaktan çıkarak salona ilerledim. Yeni bir yapboz yapmaya başlamıştım. Gece uykum gelmeyince genelde gelip yapıyordum.

Kahvemi sehpanın kenarına koyarken gözüme düğün fotoğraflarımız çarptı. Jungkook kocaman gülümseyerek poz vermişti. Elini belime yerleştirip beni kendine doğru çektiğini net bir şekilde hatırlıyordum. Ben anın şokuyla poz verememiştim ve fotoğrafta far görmüş tavşan gibi çıkmıştım. Jungkook'un büyük ısrarları ile asmıştık. Ama bir misafir geleceği zaman ortadan kaldırıyordum.

Ne zaman bittiğini bilmediğim kahvemden son yudumumu aldıktan sonra bulduğum parçayı uygun olan yere koydum.

Birden telefonumun çalması ile yerimden sıçradım. Bu saatte kim arıyordu böyle?

Koltuğa öylesine attığım telefonu elime aldım bilinmeyen bir numara arıyordu. Aramayı cevaplayarak telefonu kulağıma götürdüm.

Alo, Choi Ae Cha ile görüşüyorum değil mi?

Evet, siz kimsiniz?

Şey...Jeon Jungkook sizin eşiniz öyle değil mi?

O-ona bir şey mi oldu?

Kışlaya gelseniz iyi olacak

Telefon elimden kayıp yerle buluşunca büyük bir ses çıktı. Ama bunu umursayacak durumda değildim. Ayağa kalktığımda bacaklarım beni tutmadı ve tekrar yere çöktüm. Yaşlar, gözlerimden firar ederken tekrar ayağa kalktım.

Hemen salondan çıkıp hızla merdivenleri çıkmaya başladım. Eunji'nin odasına girdiğimde hemen uyanmıştı zaten. Beni böyle telaşlı bir şekilde görünce korkmuş olmalı ki ağlamaya başlamıştı. Hemen dolabından kıyafetlerini çıkararak yanına gittim ve üstünü değiştirmeye başladım. "Ağlamana gerek yok bebeğim sadece bir yere gideceğiz ve acele etmemiz lazım" dediğimde başını olumsuz anlamda salladı. "Ama sen ağlamışsın" dediğinde bir şey demedim, sessiz kaldım.

Üstünü değiştirince montunu da hızla giydirdim. "Sen benu burada bekle anneciğim tamam mı? Kendi montumu alıp geliyorum hemen" dedikten sonra yanağına bir öpücük bırakıp odadan çıktım. Bacaklarım ve ellerim titriyordu, Jungkook'a tam olarak ne olduğunu bilmiyordum ama bir an önce oraya gitmem gerekiyordu.

Kendi montumu da aldıktan sonra Eunji ile birlikte evden çıktık. Onu yanımda götürmem ne kadar doğruydu bilmiyorum ama evde tek bırakamayacağım için benimle birlikte geliyordu.

Arabaya bindirip emniyet kemerini takınca bende sürücü koltuğuna geçtim. Son kez gözyaşlarımı sildikten sonra kontağı çalıştırıp evimize oldukça yakın olan askeriyeye doğru sürmeye başladım.

...

Arabadan indikten sonra Eunji'yi de indirip kucağıma aldım. Derin bir nefes alarak ilerledim, büyük çelik kapının önüne gelince ben daha bir şey yapmadan kapı açıldı. Jungkook'un en iyi askerlik arkadaşı Kang-Dae dışarı çıkınca hemen Jungkook'u sordum. Onun da gözlerinin doluyor olması gözümden kaçmamıştı. "Ae Cha üzgünüm ama o..." dedi. Henüz cümlesini tamamlayamadan kapıdan sağlık görevlileri çıktı. Beyaz bir örtü örtülmüş büyük sedyeyi iki uçtan tutmuşlardı.

Jungkook..gerçekten ölmüştü.
Onu kaybetmiştim..

Kang-Dae kucağımdaki Eunji'yi aldıktan sonra yere çöktüm. O ölmüştü, gitmişti..Kaybetmiştim onu.

Kıçkırıklarım ve Eunji'nin çığlıkları tüm kışlayı inletiyordu..

O babasını, ben ise eşimi kaybetmiştim.

🎨.

Evet kuzular özel bölüm özel bölüm dediniz alın size özel bölüm.

Kötü bitmesini başından beri planlamıştım zaten...

Sizce ben böyle bitirir miyim??

Devam edin hemeenn ⬇️⬇️

🎨.



Gözlerimi açtığımda hemen yatakta doğruldum. Birden burnuma dolan koku ile hemen sağ tarafıma döndüm. Jungkook? Galiba hayal görüyordum.

Gülümseyerek bana bakıyordu. "S-sen" dediğimde gülümsemesini genişletti.

"Kendimi övmek için demiyorum amaa çok başarılı olduğum için erken gitmeme izin verdiler." diye konuştuğunda hayal olmadığına kanaat getirdim.

Daha demin kötü bir rüya hatta kâbus görmüştüm ama şimdi Jungkook buradaydı.

Gözyaşlarım bu sefer mutluluktan akarken bana sıkıca sarıldı. Ellerimi geniş omuzlarına koyup ağlamaya devam ettim. O yanımdaydı, hayattaydı.

"Ne zaman geldin? Neden haber vermedin?" diye sorduğumda bana hâlâ sarılırken cevapladı.

"Geleli bir saat falan oldu. Eunji'ye baktım ama uyuduğu için yanına geldim ve sana sarılarak biraz uyudum. Sürpriz olsun diye de haber vermedim" dediğinde mutlulukla gülümsedim.

"Seni çok özledim" dediğimde başını salladı "Bende çok özledim, seni çok özledim Eunji'yi çok özledim.."

Benden nazikçe ayrılınca hemen alnımızı birleştirdi. Bakışları dudaklarıma kaydığında ondan önce davranarak hemen dudaklarımızı birleştirdim.

Seni öpmeyi bile özledim Jeon.

Öpüşüme karşılık verirken belimden tutarak yerlerimizi değiştirdi ve beni yatakla kendi arasına aldı.

Nefessiz kalınca ayrıldık. Kesik kesik nefeslerinin arasında "Eunji'nin kardeş istediği doğru muymuş?" dedi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Eunji bana sürekli kardeş istediğini söyleyip duruyordu. Yani doğruydu..

Tekrar dudaklarıma yöneldiğinde Eunji'nin ağlama sesi geldi. Jungkook yataktan kalkınca bende kalktım. "Ama hem kardeş istiyorsun hem de fırsat vermiyorsun. Böyle olmaz kii" dediğinde hafifçe omzuna vurdum.

Ne kadar zaman geçse de utanıyorsum işte.

Jungkook hızla odadan çıkıp, hasret kaldığı oğlunun yanına giderken arkasından gülümsedim.

Artık bizi ayıracak bir şey yoktu ve artık hep beraberdik. İyisiyle, kötüsüyle biz bir aileydik.

Seni seviyorum minii oğlum,
Seni seviyorum Jeon Jungkook

Sizi seviyorum.

🎨.

Ay bitti, cidden bitti..

Art'a gösterdiğiniz ilgiden dolayı çok teşekkür ederim.
Bölümleri sabırla beklediğiniz için..

Daha demin yanlışlıkla yayımladım uskanakamna buraya fazla bir şey yazamayacağım o yüzden jakanaknakw

Sizi seviyorummmm öpüyorum muah muah

Continue Reading

You'll Also Like

176K 18.4K 31
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
112K 8.5K 25
" Çantan için akbil basmadıysan, çantanı çeksen de otursam diyorum. " [Tamamlandı] [2. Kitap ile devam ediyor] 05.12.18' rosekook #1 Başlangıç: 13111...
58.6K 4.4K 47
Lisa ve Jungkook, Kore'nin ünlü araba yarışçılarından biriydiler. Ayrıca da kendileri büyük çetelerin ayrı liderleriydi. Lisa, geçirdiği bir kaza so...
275K 25.5K 43
Jeongguk iki yıl boyunca platoniği Lisa'ya açılamayınca, araya annesi girdi.