CEVAP 1979

By HaKuGu

1.8M 164K 24.8K

2019'da yazılan mektuplara 1979 yılından gelen cevaplar. İki tarih arasında köprü olan kırmızı bir posta kut... More

CEVAP SERİSİ 📚
Sesli kitap❤️‍🩹
1💌
2💌
3💌
4💌
5💌
6💌
7💌
8💌
9💌
10💌
11💌
12💌
13💌
14💌
15💌
16💌
17💌
18💌
19💌
20💌
21💌
22💌
23💌
24💌
25💌
26💌
27💌
28💌
29💌
30💌
31💌
32💌
33💌
34💌
35💌
36💌
37💌
38💌
39💌
40💌
41💌
42💌
43💌
44💌
45💌
46💌
47💌
48💌
49💌
50💌
51💌
52💌
53💌
54💌
55💌
56💌
57💌
58💌
59💌
60💌
61💌
62💌
63💌
64💌
65💌
66💌
67💌
68💌
69💌
70💌
71💌
72💌
73💌
74💌
75, 76, 77💌
81, 82, 83💌
84, 85, 86💌
87 ve 88💌
89 ve 90💌
91 ve 92💌
93 ve 94💌
95 ve 96💌
97, 98, 99💌
100💌
FİNAL💌
Posta kutusu 💌

78, 79, 80💌

14.3K 1.4K 146
By HaKuGu

"Bana yazdığın mektup ilk olarak 1984 yılında ulaştı. Mektupta evden uzaklaşmamız gerektiği yazdığı için Asel ile birlikte bir haftalığına boşalttık. Geri gelmek adına akrabalarımızın evine gitmiştik ancak trafolardan çıkan sorundan ötürü evin yanması bizim oraya dönüşümüzü tam olarak imkansız kıldı. Biz de yeni bir ev kiraladık. Ben öğretmen olduğum kirayı ödemek kolay oluyordu."

"İyi de tarihler hiç uymuyor," dedi Ömer kalemi ısırarak.
"Sen nasıl 35 yaşında oluyorsun? Hâlâ mantıklı bir açıklama gelmedi."

Üçümüz birden derin düşüncelere daldığımız anda "Nasıl 35 yaşında oluyorum bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey varsa o evden taşındıktan sonra hayatımız tamamen değişti. Sanki eski Ehven yoktu artık. Karakter olarak değilse de ben kendim bile hissediyordum bu değişimi," dedi Ehven. Görünmez bir noktaya bakıp sanki zihindeki düşünceleri okuyormuşçasına.

Ömer bir süre Ehven'e baktıktan sonra "Mantıklı bir açıklama bekliyoruz ama," dedi bakışlarını bana çevirerek.
"Belki de bu işin aslında mantıklı bir açıklaması yoktur."

Kaşlarını çatıp ciddi bir şekilde bana baktı bir süre. Hemen sonrasında elindeki defteri masaya bırakıp ayağa kalktı. Sweatshürtünün bileklerini kıvırıp, bir iki adım durdu.

"Belki de Handan seni yazdığı cevap ile kurtardıktan sonra sen aslında yeniden doğdun. Zihnindeki tüm anılar silindi ve hani eski Ehven gitti diyorsun ya, zaten öyle. Ölmedin ama değiştin tamamen. Ve yaşadığın 25 yıl sayılmadı. Yeni bir ömür bahşedildi sana."

Ehven, Ömer'in aslında mantıklı olan açıklamalarını düşünürken parmaklarını inceliyordu. Ben de ona baktım bir süre. Bu insan, her ne kadar aramızda uçurumlar olacak kadar uzak olsa da bana, aslında bendi.

Ortak bir geçmiş, ortak bir gelecek ve ortak bir kader. Benim onun hayatını kurtardığım aşikardı ki, dediğine göre o da benim hayatımı kurtaracaktı.

O halde, bu durum her ikimiz için de Allah'ın ayarladığı bir çıkış yolu değil miydi? Ona yardımcı olarak beni ayarlamış, bana yarım etmesi için de onu göndermişti. Tüm bu yardımlaşma eyleminde zaman var mekanı da muaf tutmuştu.

Allah için hiç şüphesiz bu basit bir olaydı. Zamanlar arasında geçiş denilen şey onun için oldukça kolaydı.

Ve bunun için ikimizi seçmesi de oldukça onur vericiydi.

Bir süre parmaklarını inceleyerek düşünen Ehven sanki düşüncelerimi duyarmışçasına tebessüm ederek bana baktı. Siyah gözlerine bakarken ben de gülümsedim.

Her neyse açıklaması bu işin, yine de memnundum.

Ehven gibi bir insanın hayatıma girmesinden ötürü gerçekten ama gerçekten mutluydum.

💌

"Bana yazdığın mektup ilk olarak 1984 yılında ulaştı. Mektupta evden uzaklaşmamız gerektiği yazdığı için Asel ile birlikte bir haftalığına boşalttık. Geri gelmek adına akrabalarımızın evine gitmiştik ancak trafolardan çıkan sorundan ötürü evin yanması bizim oraya dönüşümüzü tam olarak imkansız kıldı. Biz de yeni bir ev kiraladık. Ben öğretmen olduğum kirayı ödemek kolay oluyordu."

"İyi de tarihler hiç uymuyor," dedi Ömer kalemi ısırarak.
"Sen nasıl 35 yaşında oluyorsun? Hâlâ mantıklı bir açıklama gelmedi."

Üçümüz birden derin düşüncelere daldığımız anda "Nasıl 35 yaşında oluyorum bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey varsa o evden taşındıktan sonra hayatımız tamamen değişti. Sanki eski Ehven yoktu artık. Karakter olarak değilse de ben kendim bile hissediyordum bu değişimi," dedi Ehven. Görünmez bir noktaya bakıp sanki zihindeki düşünceleri okuyormuşçasına.

Ömer bir süre Ehven'e baktıktan sonra "Mantıklı bir açıklama bekliyoruz ama," dedi bakışlarını bana çevirerek.
"Belki de bu işin aslında mantıklı bir açıklaması yoktur."

Kaşlarını çatıp ciddi bir şekilde bana baktı bir süre. Hemen sonrasında elindeki defteri masaya bırakıp ayağa kalktı. Sweatshürtünün bileklerini kıvırıp, bir iki adım durdu.

"Belki de Handan seni yazdığı cevap ile kurtardıktan sonra sen aslında yeniden doğdun. Zihnindeki tüm anılar silindi ve hani eski Ehven gitti diyorsun ya, zaten öyle. Ölmedin ama değiştin tamamen. Ve yaşadığın 25 yıl sayılmadı. Yeni bir ömür bahşedildi sana."

Ehven, Ömer'in aslında mantıklı olan açıklamalarını düşünürken parmaklarını inceliyordu. Ben de ona baktım bir süre. Bu insan, her ne kadar aramızda uçurumlar olacak kadar uzak olsa da bana, aslında bendi.

Ortak bir geçmiş, ortak bir gelecek ve ortak bir kader. Benim onun hayatını kurtardığım aşikardı ki, dediğine göre o da benim hayatımı kurtaracaktı.

O halde, bu durum her ikimiz için de Allah'ın ayarladığı bir çıkış yolu değil miydi? Ona yardımcı olarak beni ayarlamış, bana yarım etmesi için de onu göndermişti. Tüm bu yardımlaşma eyleminde zaman var mekanı da muaf tutmuştu.

Allah için hiç şüphesiz bu basit bir olaydı. Zamanlar arasında geçiş denilen şey onun için oldukça kolaydı.

Ve bunun için ikimizi seçmesi de oldukça onur vericiydi.

Bir süre parmaklarını inceleyerek düşünen Ehven sanki düşüncelerimi duyarmışçasına tebessüm ederek bana baktı. Siyah gözlerine bakarken ben de gülümsedim.

Her neyse açıklaması bu işin, yine de memnundum.

Ehven gibi bir insanın hayatıma girmesinden ötürü gerçekten ama gerçekten mutluydum.

💌💌💌
Annemin ağlayış dolu sesini kulağıma doldurduğum anlarda ayağa kalkmıştım bile. Telefonu kapattım ve kapıya doğru yürürken "Benim gitmem lazım, annem yine ağlıyor. Sanırım babam bir şeyler yaptı yine," dedim.

"Ben de geleceğim," dedi Ehven hızla ayağa kalkarak.

Yüzündeki morluklara ve çürük içindeki bedenine baktım.

"Emin misin?"

Başı ile tasdiklerken paltosunu giymişti bile. Ömer ayağa kalkıp bana baktı ve telefonunu gösterip sallarken "Herhangi bir durumda ne yapman gerektiğini biliyorsun," dedi.

Gözlerimi açıp kapattım ve ne demek istediğini anladığımı ifade edercesine gülümsedim ve kapıdan çıktım. Sokağa çıktığımda Ehven bana yetişmişti bile.

Yan yana yürürken ikimiz de olabildiğine aceleci davranıyorduk.

Ayaklarımız aynı anda hareket ediyordu.

Baktığımız yer her ikimizin de aynı taraftı muhtemelen.

Birbirinden çok farklı iki insanın, ortak kaderini yaşıyorduk bilinçsizce. Bizim için tasarlanmış bir ortak kader. Birbirine bağlı, iç içe geçmiş, zincir gibi halkalanmış bir kader.

Yeşil ışık yandığı için durduk ikimiz de. Önümüzden geçen arabalar, gecenin karanlığında ışıklarını yaksalar da yine bir zifirilik hakimdi etrafta. Gelip geçiyorlar ve hareket eden bir şeyler var, yaşayan bir şeyler var, dünya sizden ibaret değil diyorlardı sanki.

Yeşil ışık kırmızıya döndüğünde arabalar durdu ama ne Ehven ne ben hareket etmiyorduk. Sanki sistemi yanlış anlamışçasına biz de duruyorduk.

Önümüzde duran arabanın camına yansıyan Ehven'in yansımasına dalıp gitmiştim. Onun da hareketsizce beklemesine bakılacak olursa o da benim silüetime bakıyordu.

Sanki bir film şeridi gibi her şey gelip geçiyordu gözümün önünden.

Babamdan feci bir şekilde dayak yediğim o gün. Ömer'in tavsiyesi ile posta kutusuna mektup attığım o gün. Ehven'den cevap geldiği o gün ve Ehven'den tanıştığım o gün.

Hepsini o arabanın camı üzerinde bir kez daha izledim sanki.

Onu yanlış anladığım ve istemsizce bağlandığım o günler. İki insanın birbirine verdiği değeri hissettiğim o günler, masum bir canlı nasıl olur diye bana gösteren Ehven'i net bir şekilde tanıdığım o günler.

Kırmızı sarıya döndü, biz hareket etmedik yine. Bakışlarımız birbirimizin yansımaları üzerinde gezinirken ikimiz de aşağı yukarı ayni şeyleri düşünüyorduk. Birbirine dokunmadan da sarılabilen iki insan olarak aynı şeyleri düşünüyorduk işte.

Ehven'in gözleri hafifçe kısılıp dudakları tatlıca kıvrıldığında tebessüm ettiğini anladım. Gülümsüyordu. Gülümseyişini görür görmez hemen yüzümü ona çevirdim.

O da bana baktı ve gülmeye devam etti. Onun gülümseyişi istemsizce benim de tebessüm etmeme neden olmuştu.

Tebessüm ettik bir süre öylece.

Sonrasında o derin bir nefes aldı ve ağzındaki sıcak havanın buhar olarak soğuk havaya karışmasına izin verdi.

Gülüşüm devam ederken "Devam etmek için hazır mısın?" diye sordu.

Ne demek istediği anlamak adına kaşlarımı kaldığımda devam etti.

"Bu, tuhaf ve korkarım ki aynı zaman da ürkütücü ama bir yönden de iç ısıtan hikayeye devam etmek için hazır mısın?"

Dudaklarım daha fazla gülümseme için kıvrılırken "Peki ya sen?" diye sordum.

Başı ile tasdiklerken yüzünü tatlıca buruşturdu.

"İçin açığı, bu yaşımda liseli bir kıza mı aşık oluyorum diye büyük hüzün korku içindeydim ama şimdi bu hislerimden eser kalmadı."

Ona şefkatle baktım.

"Sen benim kurtarıcı meleğimsin."

Yüzündeki morluklar ve çürüklere aldırış etmeden gülümseyen bu insana baktım.

"Şu anda sana sarılmak isterdim," dedim ciddi bir ifade ile.

Yüzündeki tebessüm yavaşça silinirken o da ciddi bir hal aldı. Arabalar yeniden hareket ettiğinde biz kaldırımda öylece birbirimize bakıyorduk.

Geçen günler miydi bizi böylesine birbirine bağlı yapan, yoksa aslında en başında bir olan kaderimiz miydi?

Sen bir adım atmazsan ben gelemem ki.

Olmaz.

Bakışlarındaki mana güven verici bir hale geldiğinde bir adım attı bana doğru. Ne yapacağımı bilmediğim için öylece baktım yüzüne. Şaşkınlığım yüzüme yansımış olacak ki, şefkatli gülümseyişi arttı ve diğer üç adımı da atıp bana sarıldı.

Eli başımı küçük bir çocuğu okşarmış gibi gezinirken "Ah küçüğüm," dedi.

Bu, derinden gelen bu cümle, içinden gelen bu kelimeler bütünü, beni öylesine etkilemişti ki. Boğazımda oluşan yumru hızlıca gözlerimi yaşlandırdı ve çenemi titretti.

Ne yapacağımı bilemezken kollarımı yavaşça beline doladım ve şefkatle beni saran bu insana tüm minnetimi göstermek istedim.

Continue Reading

You'll Also Like

YASAK DENEY By 👑

Science Fiction

181K 16.9K 36
Tarih boyunca sadece birkaç kez cesaret edilen ve eşine az rastlanan, insanlık dışı bir yöntemle yapılan dil yoksunluğu deneylerine bundan yirmi iki...
61.1K 6.6K 40
Hepimiz Pamuk Prenses masalını okuduk, peki ya üvey annesinin?
3.6K 460 24
δ "İnsan gerçek hayatından, evinden kaçamaz Melissa; o seni er ya da geç bulur." İlginç rüyalar gören Melissa, bir gün rüyasında sarışın bir kadın gö...
1.5K 115 40
Kış Çağı Serisi'nin yeni hali.