MAĞLUP

By hikayelerindeyasar

5.8M 401K 268K

Ceylin, kendi içinde yaşayan, dış dünyayla ilişki kuramayan, tek dostu kitaplar olan bir üniversite öğrencisi... More

BÖLÜM 1 "UZAKTAN"
BÖLÜM 2 "HAYAL KIRIKLIĞI"
BÖLÜM 3 "İTİRAF"
BÖLÜM 4 "SEVİLMEK"
BÖLÜM 6 "ANLAŞMA"
BÖLÜM 7 "SORU CEVAP"
BÖLÜM 8 "YARALI"
BÖLÜM 9 "YARA BANDI"
BÖLÜM 10 "TEHDİT"
BÖLÜM 11 "TÜKENMEK"
BÖLÜM 12 "BAŞLANGIÇ"
BÖLÜM 13 "ÇARESİZ"
BÖLÜM 14 "EV"
BÖLÜM 15 "GİTME"
BÖLÜM 16 "BIÇAK"
BÖLÜM 17 "BENİ ÖP"
BÖLÜM 18 "ARKADAŞ"
BÖLÜM 19 "PİŞMANLIK"
BÖLÜM 20 "SUÇ ORTAĞI"
BÖLÜM 21 "FEDAKARLIKLAR"
BÖLÜM 22 "SON BİR HAFTA"
BÖLÜM 23 "AYRILIK"
BÖLÜM 24 "VUSLAT"
BÖLÜM 25 "KALP ATIŞLARI"
BÖLÜM 26 "KORKU"
BÖLÜM 27 "GÜRCİSTAN"
BÖLÜM 28 "HALDUN KESKİNER"
BÖLÜM 29 "PLANLAR VE BAŞIMIZA GELENLER"
BÖLÜM 30 "ALİ KESKİNER"
BÖLÜM 31 "TEKLİF"
BÖLÜM 32 "EVRİM"
BÖLÜM 33 "İFLAS"
BÖLÜM 34 "FIRTINA ÖNCESİ"
BÖLÜM 35 "MAĞLUP"
BÖLÜM 36 "MÜEBBET"
BÖLÜM 37 "FİRARİ"
BÖLÜM 38 "SUÇ ORTAKLARI"
BÖLÜM 39 "HER ŞEYİN DEĞİŞTİĞİ O AN"
BÖLÜM 40 "İHBAR"
BÖLÜM 41 "BİR 27 EKİM DAHA"
BÖLÜM 42 "İSTANBUL"
BÖLÜM 43 "BABA VE OĞUL"
BÖLÜM 44 "BEBEK"
BÖLÜM 45 "İKİZLER"
BÖLÜM 46 "PATLAMA"

BÖLÜM 5 "SENİ İSTİYORUM."

164K 10.9K 3.4K
By hikayelerindeyasar

Yorum yapmayı ve oy vermeyi lütfen unutmayın, güzel düşüncelerinizi merakla bekliyorum :) 

Instagram: hikayelerindeyasar Duyuru ve haberler için lütfen takip edin :)

BÖLÜM 5 ''SENİ İSTİYORUM.''

Eğildim, kollarımı birleştirip öne doğru uzattım, kollarım kafamı korurken ellerimden destek alarak kendimi havuzun içine balıklama pozisyonunda attım. İlk ellerim değdi havuzun tabanına. Kollarımı uzattım ve dipte kalmak için nefesimi tuttum.

Dün geceyi unutmak istiyordum. Dün gece hiç olmaması gerekiyordu.

Su beni tekrar yukarı doğru çekerken ciğerlerimin yanmasına rağmen daha hızlı çıkmak için tek bir hareket yapmadım.

Dün gece bir davete katılmıştım ve Ali oradaydı, zaten Ali'lerin şirketinin vermiş olduğu bir davetti. Tek amacım orada kendime bu yaz dönemi için iyi bir staj koparmaktı. Ama gecenin sonunda kendimi Ali'yle bulmuştum.

Beni sürüklemiş, kendi gerçek dünyasının içini göstermişti. Çok merdiven altı bir yerde dövüş sporuyla uğraşıyordu ve korkunç bir alandı. Herkesin Ali'nin rakibinin ölmesi için yaptığı tezahüratları hatırladıkça kanım donuyordu.

Havuzun merdivenine kadar yüzdüm, merdiveni tutarken başımı sudan çene hizama gelecek şekilde çıkardım, nefes alma özgürlüğüne yeniden kavuşmak ciğerlerimi mutlu ederken yeniden nefesimi tutup dibe daldım. Havuzun dibine inene kadar nefes verdim ve dibe vardığımda tüm nefesimi tuttum.

Havuz gözlüğüm yanımda olmadığı için gözlerimi hiç açmadım, şu an zaten suyu değil sadece Ali'yle dün olanları görmek istiyordum.

Çok uzun bir süredir seviyordum onu, öyle çok seviyordum ki göğüs kafesim onu düşündüğüm her an sızım sızım sızlıyordu. Öyle çok taşımıştım ki onu yüreğimde artık benden bir parça olmuştu. Nereye gidersem gideyim kurtulamıyordum.

Onun yeşil gözlerinin, sessizliğinin altında yatan adamı tanımıyordum ama kendi kafamın içinde onun için bir kişilik yaratmıştım. Okuduğum her kitabın karakterinde onu bulmuştum ben... Onu uzaktan sevmek bile öyle güzeldi ki...

Ama şimdi onun içindeki bambaşka ruhu görüyordum. O benim onu tasavvur ettiğim şekilden çok daha farklıydı. Ben ince ruhlu, şiir seven, beni gözlerimden öpecek bir adam hayal etmiştim oysa kaba biriydi, kötü bir hayatı vardı ve merdiven altı bir yerde insanları öldüresiye dövebiliyordu.

Ben hep onun bir gün beni fark edeceği anı beklemiştim, beni görecekti, bir kitaptan konuşacaktık belki kültleşmiş bir filmden. Hiçbiri olmamıştı, hiçbiri...

Bana bak ben ve sen olamayız, benden uzak dur demek için kendi gerçek kimliğini göstermişti.

Ama ben onda ilk defa dün gece başka bir şeyi görmüştüm, o benden uzak dur derken bana gel diyordu, beni bu halime rağmen sev. Böyle olmama rağmen, görünüşümden farklı olarak içimdekilere bak...

Ya da ben böyle düşünüyordum bilmiyorum ama bana itiraf etmişti, bana bu boktan hayatımda belki bir defa olsun bende sevilmek istiyorum demişti.

Tutmak istedim onun ellerinden, onu sevmek istedim, hissettiğim her şeyi onunla paylaşmak istedim.

Bu yüzden çok utansam da ona bunu teklif ettim. "Ben severim seni," dedim. Utançla gözlerimi açtım, klorlu su gözlerimi yakarken bulanık suyu görebildim sadece. Su beni yukarı taşırken ciğerlerimdeki nefesi yavaş yavaş verdim.

Havuzun duvarına tutunup kendimi yukarı çektikten sonra hızla gözlerime dolan suları süpürdüm. Dün Ali'nin kemikli yüz hatları, âşık olduğum yeşil gözlerine sinen şaşkınlığı hatırladıkça kendimi gömmek istiyordum. Yeniden girdim suya ve onu unutmak için suyun o rahatlatıcı etkisine odaklandım.

Okulun kapalı havuzuna gelmiştim sabah ilk iş olarak ve burada kimse yoktu. Kendimi suyun içinde kaybetmek istiyordum ama maalesef suyun kaldırma kuvveti buna engel oluyordu. Yeniden dün geceye kaydı zihnim.

"Ne?" Ali şaşkınlıkla bana baktı, böyle bir tepkiyi benden beklemiyor olacaktı ki doğru duyup duymadığını anlamak ister gibi kaşlarını kaldırmıştı.

"Seni severim ben." Sesim çaresizliği buram buram ele veriyordu. Yarın çok utanacağımı, utançtan yataktan çıkamayacağımı biliyordum. Yine de lafımı geri almadım.

Ali'nin dudakları büküldü, gülüp benimle dalga mı geçecekti yoksa bu hoşuna mı gitmişti anlayamadım.

"Sen ne dediğini bilmiyorsun."

"Biliyorum ve neden böle bir hayat yaşadığını anlayamıyorum."

Ali karşı çıktı. "Beni tanımıyorsun, tanımadığın bir insan için kendini tehlikeye atıyorsun."

Başımı onu reddedercesine salladım. "Seni tanımak istiyorum. Sevilmek istediğini söylemiştin..." Sesim giderek silikleşti. Utancımdan ağlayabilirdim, çocuk beni istemiyordu ve ben ısrarla devam ediyordum.

Ali bana baktı. Ben de ona... Kemikli yüz hatları, yeşil gözleri ve ifadesiz yüzüyle ağlama duygumu daha da perçinliyordu.

"Hadi," dedi Ali tüm konuştuklarımızı bastırmak ister gibi. "Saat geç oldu, seni yurda bırakayım."

Nefesimi tuttum ve yeniden dibe indim, ciğerlerim zorlanırken kendimi boğmak istedim. Nasıl yapmıştım bunu? Nasıl?

Ali benim hakkımda ne düşünüyordu şu an?

Su beni yukarı çekerken debelendim ve boynumu geriye atarak nefes almak için çabaladım. Klorlu su ağzıma doldu. Bu vücudumun tamamen suya batmasına neden olurken başımı çıkarmak için çabaladım ama olmadı. Sakinleşemedim ve panikle asla yapmamam gereken bir şeyi yaptım ve ellerimi kaldırıp çırpınmaya başladım. Daha çok su yuttum...

Kimse yoktu. Hiçkimse.

Havuz görevlisi dışarıdaydı ve zaten yüzme bildiğimi söyleyerek girdiğim için bana bakma gereği duymuyordu.

Burada boğulacaktım.

Su beni tekrar kaldırdı ama ben panikle debelenince ve tutunacak bir şey bulamayınca her şey daha da kötü oldu. Havuzun derinliği iki buçuk metre kadardı ve ayaklarımda yere değmiyordu.

Korkuyla kalbim çarptı ve ciğerlerim yandı, her şey tamamen beynimi ele geçiren panik yüzündendi. Şimdi sakinleşsem, ölü pozisyonuna geçsem tekrar su beni yukarı kaldıracaktı. Su yutmama rağmen bunun için çabaladım ama olmadı, öksürerek çıkmak için yeniden ellerimi uzattım. Doğru düzgün düşünemiyordum bile.

Çırpınmalarım devam ederken gözümü açmaya çalıştım ama klor inanılmaz bir şekilde rahatsız edince yeniden kapadım. Bilincim benden kayıp giderken dibe doğru çekildim...

Belli belirsiz birinin ben, kolumdan tuttuğunu ve yukarı suyun yüzeyine çektiğini hissettim, gözlerimi açamadan korkuyla beni çeken kişiye tutunurken bacaklarımı onun beline doladım.

"Ceylin!"

Suyun yüzeyine çıktığım gibi yuttuğum suyu öksürerek dışarı verirken yanan ciğerlerimin sakinleşmesini bekledim. Deli gibi canım yanıyordu. Bana bağıran sesle bilincim kendine gelirken berraklaşan zihnimle zar zor gözlerimi açabildim ve onu gördüm, Ali buradaydı. Yüzü ve saçları ıslanmıştı, kirpiklerinden akan sular dudaklarına kadar ulaşıyordu ve hızlı hızlı soluyordu.

"Deli misin sen? Yüzme bilmeden ne diye suya giriyorsun?"

Benden uzaklaşmak için ya da kendine mesafe açmak için biraz geri gitti, onun bana sarf ettiği sözleri bile anlayamadım. Öksürürken ona doladığım bacaklarıma utanmak yerine benden gitmesin diye kolunu tuttum.

"Bırakma beni..."

Kesilmeyen öksürüklerimin arasında gözlerim dolu dolu oldu, akşama maruz kaldığı klor yüzünden içlerinin kıpkırmızı olacağına da şüphem yoktu.

"Tuttum seni," dedi Ali, beni belimden tutup korkumu geçirmek istercesine. "Bırakmam seni."

Yüzerek beni merdivenlere ulaştırdıktan sonra kendim yürüyemeyeceğimi düşünmüş olmalıydı ki kucakladı ve merdivenleri çıktı. Havuzdan çıktığımız gibi kendime gelip bacaklarımı ondan kopardım ve utançla geriye çekildim, hala boğazımı rahatsız eden bir öksürük vardı ve kendime gelemiyordum.

Benim öksürüklerim sakinleyene kadar belimden tutmaya devam etti beni Ali, yüz hatlarına sinen öfkeyi görebiliyordum ama şu an onu düşünecek halim yoktu.

Ne zaman ben kendime geldim, Al'nin belimi yumuşak tutan elleri sertleşti.

"Sen delirdin mi? Yüzme bilmeden niye tek başına giriyorsun havuza?"

Gözlerim onun ıslak kirpiklerine takılırken omuz silktim. "Yüzebiliyorum ben, bilmiyorum bir an panik yaptım."

Ali öfkeyle beni kendine çekti. "Neden bu kadar umursamazsın? Ben gelmeseydim, şimdi ölmüş olacaktın."

Gözlerimi onun ıslak kirpiklerinden çevirmeden sordum. "Doğru ya, senin burada ne işin var?"

Ali'nin bakışları üzerimdeki renkli, ipli bikiniye kayarken kenardaki şezlongda duran havlumu aldım ve üzerime sardım. Bunu yaparken bakışları biraz olsun benden ayrılmamıştı.

Bende bakışlarımı onun ıslak, siyah tişörtüne çevirdim. Altında siyah bir kot pantolon vardı, havuza yüzmeye gelmiş olamazdı.

"Seninle konuşmaya geldim," dedi Ali kafamın içinde gezinen tüm soruları bir anda cevaplarcasına. Ardından tek hamlede üzerindeki siyah tişörtü çıkardı ve onunla da ıslak saçlarının biraz da olsun suyun aldı.

Merakla ona baktım. "Nerede olduğumu nasıl biliyordun?"

Ali'nin dudakları yana kıvrıldı ama bir cevap vermedi.

"Gerçekten benim hakkımda benden çok şey bildiğini düşünmeye başlayacağım." Ali'nin dudakları daha da büküldü.

"Zaten öyle."

Gözlerimi devirdim sadece. "Neden buradasın?"

Ali'nin yeşil gözleri benim gözlerimden bir an olsun kopmazken göğüs kafesini şişirdi. Onun için zor bir konuşma yapmaya hazırlanıyor gibiydi.

"Dün gece söylediklerinde ciddi miydin?"

Utanç yeniden tüm hücrelerimi ele geçirirken yeniden kendimi şu suda boğmak istedim. Ama yüzleşmem gerekiyordu. Bir laf etmişsem arkasını getirmeliydim.

"Ciddiydim ama artık bir önemi yok sanırım."

Ali duraksadı. "Ben dün gece söylediklerini düşündüm."

Acı ve utanç göğüs kafesime ulaştı, bakışlarımı yüzünde tutamadım ve Ali'nin aşınmış, yaralarla dolu ellerine çevirdim. Bu onda yeni fark ettiğim bir detaydı.

"Boş versene Ali, gerçekten bana bir açıklama yapmak zorunda değilsin. Ben dün yeterince iyi cevabımı aldığımı düşünüyorum." Dudaklarımı birbirine bastırırken onun yüzüne bakmamaya devam ettim.

İç sesim avaz avaz bağırdı. Neden kimse beni sevmek için uğraşmıyor bir kere de? Neden hep insanların mutlu olması için çaba harcayan ben oluyorum, benim mutluluğum için neden uğraşmıyorlar?

İç sesimi zorlukla susturdum.

"Şimdi gidip duş almam lazım, beni kurtardığın için teşekkür ederim."

Üzerimdeki havluyu sıkı sıkıya bağlayıp havuzun dışarısına çıkmak için hareket ederken Ali beni kolumdan tuttu ve kendine çekti, bu hareketiyle göğsüne çarparken ilk defa bu kadar yakın onun o güzel gözlerini gördüm.

Çok güzeldi, bir sanat eseri kadar güzeldi... Benim olamayacak, müzeye konulacak kadar güzeldi.

"Seni istiyorum." Ali'nin dudaklarından dökülen cümleyi algılamam çok uzun sürdü. "Senin sevgini istiyorum."

"Ne?" Büyük bir şaşkınlıkla, hiç beklemediğim bu tepkiye bakarken Ali umursamaz bir şekilde güldü.

"Dün beni sevebileceğini söylemiştin, eğer hala fikrini değiştirmediysen seni istiyorum."

Bakışları dudaklarıma kaydı.  "Seni hayatımda istiyorum."

Continue Reading

You'll Also Like

1.2M 35.2K 70
Bir berdelle kaç kişinin hayatını kurtarabilirsin? Bir berdelle kaç kişiyi hayatından edebilirsin?
Haz By 🍀

Romance

97.7K 1.1K 13
"Siktir, kırmızı senin rengin." Sütyenimin açıkta bıraktığı göğüslerimi öpmeye başladı. Bir eliyle kalçalarımı sıkıyor diğeriyle de kasıklarımı okşuy...
194K 11.9K 25
Berdel konulu bir GAY hikayesidir. Eşcinsel evliliğin yasal ve normal olduğu bir evrende geçmektedir. •Şiddet, cinsellik ve olumsuz öğeler içermekted...
1M 47.2K 59
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...