BÖLÜM 43 "BABA VE OĞUL"

62.3K 3.9K 845
                                    

Herkese merhaba<3 Sizi çok özledim, Mağlup'un en zor bölümünü yazdım diyebilirim. Günlerdir uğraşıyorum, gidişat epey değişti bu bölümle beraber. Bu nedenle yorum ve beğenilerinizi bekliyorum. Sabırsızlıkla okuyacağım her birini <3

Ayrıca bölümü yazmamda destek olan Nilsu ve İlayda'ya çok teşekkür ederim, Mağlup yeni bölüm diye zorlamasalardı bu bölümü asla yazamazdım sanırım.

Ve bölüm sonunda sizi bekliyorum, yeniden konuşmak için. Size bir haberim var <3


"Babaların günahlarını oğullar çeker." - Mustafa Barak

BÖLÜM 43 "BABA VE OĞUL"

"Haldun Keskiner'i ben öldürmedim," dedi Ali.

O Gece...

Gecenin içindeki sessizliği bölen alacaklı gibi çalmaya başlayan kapı oldu. Ali, Ceylin'in aksine uyuyamamıştı. Bu gün hayatının en güzel günü olmalıydı hiç şüphesiz. Son üç yıldır her gün düşündüğü, sevdiği kadınla sonunda evlenmişti. Ancak uzun zamandır hiç duymadığı bir korku içinde geziniyordu. Huzursuzca yerinden kalktığında, bu saatte çalan kapıya anlam veremedi.

Ali, Ceylin'i uyandırmamak için hızla kapıya ilerledi, herkimse bu saatte geldiğine göre pek de hayırlı bir görüşme olmayacaktı.

Yanıldı Ali. Kapıyı açtığında hiç görmeyi beklemediği biriyle karşılaştı.

Şimdi karşısında cılız görünen, küçücük bir çocuk vardı. Çocuk ellerini karnında birleştirmiş, üzerinde delik deşik olmuş kıyafetlerle öyle kendisine bakıyordu.

"Sen kimsin?" dedi Ali. "Nasıl girdin buraya?"

"Bir parça ekmek verir misin?" Çocuk yalvarır bir sesle konuştu. "Çok açım."

Ali tüm sorularına rağmen, bu soru üzerine harekete geçti, mutfağa gitti, bulduğu bir ekmeğin arasına peynir koyup geri geldi.

Salona geldiğinde kapının kapanmış olduğunu, çocuğun koltukta öylece oturduğunu gördü. Açlıktan kıvranıyordu koltukta. Ali ona koştu.

"Al, ye."

"Yiyemem," dedi çocuk.

"Neden?"

"Babam kızar sonra." Çocuğun yeşil gözlerinden bir damla yaş döküldü.

"Kızmaz," dedi Ali. "Ben ona engel olurum, ye."

"Olamazsın," dedi. "Benim babam çok güçlü bir adam ama gücü genelde sadece bana yetiyor. Sen gittikten sonra öldürür beni."

"Ben gitmem," dedi Ali. "Hep yanında olurum."

Çocuk acıyla gülümsedi. "Benim annem bile yanımda olmadı, sen mi olacaksın?"

Elindeki tabakla öylece kalırken kapı yeniden çaldı. Ali ne yapacağını bilemezken "Sen dur burada, kapıya bakıp geliyorum," dedi tedirginlikle.

Ali hızla kapıya koştu yeniden. Bu sefer kırklı yaşlarda bir kadın kapıda duruyordu. "Merhaba," dedi. "Ben oğlumu arıyorum da, buraya gelmiş olabilir mi?"

"Burada," dedi Ali. "Geçin içeriye."

Kadının içeri geçmesi için çekildikten sonra, kapıyı kapatıp arkasından yürüdü.

MAĞLUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin